Erken giderek meşhur kokteylleri ile geceye başladık. Masaların dolmasıyla ambians da çok keyifli bir hal aldı. Ortaya hazırladığı paylaşımlıklar her damak zevkine uygun hazırlanmıştı.Yeşil elma ve brokoli sosuyla ve fıstık süslemesiyle hem göze hem damağa hitap eden hafif bir başlangıçtı. Sadece Urla’ya yakın bir bölgede çıkan mavi kuyruk karidesi ve avokado ile hazırlanan diğer başlangıç özellikle kişniş sevenler için çok keyifliydi. Göbek marul tam bir sezar salatası görünümünde ama mayonez yerine leziz bir yoğurt kullanılmıştı. Et tartar benim için gecenin favorisiydi. Trüflü mayonez ve kuzu kulağı ile servis edilen tartar İstanbul’da yediğim en iyi et tartarlardan biriydi.
Ara sıcak olarak gelen paylaşımlıklarda çoğumuzun sevdiği şehriyenin farklı bir yorumuydu. Tavuk suyu ile tatlandırılmış şehriyede çintar mantarı kullanılmış, yanık yoğurt kreması ve burrata ile servis edildi. Daha sonra deniz kabukluların oluşan çorba vardı. Kum midyeleri ve karides ağırlıklı domates soslu çorba da en az diğerleri kadar lezzetliydi.
Bütün bunları yedikten sonra ana yemeğe nasıl yer kalır derken kuzu sırt gerçekten çok başarılıydı. Bu arada müziğin sesi de yükselmeye başladı. Sanırım sonrasında bar da daha kalabalık olacak gibiydi…Ama ben eğlencenin devamını görecek kadar kalmadım. Balkabaklı cheesecake de karamelli dondurma eşliğinde servis edildi. İyi ve özenli yemek sevenlere şef gecelerini kaçırmamalarını tavsiye ederim. Bu arada perşembe akşamları hepimizin yakından tanıdığı Aşkın Arsunan orkestrası ve jaz sanatçısı solist Duygu Tarhan Alancha’da sahne alıyorlar.
