Baş­ba­kan Re­cep Tay­yip Er­do­ğa­n’­ın, Gü­ney­do­ğu­’dan oy ala­bil­me­si için “çö­züm sü­re­ci­”nin iyi git­ti­ği her fır­sat­ta be­lir­ti­le­cek, bu sü­reç­te ope­ras­yon ya­pıl­ma­ya­cak, yol­la­rı­nız ke­sil­se, kim­lik kon­trol­le­ri ya­pıl­sa bi­le duy­ma­ya­cak­sı­nız, gör­me­ye­cek­si­niz. Da­ha dü­ne ka­dar “40 bin ki­şi­nin ka­ti­li­”, “be­bek ka­ti­li­” di­yen va­li­ler, şim­di Öca­la­n’­a olan tak­dir­le­ri­ni, te­şek­kür­le­ri­ni bildirmenin ve onun gön­lü­nü ka­zan­ma­nın ya­rı­şı­nı sür­dü­rü­yor­lar. Bu­nun ba­şı­nı da Şır­nak Va­li­si Ha­san İpek çe­ki­yor...
Gü­ney­do­ğu­’da çok şey­ler olu­yor. Şe­hir­le­ra­ra­sı yol­lar gün­ler­dir tra­fi­ğe ka­pa­lı. Şan­ti­ye­ler ba­sı­lı­yor, iş ma­ki­ne­le­ri ya­kı­lı­yor, iş­çi­ler ka­çı­rı­lı­yor, as­ker­ler bi­rer bi­rer vu­ru­lu­yor, şe­hit edi­li­yor. AK­P’­nin ön­de ge­len­le­ri, il­ler­de, il­çe­ler­de do­la­şa­mı­yor.

Çe­lik, ko­nuş­tu­rul­ma­dı

Mil­li Eği­tim Ba­kan­lı­ğı dö­ne­min­de Hü­se­yin Çe­lik, AK­P’­nin Van Mil­let­ve­kil­liy­di. Bu il’­e önem­li eği­tim ya­tı­rım­la­rı yap­tı. Yö­re­de se­vi­len bir isim­di. Van Ti­ca­ret Oda­sı­’nın ön­cü­lü­ğün­de, re­kor­lar ki­ta­bı­na gi­re­cek “Van kah­val­tı­sı­” plan­lan­dı.
AKP Ge­nel Baş­kan Yar­dım­cı­sı Hü­se­yin Çe­lik, TOBB Baş­ka­nı Ri­fat Hi­sar­cık­lı­oğ­lu ile bir­lik­te ala­na ka­la­ba­lık bir ko­ru­ma or­du­suy­la gel­di. Çe­lik, ko­nuş­ma yap­ma­sı için kür­sü­ye da­vet edil­di. Da­vet edi­li­şi, ko­nuş­ma­sı ve ora­dan ay­rı­lı­şı 6 da­ki­ka bi­le sür­me­di. Çün­kü, Çe­lik ko­nu­şur­ken, yu­ha­la­nı­yor, taş­la­nı­yor, PKK’­nın ba­şı Ab­dul­lah Öca­lan le­hi­ne slo­gan­lar atı­lı­yor, za­fer işa­ret­le­ri ya­pı­lı­yor­du.
Kah­val­tı için ge­len­le­re ku­man­ya da­ğı­tıl­dı. Ora­da, ade­ta BDP’­nin mi­tin­gi ya­pı­lı­yor­du. Gi­yi­len kı­ya­fet­ler, Va­n’­ın yö­re­sel kı­ya­fe­ti de de­ğil­di. Ti­ca­ret Oda­sı Baş­ka­nı Nec­det Tak­-va­’ya sor­mak ge­re­kir, ba­ba­nın, de­de­nin giy­di­ği Van yö­re­si kı­ya­fe­ti mi gi­yil­miş­ti, yok­sa ör­güt ele­man­la­rı­nın giy­di­ği kı­ya­fet mi?
Hü­se­yin Çe­lik de, “çö­züm sü­re­ci­” di­yor. Bir za­man­lar tö­ren­ler­le kar­şı­lan­dı­ğı, hal­kın ara­sın­da ra­hat­lık­la do­la­şa­bil­di­ği Va­n’­da son du­ru­mu gör­dü. Hü­se­yin Çe­li­k’­e bun­lar ya­pı­lı­yor­sa, va­rın di­ğer si­ya­set­çi­le­rin du­ru­mu­nu siz he­sap edin...

Va­li: Ya­zı­lı ve söz­lü em­rim var

İlin asa­yiş ve gü­ven­li­ğin­den, İl İda­re­si Ya­sa­sı­’na gö­re va­li şah­sen so­rum­lu. An­cak, va­li­ler hü­kü­met­ten al­dık­la­rı ta­li­mat­lar doğ­rul­tu­sun­da olan­la­rı gör­mez­den ge­li­yor. Dü­şü­nün, Ca­hit Kı­raç gi­bi de­ne­yim­li va­li, Di­yar­ba­kı­r’­da yol­la­rın ka­pa­tıl­ma­sı­na se­yir­ci ka­lı­yor. İn­san­la­rın se­ya­hat öz­gür­lü­ğü­nün en­gel­len­me­si­ni gör­mü­yor.
Pe­ki bu du­rum­da, Di­yar­ba­kır Va­li­si Ca­hit Kı­raç ne di­yor? Po­li­sin, jan­dar­ma­nın de­di­ği gi­bi ope­ras­yon için va­li­nin ona­yına ih­ti­yaç var mı? Bu­nu Kı­raç SÖZ­CÜ­’ye şöy­le açık­la­dı:
“Bö­lü­cü te­rör ör­gü­tü­ne mü­za­hir grup­lar ta­ra­fın­dan 24 Ma­yı­s’­tan iti­ba­ren Di­yar­ba­kır-Bin­göl Ka­ra­yo­lu’n­da ger­çek­leş­ti­ri­len yol kes­me ve adam ka­çır­ma gi­bi olay­lar­la il­gi­li ola­rak; suç iş­len­me­si­ni ön­le­mek, gü­ven­lik kuv­vet­le­ri­mi­zin ön­le­yi­ci za­bı­ta ola­rak as­li gö­rev­le­ri olup, bu gö­re­vin ifa­sı için her­han­gi bir emir bek­le­me­ye ih­ti­ya­cı yok­tur.
Bu­na rağ­men ili­miz hu­dut­la­rın­da mey­da­na ge­len yol kes­me, adam ka­çır­ma ey­lem­le­ri­ne kar­şı her tür­lü ya­zı­lı ve söz­lü emir ilk gün­den iti­ba­ren ve­ril­miş olup, ek gü­ven­lik tak­vi­ye kuv­vet­le­ri de biz­zat ta­ra­fım­dan ta­lep edil­miş­tir.”
Bu du­rum­da po­li­se, jan­dar­ma­ya sor­mak ge­re­ki­yor? “Va­li onay ver­mi­yo­r” ba­ha­ne­si ni­çin? Yol­la­rı aç­mak için ne­yi bek­li­yor­su­nuz?

Olay­lar ra­hat­sız et­mi­yor

Po­lis, Gü­ney­do­ğu­’da gös­te­ri­ci­le­re fark­lı, Ge­zi ey­lem­le­rin­de­ki gös­te­ri­ci­le­re ise fark­lı uy­gu­la­ma­lar ya­pı­yor. Gü­ney­do­ğu­’da yu­mu­şak, Ba­tı il­le­rin­de ise ala­bil­di­ği­ne sert. Biz, “Gü­ney­do­ğu­’da­ki ey­lem­ci­le­re de sert dav­ra­nıl­sı­n” de­mi­yo­ruz. Bu fark­lı­lı­ğın ne­den­le­ri­ni me­rak edi­yo­ruz. Bir po­lis mü­dü­rü­ne bu­nun ne­de­ni­ni sor­du­ğum­da şun­la­rı an­lat­tı
“Ge­zi ey­lem­le­rin­de po­li­sin sert ol­ma­sı­nın se­be­bi, si­ya­si ik­ti­da­rın için­de bu­lun­du­ğu hal do­la­yı­sıy­la san­ki ken­di­si­ni po­li­se sı­ğın­mış gi­bi bir ha­va için­de gör­me­si­nin et­ki­si bü­yük. Po­li­se aşı­rı de­re­ce­de sı­ğın­ma ih­ti­ya­cı­nın his­se­dil­me­si ne­de­niy­le, po­li­sin ken­di­le­ri­ni da­ha çok ko­ru­yup kol­la­ma­sı­nı bek­li­yor­lar.
Gü­ney­do­ğu­’da ya­şa­nan top­lum­sal olay­lar ‘a­çı­lım sü­re­ci­’ için­de de­ğer­len­di­ril­di­ğin­de o olay­la­rın si­ya­si ik­ti­da­rı yıp­rat­ma­ya­ca­ğı dü­şü­nü­lü­yor. So­nuç­ta bir açı­lım po­li­ti­ka­sı var­dır ve kar­şı­lık­lı gö­rüş­me­ler­de ta­raf­lar bir­bir­le­ri­ni mem­nun ede­cek adım­lar at­mak­ta­dır. Ora­da­ki bir ta­kım top­lum­sal olay­lar, si­ya­si ik­ti­da­rı ra­hat­sız et­me­mek­te­dir.
Ge­zi sü­re­ci ile baş­la­yıp ge­li­şen ha­di­se­ler­de si­ya­si ik­ti­dar cid­di şe­kil­de ra­hat­sız­lık duy­du. Çün­kü bu sü­reç­te si­ya­si ik­ti­dar en­te­lek­tü­el ya­pı­da­ki aka­de­mik kad­ro­la­rın­dan önem­li de­re­ce­de kay­ba uğ­ra­dı. Ken­di­si­ni da­ha ön­ce des­tek­le­yen li­be­ral kö­şe ya­zar­la­rı ve en­te­lek­tü­el­ler ik­ti­da­rın ar­ka­sın­dan çe­kil­di. Bu ne­den­le­re en­te­lek­tü­el­ler açı­sın­dan da­ha bü­yük bir za­fi­yet al­ma­mak için de­mok­ra­tik gös­te­ri­le­ri bas­kı­la­mak is­ti­yor.”
Ar­tık po­lis­ten gö­rev ve yet­ki­li­le­ri­nin dı­şın­da da­ha faz­la bir şey­ler bek­le­ni­yor. İş­te, jan­dar­ma­yı kal­dır­ma pla­nı da bu­nun bir so­nu­cu­dur. Jan­dar­ma­yı da dev­le­tin de­ğil, hü­kü­me­tin jan­dar­ma­sı yap­ma pla­nı­nı ay­lar ön­ce bu kö­şe­de du­yur­muş­tuk. Plan, adım adım yü­rü­yor...