Manchester’daki Salford İşletme Okulu’ndan Prof. Simon Chadwick, Financial Times Gazetesi’ne verdiği demeçte bunu futbolun Walt Disney modeli diye tanımladı: “İlk 11’i bir hafta Amerika’ya, ertesi hafta Çin’e, öbür hafta Güney Afrika’ya götüremezsiniz. Onun yerine isim, sponsorluk, forma ve imaj imtiyaz haklarını devredebilirsiniz.”
Bu fikrin babası olarak ise İspanya’nın Katalonya bölgesinin spor kulübü Barcelona’da 2003-2008 arasında yöneticilik yapan Ferran Soriano gösterildi. Türkçe’ye de çevrilen “Gol: Top Ağlarla Şans Eseri Buluşmuyor” kitabının yazarı Soriano’nun döneminde Barcelona’nın yıllık geliri 123 milyon Euro’dan 309 milyon Euro’ya kadar çıktı.
GÜÇLÜ SPONSORLARI VAR
Ancak diğer liglerdeki kulüpleri satın alma planı Barcelona yönetimi tarafından kabul edilmeyince ayrılan Soriano, ekibinin büyük bölümüyle birlikte 2012’de Manchester City’de CEO olarak göreve başladı. Manchester City, BAE havayolu şirketi Etihad ile 400 milyon sterlin karşılığında 10 yıllık stadyum ve forma anlaşması yapmakla kalmadı, Japon otomotiv devi Nissan’ın sahibi olduğu Japon kulübü Yokohama Marinos’ta yüzde 20’lik hisse almasından kısa süre sonra bu şirket ile 20 milyon sterlinlik sponsorluk anlaşmaları yaptı.
300 bin futbolcu izleniyor
20 milyar dolarlık servete sahip Şeyh Mansur’un desteğiyle yılda 200 milyon sterlin transfer harcaması yapıyor. Çinli konsorsiyum China Media Capital 2015’te 400 milyon dolar ödeyerek CFG’de yüzde 13’lük hissedar oldu ve grubun piyasa değerini 3 milyar dolara çıkardı. CFG’nin uluslararası alanda en büyük rakibi olan Red Bull grubu 4 ülkede faaliyet gösteriyor. İspanya başkentinin köklü kulübü Atletico Madrid ise Fransa, Meksika ve Hindistan’da 3 kulüpte hissedar oldu. Arsenal oyuncusu Brian Marwood’un başında olduğu 50 kişilik Manchester City keşif ekibinin veri tabanında 300 bin futbolcu bulunuyor.