Asuman ARANCA / ANKARA

Ankara Başsavcılığınca yürütülen yasadışı dinleme soruşturması kapsamında gözaltına alınan Emniyet İstihbarat Dairesi eski Başkanı Ömer Altıparmak, savcılıktaki ifadesinde çok önemli iddialarda bulundu.

Dönemin Başbakanı Erdoğan'ın kendisini AKP Genel Merkezine çağırıp, ülkücü oyları alabilmek amacıyla MHP Genel Başkan adayı Ramiz Ongun'u AKP'ye transfer planı yaptığını öne sürdü. Dönemin Başbakan Başdanışmanı Yalçın Akdoğan'ın da sık sık İstihbarat Şube Müdürleriyle görüştüğünü söyleyen Altıparmak, "Tamamen emin oldum ki Akdoğan, Başbakan Erdoğan tarafından İstihbarat Dairesi için görevlendirilmişti" dedi. SÖZCÜ'nün ulaştığı Altıparmak'ın savcılık ifadesi özetle şöyle:

AKP GENEL MERKEZİNE ÇAĞIRDI: 2011 yılı Mart ayında dönemin Başbakanı Erdoğan, beni ve Şube Müdürlerim M.C ile L.K'yı AKP Genel Merkezine çağırdı. Sayın Başbakan Şube Müdürlerimle diyaloglarında çok samimi bir üslup kullanıyordu. Anladım ki onlar birebir Başbakan ile görüşüyormuş. Bu görüşmede Erdoğan, '12 Eylül referandumunda çok iyi oy aldıklarını, 2011 seçimlerinde de aynı oy oranını yakalamaları halinde Anayasayı tek başına değiştirecek milletvekili sayısına ulaşabileceklerini, ülkücü oyların kendilerine gelmesi gerektiğini, bunun için de Ramiz Ongun gibi ülkücü camiada karşılığı olan isimlerin transferinin faydalı olacağı'  yönünde değerlendirme yaptı. Yıllarca devlete bürokratlık yapmış bir Emniyet Müdürü olarak bu görüşme için parti binasına davet edilip, siyasi konular konuşulmasına çok şaşırdım.

YALÇIN AKDOĞAN GÖREVLİYDİ:  Daire Başkanı olduktan 3 ay sonra, Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kaan Köksal, beni çağırarak İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile görüştürdü. Atalay da bana, o dönem Başbakan Danışmanı olan Yalçın Akdoğan ile görüşmemi emretti. Akdoğan bu görüşmede, benim İstihbarat Başkanı olmamdan sonra bilgi akışının durduğunu, kendisinin Başbakan danışmanı olarak, İstihbaratta istediğiyle görüşüp istediği bilgiyi alma yetkisine sahip olduğunu söyledi. Akdoğan'ın Dairedeki müdürlerden 5'i ile yoğun temas ve ilişkisini gözlemledim. Akdoğan'ın o dönem telefonuna bakıldığında İstihbarat Dairesine kaç kez geldiği ve kimlerle görüştüğü söylemlerimin teyidi açısından önemlidir. Emin oldum ki  Akdoğan, Başbakan tarafından İstihbarat Dairesi ile görevlendirilmiş bir kişiydi.

MHP'LİLER DİNLENMİŞ: Benim soruşturmaya tabi tutulmama neden olan işlemlerden sorumlu kişi Yalçın Akdoğan ile irtibatlı olan ve Erdoğan ile de görüşüp talimatlarını yerine getiren Şube Müdürü L.K'dır. Suçlandığım husus Dairedeki bir takım önleme dinlemeleri ile ilgili denetim görevimi yapmadığım iddiasıdır. Zuhal Topçu, Murat Mantuş, Murat Çeliker ve Muhammet Bilal Aydın'ın (Devlet Bahçeli'nin yakın çevresi) dinlendiğini soruşturma sırasında öğrendim. Bu kişiler hakkındaki önleme dinlemesi tedbirinin Başbakanla konuşmamızın neticesinde mi meydana geldiğini bilmiyorum.

HAKARET KABUL EDERİM: Ben Emniyetin şerefli bir polisiyim ve halen emekliyim. Herhangi bir örgüt mensubiyeti içerisinde değilim. Bunu ömrünü yasadışı örgütlerle mücadele içinde geçirmiş biri olarak kendime hakaret telakki ederim. Ben İstihbarat Daire Başkanlığına devletin hiyerarşik yapısı içinde atandım. Başka bir örgüt tarafından görevlendirilmedim. İDB'de Fetullah Gülen örgütü yapılanması olup olmadığını bilmiyorum.  Gülen örgütüne mensup da değilim, bunu kendime hakaret kabul ederim. Attığım her imzanın arkasındayım"