Türkiye tarihinde 'Taçsız Kral' olarak yer edinmiş sanatçı Ayhan Işık doğumun 87. yılında anılıyor...
Türk sinemasının unutulmaz jönü Ayhan Işık, yalnızca başarılı oyunculuğuyla değil sanatçı ruhuyla da hepimizin gönlünde taht kurmuştu. O; hem başarılı bir senarist ve yönetmen, hem etkileyici bir ses sanatçısı, hem naif bir ressamdı. 1929 yılının 5 Mayıs sabahı, İmzir'deki baba evinde dünyaya gelmiş, Işıyan ailesinin yaşam kaynağı olmuştur. 6 yaşındayken babasını kaybetmenin acısıyla tanışmış, daha büyükbir metropol kente, İstanbul'a uzanan bir yolculuğun içinde bulmuştur kendini.
AYHAN IŞIK VE İLLÜSTRASYON
Gazete ve mecmualarda, hikaye ve kapak resimleri çizerek ailesine yardımcı olan Işık, yaz tatillerinde Paşabahçe Şişe ve Cam Fabrikası'nda 'kırık şişe kontrolörlüğü' yaparak geçimini sağlıyordu. Bu sırada vapurla yaptığı yolculuklarda da boş durmuyor, mecmuaların ısmarladıkları ve 'illüstrasyon' denilen renkli resimleri çiziyordu. Henüz keşfedilmemiş ünlü sanatçı, İstanbul Darphanesi'nde ressamlığa başlayarak diğer taraftan bir inşaat müteahhidinin yanında katiplik yapıyordu. Bu arada devam ettiği İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü'nden 1953 yılında mezun olarak şeref madalyasını boynuna taktı.
HOLLYWOOD'DA BİR TÜRK
Akademideki okul arkadaşları tarafından, o dönemin Hollywood starı Clark Gable'a benzetilmesi ve teşvikleriyle beraber grafikerlikten sinemaya 1951'de Yıldız Dergisi ve İstanbul Film'in açtığı artist yarışmasını kazanarak geçiş yaptı. Aynı yarışma, kadınlardan birinci olan Belgin Doruk ile Ayhan Işık'ı ilk defa bir araya getirmişti. Yine aynı yıl Işık, "Yavuz Sultan Selim ve Yeniçeri Hasan" filmiyle ilk filmini çevirerek beyazperdede gösterdi yüzünü. Üçüncü filmi "Kanun Namına" ile oyunculuktaki yeteneğini kanıtlayarak üne kavuştu.
Yakışıklı jöne olan ilgi ve arkadaşlarının ısrarı 1959 yılında Amerika'da Hollywood’a giderek şansını birde orada denemesine sebep oldu. Ayhan Işık, uzun süre Hollywood'da sinema konusunda incelemeler yapmış ve Türkiye’ye döndükten sonra yeni filmler çevirerek ününü sürdürmüştür. Bu yıllarda çevirdiği Küçük Hanım seri filmleri halk tarafından büyük bir ilgiyle karşılanmıştır.
MİNNETLE ANIYORUZ...
Sinemayla yetinmeyen Işık, 1972'de film yıldızlarının sahneye çıkma ve plak yapma furyasına katılarak Münir Nurettin Selçuk'tan dersler görmeye başlamış Klâsik Türk Müziği dalında solistlik yaparak 45'lik bir plakla adını tekrar duyurmuştur.
Türk sinemasının ''Taçsız Kralı'' Ayhan Işık, 200 kadar film çevirmiş, "Kral" ünvanını alarak bu ismi uzun süre koruyan ilk oyuncu olmuştur. 13 Haziran 1979 tarihinde İstanbul’da Bebek'teki evinin balkonunda güneşlenirken güneş çarpmasına bağlı beyin kanaması geçiren Ayhan Işık hastaneye kaldırılmış 1979 yılının 16 Haziran sabahında yaşam savaşını kaybederek hayranlarını derin bir yasa boğmuştur.
Yeşilçam'da mert, tuttuğunu koparan, bıçkın mahalle delikanlısı karakterlerine hayat veren yakışıklı sanatçı, Türkiye'de ve dünyada inanılmaz bir hayran kitlesi yaratmış, doğumun 87. yılında, adından o dönemlerdeki gibi söz ettirmeyi başaran nadir isimlerden olmuştur. Ayhan Işık'ı özlem ve minnetle anıyoruz...
