İyi Parti Genel İdare Kurulu, yerel seçimlerde ayrı aday çıkarıp çıkarmamaya karar vermek üzere önceki gün toplandı.

Görüşme dört buçuk saat sürdü.

Oylama yapıldı.

Elli üyeden 46’sı “Ayrı girelim” diye el kaldırırken, dört üye ise “İttifakta kalalım” dedi.

O isimler şöyle:

Emekli Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok, eski İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlu, oyuncu Mehmet Aslan ve eski İyi Parti Ankara İl Başkanı Yetkin Öztürk.

İttifak: 22 il

İyi Parti kulislerinden öğrendiğim kadarıyla Üçok, 14 Mayıs’ta Cumhur ve Millet ittifaklarının aldığı oy oranından yola çıkarak, bir konuşma yaptı.

Üçok’un hesabına göre Millet İttifakı bu oyla 14 büyükşehiri ve sekiz şehri kazanabiliyor. Alabileceği belediyeler arasında AK Parti ve MHP’nin elindeki Balıkesir, Denizli, Manisa, Uşak ve Zonguldak var. Ayrıca 198 ilçeyi elinde tutuyor.

59 şehri kazanmak ise imkansız görünüyor.

Buna karşılık ayrı aday gösterildiğinde, yine Üçok’a göre CHP yalnızca İzmir, Muğla ve Edirne’yi alabiliyor.

İyi Parti sıfır çekiyor.

Üçok’un bu verileri aktardıktan sonra şöyle dediği öne sürülüyor:

“Tek başımıza girdiğimizde sıfır il ve sıfır ilçe kazanıyoruz. CHP bizsiz girerse üç il kazanabiliyor. Diğer illeri kaybediyor. İttifaksız girdiğimizde Türkiye’de her taraf Cumhur İttifakı ve HDP’nin olacak.”

Oya göre işbirliği

Üçok’un, CHP ile daha adil bir paylaşım yapılabileceğini ifade ederek, “Oy oranımıza göre işbirliği yapalım. Bizimki yüzde 10, onlarınki 25. En makul olan, bize dört, onlara yedi belediyedir” dediği ileri sürülüyor.

İddiaya göre...

Üçok, sıfır çekildiği takdirde seçmenin motive edilemeyeceğini belirtti. AK Parti’nin belediyelerden yükseldiğini hatırlatarak, “Biz yedi il ve 75 ilçede çok çalışırız, çok iyi hizmet yaparız” görüşünü savundu.

Üçok’un önerisine itirazlar geldi.

Kimi GİK üyeleri, İBB’de iki daire başkanlığının İyi Partililere bırakıldığını belirterek, “CHP bu teklifi asla kabul etmez” şeklinde konuştu. Bir diğeri HDP’nin CHP’ye verdiği destekten kaynaklı PKK ile özdeşleştirildiklerinden yakındı. Sezgin Tanrıkulu örneği verildi ve “Bu yükü taşıyamayız” denildi.

‘Kapıyı
kapatmayalım’

İddiaya göre...

Mehmet Aslan, CHP’nin kurultay süreci tamamlanmadan kapıları kapatmamak gerektiğini belirtti. Yerel  seçimde partilerin değil, adayların yarıştığını kaydetti.

CHP ile pazarlık payı yüksek bir müzakere yapılabileceğini ve akılcı bir ittifak kurulabileceğini vurguladı.  “Vermiyorlarsa kendileri bilir. Ama gelirlerse niye hayır diyelim” diye konuştu.

Aslan, kazanılacak belediyelerle 2028’e daha güçlü girileceğini anlattı. “Elimizde iki büyükşehir, İstanbul’da dört - beş ilçe olsa güçlü olmaz mıyız?” diye sordu.

Hayrettin Nuhoğlu, CHP ile ittifak olmasa da işbirliğine gitmek gerektiğini vurguladı. Yetkin Öztürk de başkentte Mansur Yavaş’ı desteklemeyi önerdi.

Usta: Erken değil mi?

GİK üyelerine ek olarak, İyi Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, aday çıkarmaya şimdiden karar vermenin erken olduğunu söyledi.

Usta, CHP ile yolları ayırmak gerektiğine inandığını, çünkü bu yüzden AK Parti’den oy akışının kesildiğini vurguladı. Ancak “Ayrılmak için uygun zaman mı, emin değilim” dedi. Bu kararı yerel seçimde hayata geçirmenin zamanlama açısından doğru olmadığını kaydetti.

İddiaya göre...

Usta, şu görüşleri dile getirdi:

“Seçime altı ay var. CHP’de işlerin belirginleşmesi lazım. Niye ittifak yapıp yapmamak konusunda karar almak durumda kalıyoruz? Bence erken. Altı ayda çok şeyler değişir. İşbirliğinin önünü kapatmayalım.”

Usta, ayrı girilmesi halinde oy oranlarının düşebileceğine işaret ederek, “Oyumuzun düşmemesi lazım. Gerçekçi olmalıyız. Çok fazla iddialı olacağımız belediye yok. Eğer adayımız iddialı olmazsa seçmenimiz iddialı adaylara kayabilir. O durumda ‘İyi Parti eriyor’ diyebilirler” diye konuştu.

İyi Parti GİK’i, beş kişinin itirazına ve dördünün aleyhte oyuna rağmen 46’ya 4 gibi ağır bir oy farkıyla seçimlere kendi adaylarıyla girmek için el kaldırdı. Usta, GİK üyesi olmadığı için oy kullanmadı.

Bu kararla birlikte Akşener ve Başkanlık Divanı’na 81 şehirde kendi adaylarını belirleme yetkisi verildi.

İyi Partililer “CHP prangasından kurtulmuş olmanın” sevincini yaşıyor. Karşı çıkanlara Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olma ısrarından ötürü Türkiye’nin kaybedildiğini savunarak, “Belediyeler kaybedilse ne olur?” diye karşılık veriyorlar.

Yerel seçimde alacakları oyla 2028 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçiminde daha iddialı olacaklarını iddia ediyorlar.

Fakat GİK’teki hesap sandığa uymayabilir.

Üçok’un dediği gibi sıfır çekebilirler.

Usta’nın anlatmaya çalıştığı üzere seçmenler iktidar karşısında daha güçlü gördüğü CHP’li adaylara, örneğin Yavaş ve İmamoğlu’na oy verebilir. İyi Parti, tahmin edilenin altında oy alabilir.

AK Parti’nin İstanbul’daki beş ihtimali


Kılıçdaroğlu, İmamoğlu’nun elini bir kez daha kaldırarak doğru olanı yaptı ve CHP için İstanbul tartışmasını bitirdi. Buna karşılık AK Parti’de, İmamoğlu’nun karşısına çıkacak adayla ilgili kararsızlık sürüyor.

İktidar yol ayrımında.

Tanınmış bakanlar mı olsun...

Yoksa başarılı bir ilçe belediye başkanı mı?

Bu soru karşısında dört yıl önce Binali Yıldırım ve Mehmet Özhaseki gibi kudretli bakanların Yavaş ve İmamoğlu gibi iki ilçe belediye başkanına yenildiği hatırlatılıyor.

İkinci soru da şöyle:

Kadir Topbaş gibi muhalefetle barışık, parti tabanı dışından  oy alabilecek bir isim mi olsun...

Yoksa muhalefetle dişe diş kavga edecek, muhafazakar kimliği ağır basan bir siyasi mi?

Bugün itibariyle beş isim öne çıkıyor:

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: İşine odaklanması, muhaliflerle barışık olması ve Kürt kimliğinden ötürü tercih ediliyor. AK Parti Genel Merkezi’nde en çok Koca’dan söz ediliyor.

Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum: Eğer bakanlık koltuğunda otursaydı ilk sırada yer alabilirdi. İstanbullu olmaması en büyük dezavantajı.

Eski Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu: Belki tek avantajı Trabzonlu olması. AK Parti’de başarısız bulunuyor.

Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu: AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, MYK üyesi Mustafa Şen, Beştepe’nin anketörü İhsan Aktaş gibi eski Milli Görüşçülerce destekleniyor. Ancak muhalif seçmen tarafından antipatik bulunduğu için tereddüt yaratıyor.

Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen: Göksu’nun aksine ılımlı tavrıyla biliniyor. Bu yönüyle Koca’ya yaklaşıyor. Trabzonlu olması bir avantaj.