Antik Çağ’da her kentte en az bir agora yer almaktaydı. Kimi büyük kentlerde ise genelde iki agora yer alıyordu.
Foto: Tolga İldun/DepoPhotos
Bunlardan biri, devlet işlerinin görüldüğü, etrafında çeşitli kamu binalarının toplandığı devlet agorası, diğeri ise ticari faaliyetlerin yoğunlaştığı ticaret agorasıydı.
Foto: Tolga İldun/DepoPhotos
İzmir Agorası, M.Ö. 4 yy’da antik Smyrna Kenti’nin taşındığı Pagos'un, şimdiki adıyla Kadifekale, kuzey yamacında kurulu. dönemin önemli kamu binalarıyla çevrilmiş olan bu yapı kentin devlet agorasıydı.
Foto: Tolga İldun/DepoPhotos
Helenistik Dönem'de kurulmuş olan agorada günümüze gelebilmiş kalıntıların çoğu, M.S. 178 depreminden sonra İmparator Marcus Aurelius’un destekleriyle yeniden inşa edilen Roma Dönemi agorasına ait.
Foto: Tolga İldun/DepoPhotos
Smyrna Agorası, dikdörtgen formda planlanmış, ortada geniş bir avlu ve etrafın sütunlu galerilerle çevrili bir yapı.
Foto: Tolga İldun/DepoPhotos
Agora’nın kuzey kapısındaki Tanrıça Vesta kabartmasının, ilk dönem kazılarda çıkarılan Zeus Sunağı kabartmalarının devamı olduğu anlaşılmış.
Foto: Tolga İldun/DepoPhotos
Ayrıca Tanrı Hermes, Dionysos, Eros ve Herakles heykellerinin yanı sıra; birçok erkek, kadın, hayvan heykeli, kabartma, figürin, mermer, kemik, cam, maden ve pişmiş toprak eser Kazılarla açığa çıkarılan diğer önemli kültür varlıkları.
Foto: Tolga İldun/DepoPhotos
Kuzey ve batı stoa bodrum katı üzerinde yükseliyor. Kuzey stoa, plan özellikleri açısından bazilikadır.