18 yıldır AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanını sazıyla- sözüyle, varlığı ve benliği, sanatıyla desteklemiş şarkıcı Uğur Işılak, “Tükettik her şeyi, neyimiz kaldı” diyen yeni bir şarkı yazıp söyledi.

Sizin şarkıcı!

Bana söylemiyor.

Size sesleniyor.

“Tükettik her şeyi!”

AKP milletvekilleri de şarkıcı Uğur Işılak gibi düşünüyor olmalılar ki, Maliye Bakanı’na “bundan sonra yapacağınız ne kaldı” diye sormuşlar. BBC Türkçe Servisi’nden Ayşe Sayın’ın haberine göre Damat Maliye Bakanı iktidar partisinin milletvekillerini bakanlık binasına davet edip onlara 3 saat boyunca yapacaklarını anlatmış; “olağanüstü bir gelişme ve durum olmadıkça dövize müdahale yok” sözü vermiş.

İster inan!

İster inanma!

Bırakacaklar.

Gittiği yere gitsin.

★★★

Ben bu yazıyı yazarken dün 1 Dolar 8 lira 50 kuruşa dayanmış, ABD Başkanlık Seçimlerinin sonuçlarını bekliyordu. TL’nin erimesi, dövizin tırmanması “Maliye Bakanı’nın sözüne, duruşuna, yaptığına, kimi zaman açtığı iyileştirme paketlerine, kimi zaman yayınladığı düşük kredi desteği tedbirlerine(!)” bakmıyor.

Rekabet isteyenler.

Tekel kurmuşlar.

Bilim yanlıları.

Hurafeciler.

Hukuk talep edenler.

Biat etmeyi seçmişler.

Çalışkanlar.

Tembeller.

Yani herkes, yandaş olanlar da dahil, Bakanın ve Cumhurbaşkanının “sözlerini” ciddiye almıyor.

Başaramadılar.

Ne bekliyorlar?

Mucize mi?

Elif Bebek mucizesi.

Ekonomide yoktur.

★★★

Maliye Bakanı partisinin milletvekillerine “Döviz kurları tek gösterge değil” diyerek onları rahatlatmaya çalışmış.

Öbür göstergeler!

Faiz de yükseliyor.

Enflasyon da...

Bütçe açığı da...

Cari açık da...

Dış borç da...

Geleceğe inanç bitti.

Adalete güven sıfırlandı.

Hukuksuz ülke olduk.

Yatırımcı ürktü.

Kurumlar çöktü.

İşsizlik ateş oldu.

Yoksulluk alev.

Esnaf batakta.

Çiftçiler perişan.

Bankalar tedirgin.

Zengin daha zengin.

Fakirin canı çıkıyor.

Ekmek askıda!

İşçiler, memurlar, emekliler gelirleriyle geçinmekte her geçen gün daha da sıkışırken Türkiye dünyanın en yüksek faizli ile borç para arayan ülke durumuna geldi.

Hangi göstergeye bakalım.

Bütün göstergeler yıkık!

Sizi 18 yıl desteklemiş şarkıcınız, “Tükettik her şeyi, neyimiz kaldı” diyen yeni duygularını yazmış.

Şarkıcınızı dinleyin!

Batırdınız ülkeyi!

Ülkemiz ekonomik çöküntünün enkazı altında inlerken iktidardan çekilmek ve ülkeyi seçime götürmek “siyasi ahlakın” olmazsa olmaz gereği oldu.

TARİHLE RÖPORTAJ (Unutkanlığa ilaç)



Bıldır yediğin hurmalar!


“Bıldır (geçen yıl) yediğin hurmalar, gelir boğazını tırmalar” diyen bir atasözümüz var. İzmir’i vuran deprem “kaçak ve çürük yapılara verilen imar afları” ile birlikte bu atasözünü de gündeme getirdi. Bütün inşaat mühendisliği profesörleri ile yer bilimci hocalar, “geçmişte oy almak için getirilen imar aflarının depremlerde ölümleri çoğaltan” en önemli neden olduğunu söylüyorlar. Şimdiki Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 26 yıl önce 27 mart 1994 yılında “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı” seçilmişti. Seçildikten 2 yıl sonra Hürriyet Muhabiri Fatma Aksu, Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan’ın basın toplantısını izledi ve yazdığı haberin başlığına şu cümleleri yazdı: “Erdoğan, iki yılın bilançosunu çıkardı: “Kaçak yapılara ruhsat verip bağış alıyoruz.” Haberde tırnak içindeki “Kaçak yapılara ruhsat verip bağış alıyoruz” cümlesi Belediye Başkanı’na ait ve 24 yıl önce söylenmiş. Unutma!