Liderler, toplantı sonrasında Cumhurbaşkanı adayının kim olacağına dair yine ser verip sır vermese de açıklamalarında ve yaptığımız görüşmelerde söylediklerinde bulduğumuz ipuçlarından bazı sonuçlar çıkarabildik. Bugün sizinle (beş maddede) o sonuçları paylaşacağım.
1- ORTAK ADAY KESİNLEŞTİ: Cumhurbaşkanlığı adaylığı ilk kez Altılı Masa’nın gündemi oldu ve altı lider ortak adayla seçimlere katılma konusunda uzlaştı.
2- ADAY İSMİ 26 OCAK’TA MASADA: Toplantıda Cumhurbaşkanı adayının ismi konuşulmadı ancak 26 Ocak’ta yapılacak toplantıdan sonra netleştirilip seçim kararının alındığı gün kamuoyuna açıklanması kararlaştırıldı.
3- TEK ADAM DEĞİL, LİDERLER KABİNESİ: Cumhurbaşkanı adayı kim olursa olsun, seçimlere aslında “Cumhurbaşkanlığı Liderler Kabinesi” olarak girecek. Seçmenlere, Altılı Masa’daki partilere bir güvence olarak partilerin liderlerinin Cumhurbaşkanlığı kabinesinde Cumhurbaşkanı yardımcısı olarak bulunacağını taahhüt edecek. Parlamenter sisteme geçiş süreci tamamlanana dek bütün liderler kabinede olacak ve kritik kararlar istişareyle alınacak.
4- KABİNE PROGRAMI: 30 Ocak’ta yapılacak tanıtım toplantısında Cumhurbaşkanlığı Liderler Kabinesi’nin programı da açıklanacak. Yani muhalefetin adayı seçimlere sadece liderler kabinesiyle değil, kabinenin önceliklerini, yapacağı icraatları içeren “kabine programıyla” da gidecek.
5- SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİNDEN CAYMAK YOK: Seçimlerden sonra uygulanacak Parlamenter Sisteme Geçiş süreci ve Anayasa değişikliği paketi de muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı tarafından seçmene taahhüt olarak sunulacak.
★★★
Bu beş maddeyi okuyunca siz de fark etmişsinizdir:
Muhalefetin adayı kim olursa olsun, bireysel değil altı liderin iradesini temsil ederek aday olacak.
Şahsen bu durumun adaylık konusunda CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun elini güçlendireceği kanaatindeyim.
Altı liderin resmi olmasa da fiilen kabine üyesi olarak aday gösterildiği bir seçimde “kazanamaz” gerekçesinin Kılıçdaroğlu için bir engel olmaktan çıkacağı da açık.
Zira masadaki altı partinin oyu anketlerde yüzde 45 seviyesinde görünüyor. HDP ise yüzde 12-13 civarında oyunu koruyor. Altı lider tabanlarını sıkı tuttuğu sürece, Kılıçdaroğlu HDP’nin oyunu büyük ölçüde alacaktır ve bu da seçimi kazanması için önemli bir avantaj sağlayacaktır.
Ayrıca Kılıçdaroğlu’nun aday olması halinde, siyasi popülariteleri nedeniyle adaylar arasında isimleri geçen Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın da kendisini sahada yalnız bırakmayacağını unutmamak lazım. (Bir başka önemli detay paylaşayım: AK Parti’ye yakın araştırmacıların yaptırdığı bir araştırmada adı geçen adaylardan, ibresi hiç aşağı doğru dönmeyen (hep artış gösteren) tek aday Kemal Kılıçdaroğlu.)
Ez cümle, Meral Akşener ve Ali Babacan son ana kadar farklı isim arayışlarını sürdürecek olsa da son düzlüğe girilirken Altılı Masa’da güç kazanan isim Kılıçdaroğlu oldu. Çok büyük bir kriz çıkmadıkça ve masa dağılmadıkça, Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’ın karşısına aday çıkması ihtimali çok güçlendi.
“Başörtüsü konusunda inatlaşma değil uzlaşı”
Altılı Masa toplantısında AK Parti’nin başörtüsüyle ilgili Anayasa değişikliği teklifi de konuşuldu. Liderlerin tamamı, teklifi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “seçim manevrası” olarak gördüğünü ifade etti. Ancak, konunun seçim sürecinde Erdoğan’a “gol pası” olmaması için de dikkatli hareket edilmesi konusunda karara varıldı. Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu, teklif konusunda iktidarla inatlaşma yerine teklifin bir uzlaşmayla kabul edilmesinin “Altılı Masa’nın ülkeye hoşgörü ve birlikte yaşam atmosferi getirmek istediğinin göstergesi” olarak algılanabileceğine dikkat çekti. Altı partinin hukukçularının, AK Parti’nin teklif metnini inceleyip ortak bir tavır belirlemesine karar verildi.
İlkesel olarak olumlu bakılan değişiklik konusunda iktidarın hazırladığı metinde değişiklikler talep edilebilir. Ayrıca, Anayasa değişikliği olursa, yasaların uyumu açısından, iktidardan Kılıçdaroğlu’nun gündeme getirdiği yasa teklifinin kabul edilmesi istenebilir.
