“... Finiş çizgisine kadar gelip, geriye koşanları da gördük. Parti içi hesapların, nasıl da milletimizin taleplerinin önüne koyulduğuna şahit olduk. O nedenle de, bundan sonra, kendimizden başka kimseye kefil olmayız. Olmayacağız. Hür ve millî siyasetimizle; bezirgan saltanatını da, haram düzenini de, kişisel ikbal siyasetini de, ittifak diye paketlenen, menfaat ilişkilerini de tek tek yıkacağız. Bizi yola çıkaran işte budur...”

İYİ Parti lideri Meral Akşener’in dün grup toplantısında kurduğu cümlelerden “cımbızlayıp” seçtiğim bölümle başladım yazıma. Çünkü; dün yazdım, “Akşener’in kırgınlığı çözülürse ittifak olur” dedim: “Meral Hanım partinin kuruluşunda, sonrasında yaşadıklarını bakınca iki belediye başkanının o dönem cesaret edememesinden dolayı şaşkın ve kırgındı. Bugün Akşener’in ‘müstakil’ aday ve ‘üçüncü yol’ fikrini şekillendiren de Altılı Masa’da yaşadığı pratik. Özgür Özel, İYİ Parti’yi nasıl ikna eder bunu göreceğiz ancak Meral Akşener’in kırgınlığını hafife almamak gerekiyor.”

İşte tam da bu noktada Akşener dün yazdıklarımı doğruladı ve “Finiş çizgisine kadar gelip, geriye koşanları gördük” diyerek Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı eleştirdi. Şimdi gelinen durum şu: Meral Akşener özellikle İstanbul ve İmamoğlu konusunda ikna edilebilecek mi?

Diğer konuya geçelim... Meral Akşener grup toplantısında, CHP kurultayında Selahattin Demirtaş’a gönderilen “selamı” da gündeme getirdi:

“Ne sağcılıkmış kardeşim, tüm kötülüklerin anası. Ne milliyetçilikmiş kardeşim tüm kötülüklerin anasıymış. Ya arkadaş biz size kırmızı mumlu çağrıda mı bulunduk. Şimdi, herkeslere selamlar gitti biz hariç. Zaten sadece o yan yana gelmenin bundan sonra tek bir zor olduğunun işaretidir.”

Bu konuşmanın perde arkasında da pazartesi günü İYİ Parti’de yapılan Başkanlık Divanı var! Nasıl mı? Anlatayım: O gün Başkanlık Divanı’nda Akşener herkese “CHP kurultayını nasıl değerlendiriyorsunuz?” diye sordu ve herkes konuştu. Konuşmaların ortak noktasıysa, Demirtaş’a yollanan “selam” ve “sağcılık” yönünde yapılan eleştiriler oldu. Meral Akşener de o gün yapılan eleştirileri tek tek not etti ve dün yapılan grup toplantısında “selam” konusunu “sağcılığı” gündeme getirdi.

Bu konuda da örneğin, İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz’un önceki gün katıldığı bir canlı yayında kendisine sorulan “Özgür Özel’in Demirtaş’ı selamlamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna verdiği yanıt önemli:

“Bu olay İYİ Parti’nin yerel seçimlere tek başına girme kararının ne kadar doğru olduğunu ifade ediyor. Herkes sevdiğiyle beraberdir.” CHP lideri Özel’in önünde bir değil iki sıkıntı var “ittifak” konusunda: Birincisi Akşener’in ikna edilmesi diğeri de HEDEP’le nasıl bir yol haritası belirleneceği. Sonuçta, 2019 seçimlerinde İmamoğlu kazanırken sadece İYİ Parti’nin desteği yoktu o dönemki adıyla HDP de ciddi bir destek vermişti.

Örgütlerden sorumlu kim olacak?


CHP’nin kurultayda belirlenen 60 kişilik yeni Parti Meclisi (PM) Cumartesi günü ilk toplantısını yapacak. PM’de, CHP’nin yeni dönem siyaseti ele alınacak. Toplantıda yeni MYK üyelerinin de gündeme gelmesi ve en geç pazar gününe kadar bu isimlerin açıklanması bekleniyor. CHP’yi yakından takip eden bir isim şu değerlendirmelerde bulundu:

... CHP’de Kılıçdaroğlu döneminin sona erdiği kurultayda oluşan yeni parti meclisi listesi hem CHP’nin yeni yönetimi (MYK) hem de yeni dönemindeki dengelerle ilgili önemli mesajlar içeriyor.

... Öncelikle, Özel-İmamoğlu PM listesinde CHP’de alışılagelmiş “Genel Başkandan sonra, CHP tabanında ve CHP’lilik kimliğinde ağırlığı olan, partinin siyasi stratejilerini belirlemede etkisi olabilecek kimse bulunmamakta. Geçmiş dönemlerde Önder Sav, sonraki dönemlerde Haluk Koç, Faik Öztrak vb... gibi isimler. Bu, hem İmamoğlu’nun siyaset yapma tarzı ile ilgili hem de Özgür Özel’in eskilerden (Kılıçdaroğlu döneminde ağırlığı olan isimler) kimseyi listesine almama stratejisinden kaynaklanıyor.

... İmamoğlu, çok baskın bir siyasi karakter. Bu nedenle ekibinde kendisi dışında siyasi ağırlığı olan siyasetçilerle çalışmak yerine “iş yapacak adam” profilindeki isimleri tercih ediyor.

... MYK’da Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısının kim olacağı, en çok merak edilen konulardan. İmamoğlu’nun eğer kabul ettirebilirse, Gökhan Zeybek veya Özgür Karabat’ı Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığına düşündüğü konuşuluyor. Bu iki isim İmamoğlu ekibinin flaş isimleri. Ama her ikisi de aynı zamanda Erdoğan Toprak’a da yakın. Zeybek veya Karabat’ın örgütlerden sorumlu olması parti örgütlerinde Özgür Özel’in ağırlığını zayıflatır.

... Bunun için, Özgür Özel de belli ki önceden bir hazırlık yapmış durumda. Hem Özgür Özel’in ekibinde yer alan hem de Erdoğan Toprak’a yakın isimlerden Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin, Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı için düşünülen isimlerden. Gökhan Zeybek, Özgür Karabat, Ensar Aytekin... Bu isimlerden biri üzerine anlaşma olmaması durumunda kısmen ekipler üstü ancak daha düşük profil bir PM üyesi örgütlerden sorumlu olacaktır. Bu durumda kritik kararlar bizzat İmamoğlu-özel istişareleri ile alınır.