İskoçya'nın bağımsızlığı halinde topraklarının üçte birini kaybedecek Birleşik Krallık'ın, ekonomik ve uluslararası arenadaki gücünün zayıflaması, olası bağımsızlığın uluslararası ilişkiler, savunma ve iç politika gibi konularda belirsizliğe ve istikrarsızlığa neden olması bekleniyor.

İskoçya bağımsız olursa borsada keskin düşüşlerin yaşanacağı ve yeni iyileşen İngiliz ekonomisinin olumsuz etkileneceği tahmin ediliyor. Ekonomik durgunluğu önlemek için acil finansal önlem paketlerine ihtiyaç olabileceği ve yatırımcılarla işletmelerin üç konuda endişe duyduğu basına yansıyor. Bu konular, İskoçya'nın hangi para birimini kullanacağı, ayrılığın maliyetinin ne olacağı ve İskoçya'nın Avrupa Birliği'ne (AB) yeniden üye olup olmaması gerektiği şeklinde sıralanıyor.

İskoçya, bağımsız olursa bile Birleşik Krallık'ın savunma bütçesinden pay isteyecek. Bu payın Birleşik Krallık'ın toplam savunma bütçesinin yüzde 10'u ve yaklaşık 33 milyar sterlin olacağı bildiriliyor. Kendine ait hava ve deniz kuvvetleri olacak İskoçya'da oluşturulacak orduda ise en az 3 bin 500 askerin bulunması bekleniyor. Halihazırda İngiltere ordusu içinde yer alan İskoç askerlere ise iki ordudan birini tercih etme seçeneğinin sunulacağı kaydediliyor.

Birleşik Krallık'ın nüfusu 5 milyon azalacak

Savunma alanında da belirsizlikler bulunuyor. İskoçya bölgesel hükümeti, Birleşik Krallık'ın İskoçya'daki Faslane nükleer üssünden kurtulmak istiyor. İngiliz hükümeti ise üssü başka bir yere taşıma maliyetinin milyarlarca sterlini bulacağını belirtiyor. İskoçya bölgesel hükümetinin Başbakanı ve ayrılıkçı İskoç Ulusal Partisi'nin (SNP) lideri Alex Salmond'ın öncelikleri arasında olmasına rağmen İskoçya'daki Faslane üssünün taşınmasının en az 10 yıl sürmesi bekleniyor. İskoçya'nın bağımsızlığı halinde NATO üyeliğine yeniden başvurması gerekeceği de ifade ediliyor.

İskoçya'nın ayrılmasıyla toprağının üçte birini kaybedecek ve nüfusu 5 milyon kişi azalacak olan 64 milyonluk Birleşik Krallık'ın, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ndeki (BMGK) daimi üyelik koltuğunu da kaybedebileceği bildiriliyor.

Bağımsızlık ihtimali Avrupa Birliği (AB) gibi kurumlarda da kafa karışıklığına neden oluyor. 1973'ten bu yana AB üyesi olan Birleşik Krallık'ta İskoçya'nın bağımsızlık halinde birliğe yeniden üye olmak için başvurması gerekeceği ancak müzakere sürecinin İngiliz hükümetinin savunduğunun aksine 5-6 yılda değil, 1-2 yıl içerisinde tamamlanabileceği yorumu yapılıyor.

Katanlanlardan yakın takip

İskoçya'nın olası bağımsızlığının bazı AB ülkeleri için "örnek teşkil edebileceği" de değerlendiriliyor. Bu konuda endişe duyan İspanya hükümeti, ülkenin kuzeydoğusundaki Katalonya için benzer bir referandum yapılmasının mümkün olmayacağını kaydediyor. Katalan özerk yönetiminin başkanı Artur Mas ise İskoçya sürecini heyecanla ve yakından takip ettiklerini ifade ediyor. Mas, Financial Times (FT) için kaleme aldığı makalede, "İskoç referandumundan çıkacak 'evet' sonucu, Katalonya'nın bağımsızlık kampanyasını güçlendirecektir" ifadesini kullandı. Hem İspanya hükümeti hem de Katalan özerk yönetimi İskoçya referandumunu yakından takip ediyor.

2015 yılının Mayıs ayında genel seçimin yapılacağı Birleşik Krallık'ta, referandumdan "bağımsızlığa evet" sonucunun çıkmasının seçimle ilgili belirsizliklere de neden olması bekleniyor. İngiliz parlamentosunda bulunan toplam 650 milletvekilinden 59'u İskoç milletvekillerinden oluşuyor ve bu parlamenterler İskoçya'daki çeşitli şehirleri ve bölgeleri temsil ediyor. Referandumdan bağımsızlık kararı çıkması halinde İskoç milletvekillerinin gelecek yılki genel seçime katılıp katılmayacağı belli değil. Bu durumda acil bir yasa çıkarılarak, genel seçimin bir yıl sonraya İskoçya'nın resmen bağımsızlığını ilan etmesinden sonra 2016 yılının mayıs ayına ertelenebileceği kaydediliyor.

Cameron zor durumda

"Bağımsızlığa evet" kararı çıkarsa İngiltere Başbakanı David Cameron'ın istifa etmesi beklenmiyor. Ancak Cameron'ın "İskoçya'nın bağımsız olduğu dönemdeki Başbakan" olarak anılma ihtimalinin seçim öncesi elini zayıflatacağı yorumları yapılıyor. Bu çerçevede İngiliz parlamentosundaki üç büyük siyasi partinin liderlerinin, referanduma bir hafta kala bağımsızlığı önlemek için çabalarını artırmaları ve İskoçya'yı ziyaret ederek, seçmenlere "bağımsızlığa hayır oyu kullanın" mesajları vermeleri dikkati çekiyor.

18 Eylül'de İskoç halkına, "İskoçya bağımsız bir ülke olmalı mı?" sorusu yöneltilecek. "Bağımsızlığa evet" sonucunu çıkması halinde varlıkların paylaşımı ile ilgili Londra ile Edinburgh yönetimleri arasında yürütülecek müzakerelerin ardından İskoçya 24 Mart 2016'da Birleşik Krallık'tan resmen ayrılacak.

Referandumla ilgili "Survation" adlı kamuoyu araştırma şirketinin 26-28 Ağustos tarihlerinde yaptığı son anket, bağımsızlığa karşı çıkanların oranının yüzde 48, "bağımsızlığa evet" diyeceğini söyleyenlerin oranının ise yüzde 42 olduğunu ortaya koydu. Bin İskoçyalıyla yapılan ankette yüzde 10 ise kararsız olduğunu dile getirdi. Geçen hafta açıklanan bazı anketlerde, bağımsızlık yanlılarının önde olması İngiliz hükümetinde endişeye neden olmuştu.