Amerika'da katıldığı yarışma ile büyük bir şöhrete kavuşan Turabi Çamkıran, "İkinci kez katıldığım 'The Challenge' yarışmadan ayrıldığım için pişman değilim. İlkinde birinci olmuştum, 750 bin dolar kazandım o parayı aldım. O para ile Mersin’de güzel bir ev aldım anneme. Ben pek para işlerine karışmıyorum, sürekli iş yapıyorum ben. Para ailemde, onlar da bir şekilde değerlendiriyorlardır" şeklinde konuştu. Paradan çok başarıya önem verdiğini söyleyen Turabi, "Bana sorsalardı 1 milyon dolar mı birincilik mi ben birinciliği tercih ederim" şeklinde konuştu. "AMERİKA BİLE BENİ TANIYOR" Yarışma sonrası gelen şöhretle ilgili konuşan Turabi: "Amerika’da bile artık beni tanıyorlar. Arkadaşımla Los Angeles’ta koşuya çıktım. Yanımızdan geçen herkes ‘Hey Turbo’ deyip selam veriyor. Ben orada Turabi ismimi kullanmadım söylenişi ve yazılışı zor olduğu için Turbo olarak biliyorlar beni orada" sözlerini sarf etti. Turabi sözlerini şöyle sürdürdü: Yarışma gerçekten çok zor. Finalde çok zorlandım. 33 sezon yayınlanan bir program, adamlar beklemiş beklemiş ‘en zor sezon finali bu sene yapalım’ demişler o da bana denk geldi. 48 saat boyunca durmadan yarıştık finalde... PARA ÜZERİNE DİKKAT ÇEKEN SATIRLAR Katıldığı yarışmalardan hatırı sayılır bir para kazanan Turabi, hayatının nasıl değiştiğiyle ilgili olarak dikkat çekici ifadeler kullandı. İşte Turab'nin para üzerine yaptığı açıklamalar: "Yanımda hiç para taşımam, kardeşim taşır o da hep yanımdadır. Bana diyorlar ‘parayı buldun hayatın değişti’ benim hayatım hiç değişmedi ki ben yine aynıyım hayatım da aynı. Ben sadece yemeğe para harcıyorum. Hayattaki tek amacım bir yere yemeğe gittiğimde menünün sağ tarafına değil de sol tarafına odaklanayımdı. Sağ tarafta fiyatlar vardır, sol tarafta da isteyeceğin yemekler, ben şu an yemek kısmına odaklanabiliyorum. Bir de ailemi kimseye muhtaç etmemek istiyordum ki, onu da başardım çok şükür. Önceden bir yere gittiğimizde ilk fiyatlara bakardım, param yetmiyorsa kalkardım oradan. Şimdi böyle bir sorun yok çok şükür. Artık önüne gelen para için geliyor. Paranın şu yönü kötü; eskiden arkadaşlarım 'nasılsın' diye sorardı, şimdi sordukları para. Tanımadığım akrabalarım çıkıyor. Kurumlara para vermeyi sevmiyorum. Gördüğüm kişiye yardım ederim ve gördüğüm kişi bunu bilmeyecek. Şov yapmaya gerek yok. Anneme iki ev, bir yazlık ve araba aldık. Kardeşime güzel bir araba aldık. Kendime de bir ev aldım. Paraları ne yaptılar bilmiyorum, belki de bitmiştir. Ben günlük yemeğe 30 TL harcıyorum aylık 3 bin TL'yi geçmiyor. Param bitince annem 'Ayın birini bekleyeceksin’ diyor. Yarışmalardan 10 milyon TL kazanmışımdır herhalde."