Muhtaçlık yardımı, gıda yardımı, barınma yardımı, kömür yardımı, sağlık yardımı, sosyal destek yardımı, eğitim yardımı, elektrik desteği, sosyal destek, muhtaç engelli yardımı, muhtaç gebe kadın yardımı, muhtaç loğusa kadın yardımı, muhtaç bebek yardımı, muhtaç ilkokul çağındaki çocuk yardımı, muhtaçlara Ramazan yardımı... Uzayıp gidiyor Türkiye Muhtaçlık Listesi (TML)...

2020 yılında ‘düzenli’ yardım alan hane, dikkat edin kişi değil hane sayısı 2 milyon 501 bin 106! Devletten aldıkları yardımdan başka geliri olmayanların sayısı, emekli sandığı ve Bağ-Kur’dan emekli aylığı alanlar kadar!

Cumhurbaşkanlığı 2020 Yılı Programı’na göre belediyeler dışındaki kamu kuruluşlarının sosyal yardım harcamalarından 17 milyona yakın kişi yararlanmış. ON YEDİ MİLYON...

Bir araştırma yapıldı. Kamu dışındaki yardımlar da hesaba katılınca 2020 yılında Türkiye’de yaşayanların yüzde 34’ü sosyal yardım almış! Yani her 100 vatandaştan 34’ü, 1000 vatandaştan 340’ı, 10 bin vatandaştan 3400’ü, 100 bin vatandaştan 34 bini... Örneğin, 1 milyon nüfuslu irice bir şehrimizde yaşayanların 340 bini...

Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler bakanı yaptığı açıklamalarda, Ramazan ayı öncesi ulaştırılması için yardım derneklerine 183.2 milyon lira kaynak aktarıldığını söyledi. Bakan ayrıca ilk ve ortaöğretim çağında olan çocuklar ve 0-6 yaş arasındaki çocuklar ile gebe kadınların gebelikleri, doğumları ve loğusalık dönemleri için ihtiyaç sahibi ailelere 2 aylık periyotlarla düzenli nakdi yardım verdiklerini belirterek, 2 milyon 665 bin 282 fayda sahibine 271 milyon 114 bin 355 lira ödeme yapılacağını anlattı.

Hani uçuyoruz, herkes bizi kıskanıyor filan deniyor ya, iyice araştırınca bulabildiğimiz kıskanılacak tek şey TML listesi... Yani memleketteki yoksulluk, düşkünlük, gariplik, gurebalık, muhtaçlık çuvala sığmayacak kadar fazla. Üzerine bir de beceriksiz koronavirüs yönetimi gelince ‘korona yoksulları, işsizleri’ eklendi muhtaçlık listesine.

Liste uydurma değil. AKP iktidarının bakanları, TÜİK’i ve Cumhurbaşkanlığı verileri söylüyor... AKP’nin trolleri yarın öbür gün çıkıp da, “Memlekette fakirlik mi var. Bunların tamamı tiyatro ve kurgu” demeye kalkmasın fena patlarlar!

Ülkemizde basıp parayı satın alabildiğin bir şey trollük. Ben de ne iştir diye baktım trol kelimesine. Galiba en doğrusu sözlük anlamı: Huni biçiminde geniş ağızlı balık ağı! Troller de gerçekte geniş ağızlı huni gibi değiller mi? Ne çıkarsa önlerine doğru yanlış, iyi kötü demeden geniş ağızlarına alıyorlar. Bazen hunin dar kısmı zorluyor olsa da para için zahmete katlanacaksın artık.

Sosyal medyadaki trollük ise sahtekarlıkla eşdeğermiş. Uzmanların tanımlarına göre, sahte hesap demek. Bu hesapların hedefi kitlelerin düşüncelerini etkilemekmiş. Troll, İskandinav çocuk hikayelerinde canavar, yaratık demekmiş aynı zamanda. Troll hesapların asıl amacı ise insanları birbirine düşürmekmiş.

Bence hepsi doğru. İşte bu troller bir konuyu dillerine doladılar son günlerde. Gençten bir adam Konya’da restoran sahibiymiş, feryat etti. “Açız, geçinemiyoruz. İşyerlerimiz battı. Bizim Konya’nın rengi de kırmızı ama İstanbul açık, biz burada kapalıyız. Yetkililer sesimizi duysun. Ekonomi berbat. Yeter bıktık. Bakın şimdi bana FETÖ’cü diyecekler, PKK’lı diyecekler olsun” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener duydu bu sesi. Sosyal medya hesabından esnafın videosunu paylaşarak Erdoğan’a seslendi: “Bak bu Konyalı esnaf son seçimde sana oy vermiş. Ancak şimdi bu halde...”

Vay “Açız” demiş... Vay, “Sana oy vermiş esnafın son hali bu durumda” demiş diye troller bir devreye girdi, evlere şenlik. Sanırım bu troller memleketin kaymak tabakasından. Onlara göre ne fakirlik var, ne de malı mülkü kaybetmek....

Akılları sıra Konyalı esnafın, Yüksel Temur’un ipliğini pazara çıkardılar! Ama, Allahları var esnafın dediği gibi ‘FETÖ’cü ya da PKK’lı’ demediler ona! “Şatafatlı” dediler... Yazın bir kenara, yakında terör örgütü tanımlamasına bu da girer... Temur’un sosyal medya hesaplarından eski fotoğraflarını alıp altına döşendiler. Adamın restoranları varmış. Lüks otomobilleri varmış. Şatafatlı yaşamı varmış. Ve açız diyormuş. Yalanmış söyledikleri. Merak Akşener için ‘tiyatro’ yapıyormuş...

Adam zaten ben fakirim demiyor ki! Adam, “fakirleştik” diyor. Adam, “iyi halden, bu hale düştük” diyor. Adam, “bizi bu hale düşüren sizin ekonomi politikanız” diyor. Adam, “ben hep AKP’ye oy vermiştim. Ben bile bu hale düştüm” diyor.

Troller sonuçta paralı huniler. Çok da sinirlenmemek gerekir. Ülkenin Aile Bakanı demedi mi geçenlerde, “Yoksulluk, özellikle aşırı yoksulluk Türkiye için sorun olmaktan çıktı” diye... “Millet aç, kuru ekmek yiyor” diyen vekile AKP’li vekil “kuru ekmek yiyorlarsa aç değiller” diye cevap vermedi mi?

Doğruya, doğru demeyi kim kaybetmiş ki troller bulsun... Hem Konyalı esnaf zenginken fakirleşenlerden. O yüzden trollerin dilinde. Pudra şekerci gibi AKP ile zenginleşmiş, şatafat içinde yaşamaya başlamış olsaydı büyük ihtimal alkış alır, trollerin yeni fenomeni olurdu.