İslam tarihinin en önemli olaylarından biri olan hicretin gerçekleştiği gün hicri yılbaşı kabul edilir. Hicri takvimin ilk ayı Muharrem ayı, dört haram aydan biri olup bu ayda yapılan ibadetler daha faziletli olarak ifade edilmiştir. Muharrem ayının 10. günü ise Aşure günü olup, İslam alemi açısında birçok önemli olayların gerçekleştiği bir gündür. Peki oruç tutulur mu?

MUHARREM AYINDAN ORUÇ TUTULUR MU?

Resûlullah (s.a.s.) bir hadisinde şöyle buyurmuştur: “Ramazan'dan sonra en faziletli oruç, Allah'ın ayı olan Muharrem'de tutulan oruçtur. Farz namazlardan sonra en faziletli namaz da gece namazıdır.” (Müslim, Sıyâm, 202-203; Ebû Dâvûd, Savm, 55; Tirmizî, Savm, 40)

Muharrem'in onuncu günü âşûrâ günüdür. Bu gün oruç tutmak da bazı âlimlere göre sünnettir (Serahsî, el-Mebsût, III, 92). Zira Resûlullah (s.a.s.), âşûrâ gününde oruç tutmuş ve bunu müslümanlara tavsiye etmiştir (Buhârî, Savm, 69).

Hz. Peygamberin (s.a.s.) yahudilere muhalefet için ertesi sene âşûrâ orucunu Muharrem'in dokuzuncu günü de tutacağını söylemesi (Ebû Dâvûd, Savm, 66); bu orucun Muharrem ayının dokuzuncu ve onuncu veya onuncu ve on birinci günlerinde tutulmasının daha doğru olacağına işaret etmektedir (Bkz. Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, IV, 52; Abdürrezzâk, el-Musannef, IV, 287).

Şu da bilinmelidir ki, Ramazan orucu farz kılınınca Hz. Peygamber (s.a.s.), isteyenlerin âşûrâ orucu tutup isteyenlerin tutmayabileceğini belirtmiştir (Buhârî, Savm, 69; Müslim, Sıyâm, 113-126).

MUHARREM AYI NEDEN ÖNEMLİ?

1.HİCRİ YILBAŞI

Muharrem ayı, 12 ay ve 355 gün olan kameri yılın ilk ayıdır. Adından da anlaşılacağı üzere, kameri yılda, güneş değil ayın hareketleri esas alınır. Hicri tarih, Hz. Muhammed (s.a.s.)'in Mekke'den Medine'ye göç edişi ile başlar. Hicretin takvim başlangıcı olarak kabul edilmesi, Hz. Ömer devrinde olmuştur. Hz. Peygamber'in Mekke'den Medine'ye hicret ettiği yıl (Miladi 622), İslâmî takvimin başlangıç yılı (Hicri 1) olarak, Muharrem ayı da bu takvimin ilk ayı olarak kabul edildi.

2. AŞURE GÜNÜ

İbni Abbas'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Hz. Peygamber Medine'ye geldiğinde, Yahudilerin Aşure günü oruç tuttuklarını gördü. “Bu nedir?” diye sordu. “Bu hayırlı bir gündür. Bu, Allah'ın İsrail oğullarını düşmanlarından kurtardığı, bu sebeple de Musa'nın oruç tuttuğu gündür” dediler.
Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.s.), “Ben Musa'ya sizden daha lâyığım.” buyurdu ve hem kendisi bu günde oruç tuttu, hem de başkalarına oruç tutmalarını emretti.” (Buhârî,Savm, 69; II, 251; Müslim, Savm, 127; I, 795)
“Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere olduğu gibi size de farz kılındı.” (Bakara, 183) âyeti inince, Aşûre orucu isteğe bağlı hâle geldi.

AŞURE GÜNÜNDE NELER YAŞANDI?

– Hüseyin bin Ali ve beraberindeki 72 kişi hicri 61′de Muharrem’in onuncu gününde (10 Ekim, 680) Kerbelâ’da Yezid’in ordusunca katledilmiştir,
– Hz. Âdem’in işlediği günâhtan sonra tövbesinin kabul edilmesi,
– Hz. İdris’in diri olarak göğe yükseltilmesi,
– Hz. Nuh’un gemisinin tufandan kurtulması,
– Hz. İbrahim’in ateşte yanmaması,
– Hz. Yakup’un oğlu Yusuf’a kavuşması,
– Hz. Eyyub’un hastalıklarının iyileşmesi,
– Hz. Musa’nın Kızıldeniz’den geçip İsrailoğulları’nı firavun’dan kurtarması,
– Hz. Yunus’un balığın karnından çıkması,
– Hz. İsa’nın doğumu ve ölümden kurtarılıp göğe yükseltilmesi.

KERBELA OLAYI

Kerbelâ Olayı veya Kerbelâ Savaşı ya da Kerbela katliamı, 10 Ekim 680’de, bugünkü Irak sınırları içindeki Kerbelâ şehrinde, Muhammed’in torunu Hüseyin bin Ali’ye bağlı küçük bir birlik ile Emevi halifesi I. Yezid’in ordusu arasında cereyan etmiştir.

Muhammed’in kızı Fatıma’nın Muhammed'in kuzeni Ali’den olma oğlu İmam Hüseyin’in ölümü, Şiilerce her sene Aşûre Günü’nde yâd edilir. Sünnîler ise İslam’da matem yapılmaması kaidesine uyarak bu günleri ibadet yaparak ve Mevlid okutarak geçirirler.