İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi çocuk işçiliğine yönelik yeni bir rapor yayımladı. Raporda Mesleki Eğitim Merkezleri’nde (MESEM) yaşamını yitiren çocuk işçilere vurgu yapıldı.
Raporda, 18 yaşını doldurmayan ve (ücretli ya da kendi nam ve hesabına/ücretsiz) çalışan toplumun her üyesini “çocuk işçi” olarak tanımlandığı belirtildi.
Raporda, son 11 yılda en az 671, AKP’nin iktidar olduğu dönemde ise en az 907 çocuğunun hayatını kaybettiği kaydedildi.
Yıllara göre dağılıma bakıldığında; 2013 yılında en az 59 çocuk işçi, 2014 yılında en az 54 çocuk işçi, 2015 yılında en az 63 çocuk işçi, 2016 yılında en az 56 çocuk işçi, 2017 yılında en az 60 çocuk işçi, 2018 yılında en az 67 çocuk işçi, 2019 yılında en az 67 çocuk işçi, 2020 yılında en az 67 çocuk işçi, 2021 yılında en az 62 çocuk işçi, 2022 yılında en az 62 çocuk işçi, 2023 yılında en az 54 çocuk işçi yaşamını yitirdi.
AKP'Lİ YILLARDA EN AZ 907 ÇOCUK İŞÇİ YAŞAMINI YİTİRDİ
AKP’nin hayata geçirdiği tarım, sanayi, eğitim ve sosyal politikalarla her geçen gün daha fazla çocuğun işçileşmesini beraberinde getirdiği vurgulanan raporda hükümet tarafından “çocuk işçilik” yokmuş gibi bir hava verilerek bu sorunun görünmez kılınmaya çalışıldığı kaydedildi.
Raporda "Bu görünmez kılma politikası çocuk işçilik ölümlerinde de devletin açıkladığı verilerde gözükmektedir" ifadelerine yer vererek şunlar kaydedildi:
"2002-2012 yılları dönemi için, Çalışma Bakanlığı’nın milletvekillerinin verdiği farklı önergelerindeki cevaplarda en yüksek çocuk işçi ölüm bilgilerini baz aldığımızda;
2002 yılında en az 1 çocuk işçi, 2003 yılında en az 18 çocuk işçi, 2004 yılında en az 29 çocuk işçi, 2005 yılında en az 27 çocuk işçi, 2006 yılında en az 29 çocuk işçi, 2007 yılında en az 28 çocuk işçi, 2008 yılında en az 29 çocuk işçi, 2009 yılında en az 12 çocuk işçi, 2010 yılında en az 24 çocuk işçi, 2011 yılında en az 24 çocuk işçi ve 2012 yılında en az 15 çocuk işçi hayatını kaybetti.
Çalışma Bakanlığı’nın bu açıklamalarına 2013 yılı ile birlikte tutulan İSİG Meclisi verilerini de eklediğimizde “AKP’li yıllarda en az 907 çocuk işçi hayatını kaybetti.
'DEVLET VERİLERİ SAKLIYOR' VURGUSU
'En az' vurgusunun yapılmasının nedeni olarak devletin gerçek verileri saklamasına işaret edilen raporda konuya ilişkin şunlar kaydedildi:
"Bu noktada raporlarımızda değindiğimiz bir hususu daha hatırlatalım. “İSİG Meclisi olarak bizler, kısıtlı imkânlarımızla derlediğimiz iş cinayetleri raporlarında işçi ölümlerinin bir kısmına ulaşarak kayıt altına alabiliyoruz. Bu yüzden “en az” vurgusunu yapıyoruz. Bu noktada çocuk işçi ölümlerinin büyük bir çoğunluğuna ulaşabiliyoruz. Ancak tabloda da görüldüğü gibi devletin resmi verileri çocuk işçi ölümlerini saklamaktadır.
En az” vurgusu yapmamızın bir nedeni de kimlik bilgilerine ulaşamadığımız için basında yer alan “18 yaşında”ki işçi ölümlerini çocuk işçiler kapsamına almamamızdır. Zira bu yaşa dair işçi ölümlerini “18 yaşını tamamlamış” olarak algılıyoruz. Ulusal ve yerel basına 18 yaşında olarak yansıyan ancak yaşını doldurmayan işçiler var mıdır? Evet, vardır.
Bu noktada çocuk işçi ölümü bilgilerine eklemesek de tabloda İSİG Meclisi’nin 18 yaşında çalışırken hayatını kaybeden işçi verilerini de paylaşmamız gerekiyor:
2013 yılında en az 18, 2014 yılında en az 20, 2015 yılında en az 20, 2016 yılında en az 19, 2017 yılında en az 18, 2018 yılında en az 27, 2019 yılında en az 14, 2020 yılında en az 13, 2021 yılında en az 11, 2022 yılında en az 13 ve 2023 yılında en az 17 “on sekiz yaşındaki işçi” hayatını kaybetti...
Yani tek tek yaş bilgilerinin teyit edilmesi gereken 180 işçi demek bu..."
ÇIRAKLIK EĞİTİMİ ELEŞTİRİSİ
Raporda, Türkiye’de çocuk emeğinin sömürüsünde yaygın bir şekilde kullanılan temel yasal modelin çıraklık olduğu kaydedildi. Belirli dönemlerde çıraklığa ilişkin yasal düzenlemeler yapılsa da bu düzenlemelerin çıraklığı ortadan kaldırmak ya da azaltmak üzere değil tam tersine mevcut yeni piyasa koşullarına ya da yasal değişikliklere uyum sağlamak üzere geliştirildiği belitildi.
Mesleki Eğitim Merkezleri'nin (MESEM) 2016 yılı sonuna kadar var olan ‘Çıraklık Eğitim Merkezleri’nin devamı niteliğinde olduğu kaydedilen raporda MESEM kapsamında yaklaşık 1,5 milyon öğrencinin olduğu paylaşılarak şu ifadelere yer verildi:
"MESEM kapsamında yaklaşık 1,5 milyon öğrencinin olduğu açıklandı. Bu öğrencilerin yaklaşık 300 binini ise 18 yaşın altındaki çocuklardan oluşuyor. Yani çocuk işçilik ‘bir gün okulda dört gün işyerinde eğitim alma’ uygulamasıyla meşrulaştırılıyor.
Tabi bu uygulamanın kökenlerinde 24 Ocak kararları ve 12 Eylül darbesi ile hayata geçirilen neoliberal politikalar, 1990’lı yıllardan itibaren eğitimin metalaştırılması ve sanayi-eğitim işbirliği politikaları, 2006 yılında MEB-Koç Holding işbirliği ile “Meslek lisesi memleket meselesidir” şiarıyla öğrencilerin sanayi için ara eleman olarak yetiştirilmeye başlanması TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken’in “Bizim çıraklarımız çocuk işçi değildir, onlar ustalarından meslek öğrenen öğrencilerdir.” sözleri ile hayata geçirilen adımlar bulunmaktadır.
MESEM’lerde yoğunlaşan “çocuk işçiliğin nesnel zeminini yoksulluk oluşturmaktadır”. Türkiye’de zaten binlerce çocuk aileleri geçinemediği için çalışmak zorundaydı. Bazen yazın çırak olarak bazen okul sonrası atölyeye giderek bazen de okulu bırakarak çalışıyorlardı. 2021 Eylül ayından itibaren ise derinleştirilen yoksullaştırma politikaları ile Türkiye’de her yaştan insan hızla ücretliler ordusuna katıldı."
İŞKOLU VE NEDENLERİNE GÖRE DAĞILIM
Raporda ayrıca 2013-2023 yıllarında çocuk iş cinayetlerinin nedenlerine ve iş kollarına göre dağılımına da yer verildi.
2013-2023 yıllarında çocuk iş cinayetlerinin nedenlerine göre dağılımı şöyle:
Trafik, Servis Kazası nedeniyle 186 çocuk; Zehirlenme, Boğulma nedeniyle 112 çocuk; Ezilme, Göçük nedeniyle 92 çocuk; Yüksekten Düşme nedeniyle 61 çocuk; Şiddet nedeniyle 56 çocuk; Elektrik Çarpması nedeniyle 44 çocuk; Yıldırım Düşmesi nedeniyle 41 çocuk; Patlama, Yanma nedeniyle 25 çocuk; Kalp Krizi, Beyin Kanaması nedeniyle 14 çocuk; Kesilme, Kopma nedeniyle 13 çocuk; İntihar nedeniyle 9 çocuk; Nesne Çarpması, Düşmesi nedeniyle 8 çocuk; Diğer nedenlerden dolayı 10 çocuk işçi çalışırken hayatını kaybetti.
2013-2023 yıllarında çocuk iş cinayetlerinin işkollarına göre dağılımı ise şöyle:
Tarım, Orman işkolunda 380 çocuk (250 işçi ve 130 çiftçi); İnşaat, Yol işkolunda 71 çocuk; Metal işkolunda 46 çocuk; Konaklama, Eğlence işkolunda 45 çocuk; Gıda işkolunda 23 çocuk; Ticaret işkolunda 21 çocuk; Genel İşler işkolunda 20 çocuk; Tekstil, Deri işkolunda 17 çocuk; Taşımacılık işkolunda 14 çocuk; Ağaç, Kâğıt işkolunda 11 çocuk; Kimya, Lastik işkolunda 7 çocuk; Enerji işkolunda 4 çocuk; Çimento, Toprak, Cam işkolunda 3 çocuk; Madencilik işkolunda 1 çocuk; İletişim işkolunda 1 çocuk; Sağlık işkolunda 1 çocuk; Eldeki veriler ışığında çalıştığı işkolu belirlenemeyen 6 çocuk işçi çalışırken hayatını kaybetti.