Volkan Konak’ın ‘Schengen’ vizesi başvurusu reddedildiği için Almanya konserini iptal etti.

Konak, açıkça yazdı.

Dedi ki:

“Türkiye’ye giriş yapan, ne olduğu belirsiz kişilere vatandaşlık verildiğinden artık Avrupa’ya bile vize alamıyoruz.”

Ardından Onur Akın geri çevrildi.

Akın, “Bu ülkenin sanatçılarının Avrupa kapılarında sığınmacı muamelesi görmelerini reddediyorum” dedi.

Bunlar şöhretli örnekler...

Bilim insanları, üniversiteliler ve iş adamları da vize alamıyor. Vize başvuruları ya olumsuz sonuçlanıyor ya da aylar sonrasına randevu veriliyor. Verilse bile tek girişli vize reva görülüyor.

Bu yüzden tatil planları tek tek iptal ediliyor.

AB vatandaşları için Türkiye’ye tarihi eski pasaportla girmek serbest.

Biz Türklerin Kapıkule’den kafasını çıkarması yasak!



EN AZ YÜZDE 50

Turizm ve Seyahat Acentaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, “Son derece sistemli ve topyekün bir karar alınmış” diyor.

Bağlıkaya, şöyle devam ediyor:

“Açık açık da söylemiyorlar. Konsoloslukları ziyaret ediyoruz. Söyledikleri şu: ‘Personel yok.’ Niye yok? ‘Pandemide gittiler.’ Pandemi geçeli iki sene oldu. ‘Çok fazla müracaat var’ diyorlar. Ama 2019’da çok daha fazlaydı.”

Bağlıkaya:

“AB, red oranının yüzde 15 olduğunu söylüyor. Biz piyasadan bakıyoruz, yüzde 50’ye yaklaştı.”

Bir de rakamlara bakalım.

Türkiye’den 2022 yılında yapılan 778 bin vize başvurusundan yüzde 15’i reddedildi. Ukrayna ile savaştığı için ambargo uygulanan Rusya’nın red sayısı Türkiye’den düşük.

Oysa 2019’da 906 bin başvurudan yüzde 9,7’si geri çevrilmişti.

BÜYÜKELÇİ LANDRUT İLE SOHBET

AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer Landrut, yaptımız görüşmede, Türklere yönelik siyasi bir kısıtlama olmadığını söyledi.

Ancak geçen yıl AB’ye sığınma başvurusu yapanlar içerisinde Türklerin Suriyeliler ve Afganlardan sonra üçüncülüğe  yükseldiğini kaydediyor. Yine ilk kez geçen yıl, Erasmus için giden öğrencilerin vize süresi bitiminde sığınma başvurusu yaptığını kaydediyor.

Landrut’a sordum.

“Türklere vize verilirken, sığınma ihtimali düşünülerek, daha mı seçici davranılıyor?”

“Daha dikkatli” diye yanıt verdi.

Başvurularda daha fazla sahte belge gördüklerini kaydederek, “Vizeyi ülkeye girmek için bir giriş noktası olarak kullandıklarını görüyoruz” dedi.

AÇIK HAVA CEZAEVİNDEN FİRAR

Vize krizi, AK Parti’nin Türkiye’yi demokratik bakımdan açık hava cezaevine çevirmesinin ve yoksullaştırmasının sonucudur.

Eğitimli gençler baskıdan kaçarak özgürlüğe kavuşmak ve hak ettikleri bir ücretle çalışmak için vize alıp AB ülkelerine kapağı atıyor ve ardından sığınmacı oluyor.

Sebep yalnızca bu da değil...

Konut karşılığı vatandaşlığın satışa çıkarılması, sığınmacılara ve kaçaklara kimlik kartı verilmesi, pasaportumuzun saygınlığını ve değerini ayağa düşürdü.

Landrut ile konuşurken, sözde yerli ve milli iktidarımızın bize yaşattığı onur kırıcı manzaradan ötürü öfkelendiğimi söylemeliyim.

Landrut: Vizeyi sığınmak için kullanıyorlar


AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer Landrut vize krizine ilişkin sorularımı yanıtladı.

- Türk vatandaşlarına özel bir karar mı uygulanıyor?

- Hayır, Türkler için vizeyi kısıtlayan bir politika yok. Geçen yıl başvuru sayısı yüksekti. Bu yıl da yükseliyor. Tek tek vize sorunları için yorum yapamam. Her başvuru o ülke tarafından ele alınıyor. Bireyler zorluk yaşadıysa bilemem.

2022 yılında Türkiye’den yapılan başvuru 778 binin üzerindeydi. Dünyada tek bir ülkeden Avrupa’ya yapılan en yüksek başvuru. Red oranı bir önceki yıla göre düşüktü. Hatta 2016’ya göre ilk kez red oranları düştü. Bu oran dünya ortalamasının altındaydı. Bir de Türkiye’den yapılan ama Türk olmayanların başvuruları var. Onlarda red daha yüksek.

- Onlar kim?

- Ruslar ve Suriyeliler olabilir. Türklerde red oranı yüzde 15. Ve Türklere dünya ortalamasının yüzde 20 üzerinde çok girişli ve uzun süreli vize verildi.

- Bu yıl?

- 2023’le ilgili veriler yok. Elçiliklerle konuşuyoruz. Söyledikleri şu: “Önceki yıllardan farklı değil. Türklere vize konusunda kısıtlamaya dair siyasi bir karar yok.

- O halde ne var?

- 2022’de Türklerden sığınma başvurularında büyük büyük artış oldu. Türkler Suriye ve Afganistan’dan sonra üçüncü sıraya geldi. Vize işlemi yapan yetkililer başvuruları değerlendirirken, bu durumu göz önünde bulunduruyor.

- “Göz önünde bulunduruyor” ile neyi kastediyorsunuz?

- Görüyoruz, ekonomik sıkıntılar var. İnsan vize alıp Almanya’ya giriyorsa sığınma talep potansiyeli artıyor. Vize sahibi insanların sığınma ihtimali çok arttı. Geçen sene ilk kez Erasmus öğrencilerinin süreleri bittiğinde sığınma başvurusunda bulunduklarını gördük.

- Sığınma ihtimali düşünülerek, daha mı seçici davranılıyor?

- Daha seçici demeyeceğim, daha dikkatli. Başvurularda daha fazla sahte belge görüyoruz. Daha fazla eksik başvuru görüyoruz. Vizeyi ülkeye girmek için bir giriş noktası olarak kullandıklarını görüyoruz.

- Vize serbestisi neden olmuyor?

- Şu an top Türklerin sahasında. Türkiye ile vize serbestisi için yol haritası yaptık. 72 kıstas vardı. 4-5’inin karşılanması gerekiyordu. Türkiye bir şey yapmadı.

- Nedir onlar?

- Birisi veri koruma. İkincisi terörün tanımı. Türkiye’de terörün tanımı çok geniş. Net çizilmeli. Türk yetkililer biliyor ki standartlarda uyum sağlamak için hiçbir uygulamayı hayata geçirmiyorlar.

Bu kadar baskının olduğu ortamda vize serbestisini gerçekleştirirsek mutsuz olduğu ya da özgür hissetmediği için ayrılmak isteyen herkesin çıkmasını mı sağlamış olacağız? Birkaç yıl önce Gürcistan için vize serbestisi uygulamasını başlattık. Dev bir dalga göçmenle karşılaştık.

Bize hep deniyor ki vize serbestisi, iş insanları için. Ama öyle olmuyor. Ülkeden ayrılmak isteyen herkes Avrupa’ya gidebilmek için yol buluyor.

- Korkutan nedir? Nüfusumuz mu?

- Türkiye’nin nüfusu değil, hukukun üstünlüğü, demokrasi ve insan hakları anlamında gerileme olması, insanların baskı hissetmesi ve böyle bir şey çıktığında kaçmak istemesi.