Ademoğlu hilebazdır, kimse bilmez fendini. Her kime rağbet edersen, sakın ondan kendini!

Abdal ata binince bey oldum sanır...

Ahmağa yüz, abdala söz vermeye gelmez...

Ak koyunu gören içi dolu yağ sanır...

Alışmış kudurmuştan beterdir!

Ar dünyası değil, kar dünyası...

Ateş olmayan yerden duman çıkmaz...

Ayranı yok içmeye, tahtırevanla gider şeye!

Az yiyen uyur, çok yiyen güç uyur!

Atı alan Üsküdar’ı geçti...

Bal tutan parmağını yalar... Balık baştan kokar... Benim adım Hıdır, elimden gelen budur...

Bir yemem diyenden kork, bir oturmam diyenden... Bir sıçrarsın çekirge, iki sıçrarsın çekirge üçüncüde ele geçersin çekirge...

Bozacının şahidi şıracı... Bugün bana ise yarın sana... Boşboğazı ateşe atmışlar, odunum yaş demiş... Cahile söz anlatmak deveye hendek atlatmaktan güçtür... Çok söz yalansız, çok para haramsız olmaz...

Deli deliden hoşlanır, imam ölüden... Dervişin fikri ne ise zikri de odur...

Dünya tükenir, bunda yalan tükenmez...

El kesesinden sultanım, develer olsun kurbanım... Et kokarsa tuzlanır, ya tuz kokarsa ne yapılır... Gemisini kurtaran kaptan... Hırsız evden olursa mandayı bacadan aşırır...

Kalıp kıyafetle adam adam olmaz...

Dünya Süleyman’a bile kalmamış... Kefenin cebi yok... Mazlumun ahı, indirir şahı... Mahkeme kadıya mülk değil... Minareyi çalan kılıfını hazırlar...

Ne oldum dememeli, ne olacağım demeli... Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz... Rüşvet kapıdan girince insaf bacadan çıkar... Taşıma su ile değirmen dönmez...

Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş... Tok acın halinden bilmez...

Yarım hekim candan, yarım hoca dinden eder! Zulüm ile abad olanın akıbeti berbat olur!

Son pişmanlık fayda etmez...

Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste...

Uluyu dinlemeyen ulur kalır...

Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla...

Bugün yılın ilk günü ya, değişik bir şey yazayım dedim. Düşünürken Orhan Veli kulağımın dibinde, “Heeey ne düşünüyorsun be, at kendini denize... Görmüyor musun, her yanda hürriyet! Yelken ol, kürek ol, dümen ol, balık ol, su ol git gidebildiğin yere” diye bağırdı!

Anladım ne demek istediğini ama birilerine laf anlatmak deveye hendek atlatmaktan daha zor. Zor olanı kolay eden, gerçeği kısa yoldan en güzel kim anlatır peki?

Taşı gediğine koyan, dümen olup bize yol gösteren Atalarımız ve onların padişahı da görmüş, diktatörü de görmüş, varlığı da yokluğu da görmüş sözleri...

İki de bir darbeci Fetöcü bunlar dediklerine mesela, Atalar kim bilir kaç yüz yıl önce cuk oturan söz söylemiş: Besle kargayı oysun gözünü!

Sözleri alt alta, yan yana istersen baş aşağı oku, sonuç aynı. Kestirmeden anlatıyor 20 yıldır idare edilen memleketin hallerini...

Kelek çıkmasın diye karpuz gibi tek tek seçtim onca söz arasından. İçimizden kimse ahmak değil çok şükür... Anlaması gereken anlasın, alınması gereken alınsın artık.

Boru değil atasözü bunlar! Çuvaldızı karşındakine batırdın tamam da iğneyi de kendine batırmalısın deyip millete, iğne gibi sözleri de hazır etmişler...

Misal, aptallığın lüzumu yok manasına akıllı bir kez aldanır demişler.

Ya da, Allah bilir ama kul da sezer be güzel kardeşim!

Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar... Böyle başa böyle tıraş... Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete... Çanağa ne doğrarsan kaşığında o çıkar... Davulu biz çaldık, parsayı başkası topladı... Deveye boynun eğri demişler, nerem doğru ki demiş... Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olma... Oğlum sen doğru dur, eğri belasını mutlaka bulur... Hekimsiz, hakimsiz memlekette oturma... Terazi var, tartı var, her bir şeyin vakti var... Zararın neresinden dönülse kardır!

İnsan olana yetmez mi, daha ne denir ki bize?

Görüldüğü üzere 2023’ün ilk yazısını ben yazmadım. Atalarımız çoktaaan yazıp koymuş ortaya. İsteyen trene bakar gibi bakar, isteyen ekmeğini banar, isteyen kaşıklar, isteyen kafasını kaşır!

Nasıl geçeceği, başımıza ne çoraplar örüleceği görünen köy halindeki 2023 için kılavuza gerek var mı?

Yanıt belliyse, herkese olabildiğince iyi yıllar o zaman!