Çevrende herkes şaşırsa

bunu da senden bilse

sen aklı başında kalabilirsen eğer

 

herkes senden kuşku duyarken,

hem kuşkuya yer bırakır,

hem kendine güvenebilirsen eğer

 

bekleyebilirsen usanmadan

yalanla karşılık vermezsen yalana

kendini evliya sanmadan,

kin tutmayabilirsen kin tutana

 

düşlere kapılmadan düş kurabilir,

yolunu saptırmadan,

düşünebilirsen eğer

 

ne kazandım diye sevinir,

ne yıkıldım diye yerinir,

ikisine de vermeyebilirsen değer

 

söylediğin gerçeği eğip büken düzenbaz, safları kandırabilir diye dert edinmezsen

ömür verdiğin işler bozulsa da, yılmaz,

koyulabilirsen işe yeniden

 

döküp ortaya varını yoğunu, bir yazı-turada yitirsen bile,

yitirdiklerini dolamaksızın dile,

baştan tutabilirsen yolunu

 

yüreğine, sinirine dayan diyecek direncinden başka şey kalmasa da,

herkesin bırakıp gittiği noktada,

sen dayanabilirsen tek

 

herkesle düşüp kalkar, erdemli kalabilirsen

unutmayabilirsen halkı, krallarla gezerken

 

dost da düşman da incitemezse seni

ne küçümser, ne de büyültürsen çevreni

 

her saatin her dakkasına,

emeğini katarsan hakçasına

her şeyiyle dünya önüne serilir

 

üstelik oğlum,

adam oldun demektir



Nobel ödüllü Rudyard Kipling tarafından yazılan bu mısralar, Bülent Ecevit tarafından tercüme edilmişti.

Batılı yaşam tarzında erdem kabul edilen “zorluklar ve üzüntüler karşısında duygularına teslim olmama” felsefesini, her şartta daima “gerçeğin ta gözünün içine bakma” kültürünü konu edinen bu şiir... Hem Bülent Ecevit’in hem Deniz Baykal’ın en sevdiği şiirdi.

Zor dönemlerde okudukları şiirdi.

“Yeni Chp”den önceki Chp’nin adeta mücadele manifestosuydu.



Her okuduğumuzda yeni anlamlar bulduğumuz, sanki her defasında kendini yenileyen, romantizmle realizmin kesiştiği bir şiirdir.

Zor zamanlarda okumak gerekir.



Güle güle Deniz Baykal.

Huzur içinde uyu.

Anlatmayı başaramadık.

Eminim, hayat, anlamak istemeyenlere illa ki öğretir.