Bayram gelmiş neyime...” diyen insanlar bile yoksulluklarını içine atarlar. Bayramda benlik gider, ego sıfırlanır, gürültünün, patırtının yerini huzur, dostluk, kardeşlik, eşitlik alır derlerdi.

Değişti hayat.

Fırsat öne çıktı.

Fırsat kapı araladı; 4 günlük bayramlar neredeyse son 20 yıldan beri çoğunlukla 9 günlük resmi tatile döndü. İmkanı olanlar, borç bulanlar, kredi çekenler, kredi kartlarına “hayat kısa... yaşayacaksan dört dörtlük yaşa...” diyerek aşırı yüklenmeyi göze alanlar bu bayramda da 9 günlük tatile başladılar. Akdeniz ve Ege kıyılarında oteller, moteller, kamp yerleri yüksek fiyatlara rağmen doldu. Otobüs ve uçak biletlerinin inanılmaz artışına karşılık otogarlar dolup taştı. Uçak ve otobüs firmaları ek seferler koydular. Tatile gitmeyip “kurbanı kentte kesmek isteyecekler” için de belediyeler kesimhaneler hazırlandı ve kaçan kurbanlık hayvanı yakalama timleri tekrar özel eğitimden geçirildi.

Bayramınız kutlu olsun.

★★★

Ne kedi kuyruğunu yakalayabilir ne de insan sıçrayarak kendi gölgesini geçebilir. Bayrama, çeşit çeşit, farklı farklı, yan yana, peş peşe; kedinin kuyruğunu yakalamaya çalışmasına benzer ya da insanın güneşi arkasına alıp önünde uzanan gölgesini sıçrayarak geçmesini deneyen sarmallarla girdik. Ne kadar sıçrarsan sıçra; güneş tam tependen geldiği için gölgen de seninle sıçrıyor, atlayarak geçmen mümkün değil.

Döviz- Faiz sarmalı.

Ücret- Fiyat sarmalı.

Kur- enflasyon sarmalı.

Dış Borç- Cari Açık.

Döviz yutan israf.

Borçla gösteriş yatırımı.

İthalata mahkum ihracat.

Afganlı çoban sarmalı.

Suriyeli ucuz işçi sarmalı.

Ücretleri endeksleme.

Verimsizliğe uyum sarmalı.

Yüzlerce sarmal.

★★★

Biz bu kadar sarmal bolluğu içine düşmüş olarak bayramlara ulaşır olduk.

Aynı adamlar.

Faiz sebep.

Enflasyon netice.

Dediler.

Faizi indirdiler.

Sarmallara girdik.

Aynı adamlar.

Enflasyon sebep.

Faiz netice

Dediler.

Faizi yükselttiler.

Yine sarmallara düştük.

Aynı adamlar faizi düşürürken de faizi indirirken de sarmalları tetikleyip uyandırdılar. Bu ne iştir, bu ne gidiştir!

★★★

70’li yıllardı.

Demirel Başbakandı.

Faizler indi.

Sarmala girdik.

75’li yıllardı.

Ecevit Başkandı.

Faizler indi.

Sarmala girdik.

80’li yıllardı.

Özal Başbakandı.

Faizler indi.

Sarmala girdik.

90’lı yıllardı.

Çiller Başbakan’dı.

Ekonomi profesörüydü.

Faizler indi.

Sarmala girdik.

2000’li yıllardı.

Erdoğan Başbakan oldu.

Sonra Cumhurbaşkanı.

“Ben ekonomistim” dedi.

Faiz 8.5’a indi.

Enflasyon 100’ü geçti.

Çoklu sarmala girdik.

★★★

Ali İhsan Karacan, Sermaye Piyasası Kurulu Başkanlığı ve İstanbul Borsası başdanışmanlığı yaptı. Uzun yıllar bankalarda yöneticilik görevi üstlendi. Yukarıda sıraladığım ağır sarmallı dönemleri bizzat yaşadı. Son faiz kararından sonra “tahminlerini” bana yazıp gönderdi.

Sizinle paylaşıyorum:

“Gerek tarihsel bilgim ve deneyimim, gerekse de iktisat bilgim bana 20 Aralık 2021’den sonra ülkemiz ekonomisinin “Kur- Enflasyon ve Fiyat- Ücret Sarmalına” girdiğini söylüyor. Sarmala girilince kırmak ve durdurmak son derece zordur. Ülkemiz, 1970’lerin ikinci yarısında girdiği sarmalı ancak 2000 krizi sonrasında ve 25 yıl deneme yaparak ancak 2005/2006 yılında kırabilmişti. Kırabilmesi de kendi imkanlarıyla değil ülkeye akan yabancı borç kaynağı ile olmuştu. Bu tür bir borç akışı daha önce olsaydı muhtemelen 1980- 1994- 2000 krizleri yaşanmayabilirdi. Türkiye hatalar yaparak, bedeller ödeyerek “Kur- Enflasyon- Fiyat- Ücret Sarmallarını” belli sınırlar içinde yönetebilmeyi ögrenmişti. Yaşanan kırılmalar ve yıkıntılar kurumsal hafızaların silinmesine neden oldu. Tarihte yaşayarak öğrendiğimizi şimdi yeniden deneme ve yanılma yönetimiyle tekrardan belleme sarmalına girdik.”

Tekrar iyi bayramlar!