Almanya’daki tedavisinin ardından 17 Ocak’ta Rusya’ya döndükten sonra tutuklanan Rus muhalif lider Alexei Navalny, Rusya Federal Cezaevi Servisi’nin (FSIN) Navalny’nin ertelenen hapis cezasının tamamlanması için Moskova Simonov Bölge Mahkemesi’ne müracaat etmesinin ardından başkent Moskova’da mahkemeye çıkarıldı. Navalny geçici olarak tutuklu bulunduğu cezaevinden yerel saatle 11:00’de mahkeme salonuna getirildi. Duruşmaya Navalny’nin eşi duruşmaya eşi Yulia Navalnaya ve avukatları katıldı.

NAVALNY'DEN DURUŞMADA "PUTİN SARAYI" ÇİZİMİ

Navalny yargılandığı davada ilginç görüntüler verirken, en dikkat çeken anlar ise Navalny’nin, “Putin’in sarayı” imalı çizimi oldu. Navalny, Rusya’nın güneyindeki Gelencik tatil kasabasındaki sarayın Putin’e ait olduğunu öne sürmüş ve tüm dünyada bu iddia geniş yankı uyandırmıştı. Kremlin tarafından reddedilen iddianın arkasında duran Navalny, duruşma sırasında kendi bölümünde otururken elindeki kalem ve kağıt ile “Putin’in sarayı” yazdığı ve saray resmi olan kağıdı mahkemedekilere gösterdi.

Foto: İHA


YABANCI DİPLOMATLAR DAVAYI TAKİP ETTİ

Navalny’nin ertelenen hapis cezasının uygulanmasını talep eden FSIN temsilcisi, Navalny’nin, 24 Eylül 2020 tarihinden beri nerede olduğunun bilinmediğini ve toplamda 50’den fazla denetimli serbestlik kuralını ihlal ettiğini öne sürdü.

Navalny’nin yargılandığı davayı Avrupa Birliği temsilcileri, ABD, İngiltere, Almanya, Danimarka, Litvanya, Letonya, İsveç, İsviçre, Norveç, Kanada, Bulgaristan, Finlandiya, Japonya, Avusturya ve Çekyalı diplomatlar takip ederken, davanın görüldüğü sırada bu detay Kremlin Sarayı tarafından da eleştirildi.

Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov yabancı diplomatların duruşmaları yakından takip etmesinde herhangi bir yasal engel olmadığını fakat yabancı diplomatların Rusya’nın iç meselelerine karışmaması gerektiğini belirtti.

3,5 YIL HAPİS CEZASI VERİLDİ

Görülen duruşmada savcı, daha önce 3,5 yıllık hapis cezasının Navalny’nin denetimli serbestlik kurallarına uymadığı gerekçesiyle uygulanmasını talep etti. Mahkeme heyeti ise savcının talebini kabul ederek, Navalny’nin 3,5 yıllık hapis cezasını onadı. Mahkeme kararına göre, Navalny’nin 10 aylık ev hapsi cezası düşülerek, 2 yıl 8 ay hapis cezası verildi.

Foto: İHA


AVUKATLARI İTİRAZ EDECEK

Mahkemenin ardından Navalny, tekrardan geçici olarak tutuklu bulunduğu cezaevine gönderildi. Duruşmadan sonra adliyeden ayrılan Navalny’nin avukatları kısa bir açıklama yaparak, mahkemenin kararına itiraz edeceklerini belirterek, itiraz dilekçesinin yarın teslim edileceğini açıkladı.

NAVALNY DESTEKÇİLERİ SOKAKTA

Moskova’da Navalny destekçileri mahkeme kararını haksız bularak yeniden sokaklara döküldü. Polis, adliye çevresindeki geniş güvenlik önlemlerini Kremlin Sarayı çevresi başta olmak üzere kentin birçok noktasına genişletti. Navalny destekçileri, metro istasyonları ve bazı meydanlarda bir araya gelmeye çalışırken, polis müdahalesiyle karşılaştı.

Duruşma sırasında adliye yakınlarına yaklaşan 300’den fazla Navalny destekçisi gündüz saatlerinde gözaltına alınırken, polis kitlesel protestoların önüne geçmek için gözaltılara devam ediyor.

Navalny’nin hukuk bürosu tarafından yapılan açıklamada, duruşmadan bu yana toplam gözaltı sayısının 600’ü geçtiği aktarıldı.

Moskova’da Navalny destekçileri ile polis arasında gerginlik devam ederken, Navalny destekçileri özellikle sosyal medya üzerinden vatandaşları sokağa davet ediyor.

2012 YILINDA SORUŞTURMA BAŞLATILMIŞTI

2012 yılında Rusya Soruşturma Komitesi tarafından başlatılan soruşturma neticesinde Navalny ve kardeşi Oleg Navalny bir Alman kozmetik şirketini kendi şirketleri üzerinden 50 milyon ruble (4 milyon 700 bin TL) zarara uğratmak suçlamasıyla yargılanmış, 2014 yılında Navalny kardeşleri 3,5 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

Yapılan itirazlar sonrasında Navalny’ye 10 ay ev hapsi cezası ve denetimli serbestlik uygulanması kararı verilmiş, cezanın geri kalan süresi ise ertelenmişti.

Alman kozmetik şirketi Navalny’nin kendi şirketlerini zarara uğratmadığını beyan etse de mahkeme tarafından Navalny’ye ceza verilmesi üzerine Navalny’nin avukatları defalarca AİHM’e başvurmuştu. (İHA)