Protest müziğin efsane ismi Selda Bağcan’ın ses sanatçısı yeğenleri Sonat, Serenad ve Seda Bağcan SÖZCÜ Haftasonu için bir araya geldi. Nesilden nesile müzisyen olan Bağcan Ailesi’nin zorluklara rağmen müzik yapmayı nasıl başardıklarını anlattılar...
Selda Bağcan
- Her zorlu döneminde müzik yapabilmeyi nasıl başardı Bağcan Ailesi? Seda Bağcan: Babaannemiz Fevziye ve dedemiz Selim Bağcan çok büyük etken. Dedemiz Cumhuriyet yıllarında veterinerlik yapıyor. Bunun yanında gittiği köylerde eksik öğretmenlerin yerini dolduruyor. İlk bandoları kuruyor, müzisyenler yetiştiriyor. Van’da, Manisa’da, Muğla’da. Babam Savaş, amcalarım Sezer, Serter ve halam Selda’yı da müzisyen olarak yetiştiriyor. Bizim ailede doğduğumuz günden itibaren müzik vardı. Sonat Bağcan: Her dönem müzik yaptılar ama bir müddet önleri kesildi. Hiç vazgeçmedik çünkü varoluşumuz müzikle anlam kazanıyor. Serenad Bağcan: Annem hepimizin gizli kahramanı. Hepimizi yeteneğine göre kurslara götürdü. Atalarımızdan miras bu yetenekler. Bağcan soy ismi için canıyla bağ kuran kadınlarız.
Selda Bağcan geçtiğimiz yıl açık hava konserinde kendisi gibi müzisyen yeğenleri Sonat, Serenad ve Seda Bağcan’la aynı sahnede buluştu. Bağcan Ailesi’nin 4 müzisyen kadını aynı sahnede tadına doyulmaz bir müzik şöleni yaşattı.
- Ailede sizi en çok etkileyen kişi kimdir? Serenad: Babama hayranım. Onun şarkılarını söyledim son albümde. Sezer amcam çok yönlüdür. Çok fikir alırım. Serter amcam ise hayata bağlılığı ve neşesi ilham verir. Halam Selda Bağcan aynamdır. Yapmam gerekeni de ondan öğrenirim, yapmamam gerekeni de. Sonat: Yaşadıkları her şeye şükretmişler. Hepsine hayranlık duyarım. Seda: Babaannem diyeyim. Her zaman neşeli, asla pes etmeyen… - Selda Bağcan’ın yasaklı yıllarında soyadınızdan dolayı zorluk yaşadınız mı? Seda: Biz de halamla birlikte yasaklıydık. Radyoda koroda söylüyorduk ama solo şarkılarımızı Bağcan soyadı geçecek diye yayınlanmıyordu.
Sonat Bağcan - Serenad Bağcan -Seda Bağcan
Bağcan kardeşler aile hikayelerini Hande Zeyrek’e anlattı.
Serenad: Devlet memuru olanlar terfi alamıyordu. “Tipinde müzisyenlik yok” deyip sınava bile almayan kişiler vardı. Ülkede demokrasiyi Bağcan soyadının varlığından anlardık. Eğer yasaklıysak faşizm geliyordur. Rahatça anılıyorsak demokrasi vardır. - Müzik kaderiniz miydi? Seda: Herkes mühendis, doktor olabilir ama müzisyen olabilmek hediye. Biz de belki direnmişizdir... Ama o hediyenin ortaya çıkması, ülkeye, toprağına, insanlığa olan sorumlulukla müzik yapmayı seçtik. Sonat: Bu topraklara sorumluluğumuz var. Bizi dürtüyor duramıyoruz. Serenad: Yüreğinin sesini dinlemeyi öğretiyor bize Bağcan olmak.
Serenad Bağcan, baba Savaş Bağcan, anne Süheyla Bağcan, Seda Bağcan, Sonat Bağcan ve oğlu Tuna Taneri.

AİLEMİZİN KADINLARI İLHAM KAYNAĞIMIZ

Babaannelerinden söz edince üç kızkardeş de duygulanıyor. “Her iki tarafın kadınları da çok genç yaşta eşlerini kaybetmiş, her biri 4-5 çocukla kalmış. Zorluklara rağmen pes etmeyip neşelerini kaybetmeden hayata tutunan kadınlar ve çocukları bunlar. Her biri ilham kaynağımız” diyorlar. Serenad Bağcan, “Babannem 80 yaşında denizde kaybolmuş. Saatlerce yüzerek karşı kıyıya çıkmayı başarmış bir kadın” ifadesini kullanıyor.
Serenad Bağcan - Seda Bağcan - Seda Bağcan

Müzik, hayatları oldu

Seda Bağcan, kardeşlerin en küçüğü. İlk konserini 5 yaşında bir tabure üstünde Türk Halk Müziği korosunda verdi. ODTÜ’de Elektrik Elektronik Mühendisliği okudu. 15 yıl sağlık şirketi kurup yönetti. Müziksiz yapamayıp işini bıraktı, Türkiye’de mantra müziği yapan ilk ve tek kişi oldu, 7 albümü var. Kardeşlerin en büyüğü Sonat Bağcan ise çocuk korolarında sopranoydu. Babasının eserleriyle müzik yarışmalarına katıldı.10 yıl diş hekimliği yaptı. Önümüzdeki günlerde üç bestelik albümü çıkacak. 20 senedir yoga ve nefes üzerine çalışıyor, tıp öğrencilerine ders veriyor. Ailenin ortanca kızı Serenad Bağcan. Eczacılık fakültesini bitirdi. Masa tenisinde Türkiye şampiyonu oldu. Yurt içi ve yurt dışında önemli solistlerle sahne paylaştı. ‘Nazım Hikmet Oratoryosu’nun solisti hastalanınca Devlet Çoksesli Korosu şefi, Fazıl Say’a, “Serenad çıkıp söylesin” önerisi getirdi. Bu teklif müzik hayatının kırılma noktası oldu.

İlk kazancıyla yeğenlerine piyano aldı

Selda Bağcan röportaja telefonla dahil oldu. “Bağcan kadınlarının müzikteki başarısının sırrı nedir? diye sordum. Önce güldü... Sonra “Genlerimizden… Bağcan kadınları çok güçlü hayata pozitif bakan neşe dolu” diye yanıtladı… “Kızların hepsi birbirinden akıllı, üçüyle de gurur duyuyorum” diyen Selda Bağcan, şunları söyledi: “Teyzemin evinde bir piyano vardı. Babam vefat edince bir süre orada kaldık. O piyanoya elimi sürdürmezlerdi ‘Akordu bozulur’ diye. Ben de içlenmişim bu duruma, ilk kazandığım parayla yeğenlerime piyano aldım. İyi ki de almışım.””