Akşener “HDP’liler terörist” balonunu “pat diye” patlattı
Mahallede oturmuş sohbet ediyoruz.
Necdet Ay “Ne oldu şimdi?” diye sordu “Cumhurbaşkanı ne zamandır HDP’ye terörist diyordu şimdi bir anda HDP’ye oy verenlere terörist demediğini anlatmak için çırpınıyor. Niye bu kadar telaşlandı ki?”
Güldüm.
“AKP’ye oy veren dahil bütün Kürt oylarını kaybedeceğini düşünmüştür belki de” dedim.
Erdoğan canı istediği gibi konuşuyor.
Zaten ortada AKP’liler de pek görünmüyor.
Soylu, Çavuşoğlu, damat gibi bir iki bakan dışında artık konuşan AKP’li neredeyse yok.
Erdoğan varını yoğunu bu seçim için ortaya koydu.
Ne yapıp ne edip bu seçimleri kazanmaya bakıyor, yoksa sonrasının tufan olacağını biliyor besbelli.
Bu uğurda da aklına geleni söylüyor önce, sonra ya pişman oluyor ya da bir çuval inciri berbat ettiğini düşünerek geri adım atmaya çalışıyor.
CHP ve İYİ Parti’ye HDP üzerinden terörist suçlaması yapmasını ilk başlarda muhtemelen pek seviyordu.
“CHP eşittir PKK” diyor örneğin.
Sora “Bunlar çete, teröristlerle iş tutuyorlar” diye bağırıyor.
Onun her söylediğini yüce buyruk gibi kabullenmiş olan yandaş-yalaka-tetikçi medya da “atış serbest” moduna girip CHP’yi de, İYİ Partiyi de, Saadet’i de terörist ilan etmekten adeta derin bir haz duyuyor.
Bu oyunu Meral Akşener bozdu.
Denizli’de hiç HDP’den söz etmeden “Merhaba teröristler, size terörist diyor ya” deyiverdi.
İşte o an Erdoğan’ın aklı başına geldi galiba.
“Beeen” dedi “Terörist derken HDP’ye oy veren Kürt kardeşimi kastetmiyorum, yöneticilerinden söz ediyorum.”
Haydi buyrun bakalım.
Bütün tantana üç beş yüz HDP yöneticisi için mi çıkarılmış yani?
Erdoğan ve AKP’liler üç beş yüz HDP yöneticisi CHP veya İYİ Parti adaylarına oy verecek de onlar seçimi kazanacak diye mi korkmuş?
İşte buna “suçüstü yakalanma” denir.
Herkes biliyor ki iktidar
aylardır “teröristlerle işbirliği” gürültüsünü HDP’li seçmenlerin, yani 6 milyona yakın kişinin 31 Mart’ta CHP-İYİ Parti iş birliğine oy vereceği korkusuyla çıkarıyor.
Erdoğan CHP’yi terörle iç içeymiş gibi göstererek gerek CHP’deki gerekse İYİ Parti’deki daha milliyetçi oyları çekeceğini ya da sandıktan uzak tutacağını sanıyor.
Ortalık da tamamen kendi kontrolünde olunca hiç çekinmeden salvo atışları yaptı, ağzına geleni söyledi.
Olasılıktır, kimse kendisine “Efendim bu arada HDP’li olsun olmasın Kürt vatandaşlarımızın da oyunu kaybediyoruz” deme cesareti de gösteremedi.
Ne zaman ki Meral Akşener halka dönüp “size terörist diyor” dedi, işte o zaman şafak attı.
Zaten saçma sapan bir söylem olan “CHP teröristlerin oylarına talip” iddiası balon gibi patladı.
KOMİK
Bu haftanın duvar yazıları
Mizah yazarı İbrahim Ormancı’dan derlediklerim;
★★★
Müdürler astlarına fırça atmaya kalkınca bir şey diyemezsin. Dişlerini sıkarsın. BUYRUK ACISI dedikleri böyle bir şey olsa gerek .
★★★
Hangi centilmen erkek sevdiği kıza, tanzim satış kuyruğunda evlilik teklif etmeyi akıl edecek bakalım?
★★★
Alice Harikalar Diyarı’nda falan değil. Sadece A Haber izliyor!
★★★
Tıp Fakültesi’ne manav açılmışsa ne olmuş? Ben de hasta olunca manavın tavsiye ettiği ilaçları kullanıyorum zaten!
★★★
Talih bize de gülüyor gülmesine ama bir tarafıyla.
★★★
Demokrasi SANDIK rejimi demek değildir. USANDIK rejimidir bizatihi.
★★★
Diyor ki, belediyecilik işi gönül işi. Peki o zaman miting meydanlarında üslup neden gönül kırıcı?
★★★
Ayna ayna söyle bana; bizim ülkeden daha ileri bir demokrasi var mı dünyada?
★★★
Akın var akın. Güneşe falan değil. Beleş sirke dağıtıyorlarmış. Ona akın.
★★★
Efendim bazıları buluttan bile NEM değil NEMA kapıyor.
★★★
Ayran gönüllüler kavga ederse ne denir acaba? Buldum, yayıkçı kavgası.
★★★
Bana balık verme; kaç aydır işsizim balık lokantasında iş ver abiiiii.
★★★
Sabah güneşi depresyondan koruyormuş. Bana göre tam tersi; Beni de şöyle sabahları uyuyamamak depresyona sokuyor !..
★★★
Doların artması sonucu cebinizdeki Türk Lirası’nın buharlaşıp deve olmasına DEVALÜASYON denir.
★★★
Ülkemizde öcüler değişir ama korkutulanlar asla.
★★★
İnsanları olduğu gibi kabul etmeliyiz ama olmamış insanları nasıl kabul edeceğiz acaba?
ÇOK GÜLDÜM
Pazar için üç fıkra
Bu Pazar günü için Yıldırım Tuna üç fıkra göndermiş;
Bardaki kıza içki
Temel barda seksi bir kadının yanına yaklaşıp “Affedersiniz, size bir içki ısmarlayabilir
miyim?” diye sormuş.
“Öhöm.. Merhaba..” diye araya girmiş kadının tam yanında oturan kocası, “Ne o?.. Biz burada bostan korkuluğu muyuz?” demiş sinirlenerek.
“Biz de burada imarethane miyiz?” demiş Temel, “Sen de git kendi içkini kendine ısmarla!”
KıIavuz köpeğe ceza…
Görme özürlü adam kılavuz köpeği ile kaldırımda yürürken köpek birden bire yoğun trafikte yola fırlamış, tabii arkasından da onu kayışından sıkıca kavrayan görme özürlü adamı caddeye sürüklemiş, zavallı adam süratle geçen arabaların arasında kah tek bacağını kaldırıp, kah dikiz aynalarının ona çarpmasından ekseni etrafında dönerek karşı kaldırıma emekleyerek geçmiş, geçirdiği büyük tehlikenin bilinci ile nefes nefese kaldırımın köşesine çömelmiş, elini biraz önceki kazadan parçalanmış paltosunun cebine atıp bir şeker çıkartmış ve şekeri köpeğin bulunduğu istikamete doğru uzatmış..
Bu olayı başından beri takip eden kadının biri ona yaklaşıp “Vallahi bravo size..!” diye atılmış, “Bu köpek az önce sizi resmen öldürecekti, siz kalkmış ona şeker veriyorsunuz!”
Adam “Veriyorum…” demiş elleri ve sesi hâlâ korkudan titreyerek şekeri köpeğe doğru uzatırken,
“Şu şekeri alırken ağzını bulayım, ellerimle başından geri geri giderek kuyruğunu tespit edip patlatacağım kıçının ortasına.”
Yemek duası
Akşam yemek sofrasında aile toplanınca evin babası yemek duası okuma görevini küçük oğlundan istemiş.
“Ben bilemem ki?..” diye itiraz etmiş oğlan. “Aile bireylerine, arkadaş ve komşulara, fakirlere, iyi bir şeyler söyle işte..” diye ısrar etmiş babası.
“Tanrım” diye başlamış oğlan, “Bize bütün çikolata ve dondurmalarımı bitiren misafirler ve onların oğullarını gönderdiğin için teşekkür ederim.. Onları kutsa ve bir daha lütfen evimize ayak basmamalarını sağla.. Ablamın sürekli
elbiselerini soyup onunla yatağında güreşerek
canını yakan komşunun büyük oğlunu affet.. Önümüz kış, babamın cep telefonu ve bilgisayarındaki bütün zavallı çıplaklara sıcacık, kalın pufuduk elbiseler gönder.. Babam evde yokken annemin eve aldığı bütün evsiz erkeklere birer yuva nasip eyle… AMİN..!”