Çölde

Deve saklanmaz.

Dağda!

Duman gizlenmez.

Sadettin Tantan,  Emniyet’te narkotik ve asayiş şube başkanlığı yaptı, mafyayla, rüşvetle, kaçakçılıkla mücadele etti. Uğur Mumcu onun için “dürüst ve namuslu polis” diye yazmıştı. Fatih Belediye Başkanlığı da yaptı, İçişleri Bakanlığı da… Aldığı görevlerde bugüne kadar küçük bir defosu, kusuru, yalanı, adam kayırması, partizanlığı, büyüklenmesi görülmedi. Son deprem üzerine Sadettin Tantan, şu gözlemleri paylaştı:

“1999 depreminden sonra Özel Yapı Denetim Firmaları da kuruldu. Ancak müteahhitler bile bu firmalardan rahatsız oldular. Çünkü bugün Türkiye’nin temel sorunu olan rüşvet, bu firmaların işleyiş çarkı içinde de yer alıyor. Belediyelerde adam kayırarak plansız işler yapılıyor, yapanlara da göz yumuluyor. İnşaat mühendisleri, mimarlar, statikçiler ve üniversiteler bu rüşvet çarkının içine girmiş durumdalar. Ruhsat ve iskan denetimleri dahi sadece rüşvet için yapılıyor.”

★★★

Türkiye rüşvete yenildi.

Bataklığa bina dikiyor.

Belediye!

Suçu bakanlığa atıyor.

Bakanlık!

Suçu Belediye’ye…

Deprem olur.

Sel basar.

Orman yanar.

Aynı tablo.

Deprem 6.9 şiddetinde İzmir’in Bayraklısını vurunca “iktidar ve muhalefet siyasetçilerinin” yine afet bölgesine koşarak gitmelerini izledik. Özellikle iktidarın bakanları yanlarında adamları enkaz alanına doluştular ve “halkı çok düşünen” gerçek kahramanın kendileri olduğunu göstermeye çalışırlar. 4 gündür aynı tabloyu her saat başı izledik.

Tantan diyor ki:

O kişilere sormalı.

Sizin uzman niteliğinde bir sıfatınız mı var, enkazdaki beton parçalarını bölebilen makinaları kullanmayı mı biliyorsunuz?

Uzmanlık yok.

Ne betonu biliyor.

Ne altında kalanı.

Ama kahraman!

★★★

Gerçek ve isimsiz kahramanlar ise enkazı tanıyan, zemin bilgisi olan ve beton altında can telaşına düşmüşlere ulaşmak için Türkiye’nin dört yanından koşup gelenler.

AFAD.

AKUT.

Arama Kurtarma.

Somalı Madenciler.

Sağlık çalışanları.

Polis, jandarma.

Rüşvet bataklığının ürünü çökmüş kolonlar, kirişler, duvarlar, beton molozları altından “Elif’in tutabileceği bir el olmak için…” saatlerce umutla sabırla kazanlar, işte gerçek kahraman onlar!

TARİHLE RÖPORTAJ (Unutkanlığa ilaç)



Tampon Bölge!


İktidar sözcüleri “tampon bölge formülünü” sayısız defa açıklamışlardı, ancak ülkemize gelen 4 milyondan fazla Suriyelilerin “Türkiye’den gitmemek üzere yerleştikleri” ortaya çıktı. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in soru önergesine verdiği cevapta; “Ana okulunda 35 bin, ilkokulda 399 bin, ortaokul ve lisede 312 bin, üniversitede 74 bin Suriyeli öğrencinin okumakta olduğunu” açıkladı. Suriyeli anne ve babalar iş kurup Türkiye’ye yerleştiler. Tampon bölge projesi vardı, ne oldu? Unutma!