“Dokunulmazlıklar kalkıyor” falan diyorlar ya...
Bakmışsınız Kemal Kılıçdaroğlu’nu
hapse atmışlar...
Hırsızlıktan...

*

“Olmaz” demeyin, Genelkurmay Başkanı’nı “Silahlı terör örgütünün başı” diye kodese tıkan ahlâktan söz ediyoruz...

*

Kemal Bey içeri giriyor ki; yan koğuştan tıkırtılar geliyor...
Deniz Baykal da orada...
Onu da kalpazanlıktan tutuklamışlar...

*

“Olmaz” demeyin...
Türkan Saylan gibi bir aziz kadını “Yolsuzluktan” sorgulamadılar mı?..

*

İkisi bakıyorlar ki yan koğuştan “Köy enstitüleri niye kapatıldı?” gibi sesler var... Deniz Baykal delikten seslenir:
“Kimsiniz?..”
“Deniz bey ben Gürsel Tekin...”
“Neden düştün?..”
“Dolarları kamyonetle taşımaktan...”

*

Dip hücreden seslenir birisi:
“Kemal Bey ben de buradayım?...”
“Kimsin?..”
“Muharrem İnce...”
Almanya’da saf Müslümanların dolandırıp parayı “Keriz Feneri” diye getirip yemekten, arkasından Reza’nın altınlarını yürütmekten gelmiş...

*

Adını ve partisini burada açıklayamam...
Ama tarihe geçmesi bakımından yazmam lazım; bir önemli partinin en üst düzey siyasetçisi de koğuşta, ranzasının üzerinde tespih çekerken “Bana iftira attılar”
deyip durur...
“Sayın (.....) siz neden düştünüz?..”
“45 çocuğa tecavüz etmişim...”
“Bir kereyle bir şey olmaz
demediniz mi?..”
“Dedim ama iddianamenin içine iki
tane de odacı koymuşlar...”

*

Olmaz demeyin...
Bakın şu gündeme oturan “Dokunulmazlıklar” meselesine...
Utanç vericidir...
Bir sürü hırsızlığı, vurgunu, talanı, yağmayı kanıtları ile Meclis’e
getirdiklerinde kimin oyları ile reddedildi soruşturulmaları?...

*

Ya da Kemal Kılıçdaroğlu’nun suçu konuşuluyor, CHP’lilerin suçları konuşuluyor, MHP’lilerin suçları konuşuluyor... Yüzden fazla milletvekilinin suçları sıralanıyor...
Asıl hırsızların adı geçiyor mu?..
Ne gezer?.....
Ulan hırsıza dokunmuyorsunuz da utanmadan “Dokunulmazlık” diye diye başımızın etini yediniz...