Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği'nden ayrılma sürecinde yeni bir dram yaşanıyor... Eski Başbakan Theresa May'in istifa etmesinin ardından göreve gelen Osmanlı torunu Boris Johnson, ülkeyi AB'den çıkaracağını açıklayan iddialı ifadeler kullanmış ve bu süreci Ekim ayının sonunda nihayete erdireceğini duyurmuştu.

Bu amaçla parlamentoyu askıya alan ve Brexit yolunda önüne taş konulmasını engellemek isteyen Johnson, hiç beklemediği bir darbe aldı.

Britanya Yüksek Mahkemesi bugün parlamentonun askıya alınmasıyla ilgili bir karar verdi.

Kraliçe Elizabeth'e de sunulacak kararda, şu an New York'taki Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda bulunan Johnson'ın hiç de istemediği bir sonuç çıktı.

"HİÇBİR MANTIKLI AÇIKLAMASI YOK"

Britanya Yüksek Mahkemesi Başkanı Brenda Hale, Johnson'ın Parlamento'yu beş hafta boyunca askıya almasının kabul edilemez ve kanunlara aykırı olduğunu açıkladı.

Kararın oybirliğiyle alındığını ifade eden Hale, "Hiçbir mantıklı açıklaması olmadan parlamentonun anayasal fonksiyonlarını yapmasını engellediği için bu kararın yasalara aykırı olduğunu Kraliçe Elizabeth'e sunacağız" dedi.

Boris Johnson 10 Eylül ile 14 Ekim arasında parlamentoyu askıya almak istemiş ve bu kararı Kraliçe Elizabeth de onaylamıştı.

MUHALEFETTEN ERKEN SEÇİM ÇAĞRISI

Temsilciler Meclisi Başkanı John Bercow, Yüksek Mahkeme'nin kararını memnuniyetle karşıladı. Bercow, "Parlamenter demokrasimizin bir simgesi olarak Temsilciler Meclisi vakit kaybetmeden toplanmalı" dedi.

Britanya İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn, Başbakan Johnson'a pozisyonunu gözden geçirme ve yeni bir seçime gitme çağrısı yaptı.

Brexit Partisi lideri Nigel Farage da parlamentoyu askıya almanın şimdiye kadarki en kötü siyasi karar olduğunu ve Başbakan Johnson'ın danışmanı Dominic Cummings'in görev bırakması gerektiğini söyledi.

Yüksek Mahkeme'ye başvuruda bulunan iş insanı Gina Miller da "Bugünkü karar çok şey söylüyor. Başbakan Parlamento'nun kapılarını yarın açmalı. Milletvekilleri geri dönmeli ve ilkesiz hükümetten hesap sormada cesur ve gözüpek olmalı" dedi.

İskoç Ulusal Partisi lideri Nicola Sturgeon ise Yüksek Mahkeme'nin kararını "tarihi" olarak tanımladı ve İskoç Mahkemesi'nin kararını tasdik ettiğini belirtti.

İskoç Ulusal Partisi milletvekili Joanna Cherry de Johnson'a istifa çağrısında bulundu.

Avrupa Komisyonu'ndan yapılan açıklamada da "Britanya'nın iç işleriyle ilgili yorum yapılmayacağı" ifade edildi.