Bundan sonra ne olur? Hafif bir çizik midir, yoksa derin bir yara mıdır? Rusya bu iç çatlamayı küçük pansumanla mı kapatır yoksa ciddi bir ameliyat mı gerekir?

Olanlara bak.

Geleceği izle.

Bizde olana benziyor: “Rusya’nın 15 Temmuz’u” diye manşet haber yapan gazeteler var. 15 Temmuz’u yapanlar da cami imamlığından devletin içine sızmış, sızdırılmış, beraber yürünmüş, korunmuş, ordunun komutalarına “kumpas kuracak” güce ulaşmışlardı. Birlikteydiler, fakat iktidara tek başına sahip olma kavgası patladı ve bizde 15 Temmuz yaşandı.

Rusya’daki:

Papaz değil.

Hırsız, gaspçı, katil.

10 yıl hapis yatmış.

Hapisten çıkınca da sokakta sosis satıcılığıyla özel girişimciliğe başlayıp, lüks restoran işletmeciliğine sıçrayarak Rus ordusuna yemek sunan ve “Putin’in aşçısı” diye ün kazanıp ordu ihalelerine giren ve sonra da paralı kiralık askerlerle Kırım’da, Suriye’de, Libya’da, Mali’de, Ukrayna’da Rusya için savaşan 25 bin kişilik özel ordu kuran.

Putin, önünü açtı.

Şimdi bu 25 bin kişilik ordunun kurucusu ve başkomutanı, Putin’e baş kaldırdı. “Ya Putin gidecek yoksa biz Rus kanı dökeceğiz” diye tehditler savurur oldu.

★★★

Rusya!

İç savaşın eşiğinde.

Ordusu ikiye çatladı.

Rusya’nın Ukrayna operasyonunda kilit rol oynayacak bir güce ulaşan ve Rus ordusunun içinde ona kafa tutacak bir silahlı kalkışmayı başlatan eski sosis satıcısı, aylardır Rus Savunma Bakanı ve Rus Genelkurmay Başkanı’nı hedef alan ağır sözler de söylüyordu. Çünkü Putin, bu özel paralı gücü “Rus ordusunun kontrolüne alarak dizginleme” kararı vermişti. Tanklarla ağır silahlarla Moskova’yı kuşatmaya doğru yola çıkan silahlı kalkışmaya “adalet yürüyüşü” adını verdikleri ayaklanmanın kök sebebi “iktidar ortaklığından atılma” kararı olmalıydı.

15 Temmuz’a!

Bu yanıyla benziyor.

Putin tilki beyinli.

Önünü açtığı bu eski sosisçi, yeni iktidar ortağının fişini çekmek için fırsat kolluyordu; “ayaklanma Putin’in işine gelir” diye yorumlayanlar var.

Şu tahmini yapabiliriz.

Pansuman yetmez.

Ameliyat derin olacak.

★★★

ABD parmağı var mı?

Batılı gazeteler; “ABD yönetimi Rusya’da Putin’e baş kaldırı olacağını biliyordu” diye yazdı. ABD’nin yıllardır hazırladığı; Putin’i devirmek ve Moskova’ya Amerikan yanlısı birini oturtmak olduğu da hep anlatılıyordu. ABD parmağı var ya da yok.

Onu da göreceğiz.

Rusya, Türkiye’nin komşusu ve 100 yıl öncesine dayanan köklü dostluğu olan bir ülke. Tarihin 100 yıl önceki o döneminde objektif şartlar gereği Rusya’nın yeni lideri Lenin, emperyalizme karşıydı. Türkiye’nin yeni lideri Mustafa Kemal de emperyalizmin dayattığı “Sevr Antlaşması’nı” tanımadığını ilan etmişti. Rusya ile Türkiye Cumhuriyeti’nin dostluğu böyle başlamıştı.

Araya soğuk savaş girdi.

Ayrı kamplara bölündük.

Yine de dostluk bitmedi.

Şu oldu, bu oldu.

Bahane bulundu.

Uçak düşürüldü.

Dostluk bozulur gibi oldu.

Yine toparlandı.

★★★

Antalya’yı dost evi yaptık.

Ruslar Antalya’ya aktı.

Evler aldılar.

4 milyon Rus tatile geliyor. Türk inşaat şirketleri Rusya’da büyük çaplı ihaleler kazandı. Nükleer santrali Ruslar yapıyor.  Rus doğalgazına bağlandık. Türkiye Rusya’dan doğalgaz, Çin’den ara malı alıp içeride fabrikalarında ihraç malı üretip AB’ye satan bir orta derecede gelişmiş sanayi ülkesi oldu. Türkiye’ye yılda Rusya ile ekonomik alışverişinden 22 milyar dolar giriyor, bundan biraz daha fazla dolar da Türkiye’den Rusya ekonomisine (doğalgaz- petrol- kömür) için gidiyor. Tayyip Erdoğan’ın derin ekonomik krizi tetikleyen ve derinleştiren “Faiz sebeptir” modeli çökmesin diye Putin’in emriyle Ruslar bize sattıkları doğalgazın peşin ödenen parasını bile ötelediler.

Rusya çatışma eşiğinde.

Ameliyat derin olacak.