- Ya, var ya gerçekten çok boş konuşuyorsun yani.

- Sen hiç konuşma.

- Lütfen...

- Kime diyorsunuz?

- Ya kardeşim önüne bak diyor adam.

- Ne diyor?

- Önüne bak diyor.

- Yok ya, ona mı soracağım nereye bakacağımı.

- Allah Allah ya.

- Ya bugün ters tarafınızdan mı kalktınız?

- Ya hareketlere baksana ya.

- Önüne baksana ya.

- Sen ne diyorsun kardeşim.

***

Sonra?

Meclis kürsüsü önündeki AKP ve İYİ Partili vekiller arasında arbede çıktı. AKP’li Zafer Işık, İYİ Partili Hüseyin Örs’e yumruk attı. Kendisi de dengesini kaybedip yere yuvarlandı. Örs fenalaştı, hastaneye kaldırıldı.

Siyasiler ve milletimiz iki gündür konuşuyor, yüce Meclisimize ve sayın vekillerimize hiç yakışmadı deniyor.

Örs’e acil şifalar ama ‘yüce Meclisimize hele vekillerimize hiç yakışmadı’ laflarına kesinlikle katılmıyorum, ayıp ediliyor onlara!

Tamamı yaşanmış, günlük örneklerle izah edeyim ayıbı...

atv’de memleketin gerçeklerini tüm çıplaklığı ile gösteren Esra Erol’un programında öğrendik. Evli ve 4 çocuk annesi kadın internette tanıştığı 15 yaşındaki çocuğa kaçmıştı. Kadın, canlı yayına çıkıp her şeyi ayrıntıları ile anlattı.

Bir başka gün Yozgat’tan katılan bir adam canlı yayında şöyle dedi: Esra Hanım karım evli bir adamla davullu zurnalı düğün yaptı!

Edirne’den 33 yıllık evli ve 6 çocuk babası olan 57 yaşındaki bir adam kendisinden 25 yaş küçük sevgilisini ve ondan olan bebeğini aramak için ‘Esra Hanım yardım edin eşim beni sokağa attı, sevgilimi ve bebeğimi çok seviyorum ama onları bulamıyorum’ deyip canlı yayına çıktı. Canlı yayına aradığı genç sevgilisi de çıktı, ‘bebek senden değil ki’ dedi!

Programa evli, üç çocuklu bir adama kaçan 19 yaşındaki kızını kurtarmak isteyen bir anne katıldı. Aradığı kızı ve üç çocuklu adam da canlı yayına çıktı. Adam durumu anlattı: Evet kızınız benim sevgilim. Eşimle birlikte üçümüz aynı evde yaşıyoruz! Bunu duyan anne adama terliğini fırlattı. Canlı yayında konuşan kadının kızı ise annesine ‘dönmeyeceğim, gayet mutluyuz’ dedi. Annesi ona da terlik fırlattı. Bu arada canlı yayına evli adamın eşi telefonla katıldı, şöyle dedi: Ne olursa olsun eşimden boşanmayacağım. Biz hep beraber iyiyiz.

Başka bir gün evli ve bir çocuğu olan bir kadının kendisini bırakıp başka bir adama kaçtığını söyleyen dertli eş çıktı canlı yayına. Programda DNA testi açıklandı, adam 3 yaşındaki çocuğunun kendisinden olmadığını öğrendi!

Kocasını kardeşi, sevgilisini akrabası olarak tanıtan bir kadın olayı gündeme bomba gibi düştü! İş çok karışık olduğu için anca şöyle toparlayabildim. Anne baba oğullarının kendisini doktor olarak tanıtan yaşça büyük bekar bir kadın tarafından kaçırıldığını, çocuklarından haber alamadıklarını söylüyordu. Doktorun doktor, adının da gerçek olmadığını söyleyen anne baba, ‘meğer Çorlu’da garsonmuş o kadın’ dedi! Canlı yayına telefonla bağlanan bir kişi ise doktor olmayan doktorun, garson olan ama sahte isim kullanan kadının dayısının oğlu ile evli olduğunu açıkladı!

Başka bir gün programa evden kaçan, kaçarken ziynet eşyalarını da alıp götüren kocasını arayan gözü yaşlı bir kadın katıldı. Canlı yayında çeşitli telefon bağlantıları oldu. Evden kaçan adam da oradaydı. Anlattıkları milyonları ekrana çiviledi... Şöyle dedi: Karım beni hem dövüyor hem de çiviliyordu!

Programa, komşusunun hamile karısını iki kez kaçırıp kuma yapan bir adam katıldı. Ayrıntıları aktarırken, karısını kaçırdığı adam için şunu dedi: Kanatsız kuş gibi!

Başka bir gün, bir anne kızının evli bir adam tarafından kaçırıldığını söyleyerek yardım istedi. Evli adamın nikahlı eşi de canlı yayına katıldı. Bu sırada yayına telefonla katılan biri, ‘bu adamın bir de dini nikahlı eşi var’ deyince adamın hem sevgilisi hem de dini nikahlı eşi olduğunu öğrenen resmi nikahlı eş düşüp bayıldı.

Müge Anlı’nın programına katılan bir grubun açıklamaları ise günlerce konuşuldu. Cinayete kurban giden bir adamın eşi, “Ben evlendiğimden beri benimle aynı odada ‘şunu da mı getirsek buraya, şöyle mi yapsak gibi ilişki şeylerini anlatıyordu” diyerek eşinin üçlü ilişki tekliflerini, telefonuna gönderdiği mesasajları anlattı!

***

Uzmanların sabahlara kadar tartıştığı, Meclisimize ve vekillerimize hiç yakışmadı denen hadisede vekillerimiz birbirlerine en fena ne demiş?

Ya... Boş konuşuyorsun... Önüne bak... Lütfen... Sen ne diyorsun kardeşim...

Bir memleketin güzide Meclisi’ndeki duruma baaak bir de milletin sıradan, günlük haline.

Gerçekler kabak gibi ortada valla. Hiç yakışmıyoruz yüce Meclisimize ve seçip oraya gönderdiğimiz naif vekillerimize.