Pedagoji (çocukları yetiştirme sanatı) dilinde pleonasm diyorlar. Gerekenden fazlasını söylemek anlamına geliyor. Bir fikri, düşünceyi, iddiayı, eleştiriyi bir kelime ile ifade edersiniz. Yetinmez başka bir kelimeyi daha gereksiz yere önüne ya da arkasına eklersiniz.

Gözleriyle gördü.

Kulağıyla işitti.

Erkek adam.

Gördü demek, işitti demek, erkek demek yetiyor. Vurgu yapmak için “gördü” sözcüğünün önüne “gözleriyle” kelimesini, “işitti” sözcüğünün önüne “kulaklarıyla” kelimesini de koyarsınız. Çocuğu eğitmek için bu tekrar belki gerekli ama okurlar çocuk değil ki... Kendimi eleştireyim ben bunu yazılarımda sık yapıyorum.

Bugün yine aynı.

Patates soğan.

Yine kazandı Erdoğan.

Patates soğan.

Koltuk sevmeye devam.

★★★

Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim günlerinde “torpil yapma, partili kayırma, yandaşı sahiplendirme” konusunda muhalefetten gelen eleştirilerin seçmen vatandaş üzerindeki etkisini azaltmak için “devlet kurumlarında işe alınırken mülakatın kaldırılacağı” sözünü vermişti.

Sözünde durmadı.

Mülakata devam.

Seçim bitti hemen haftasında 13 üniversitenin rektörlerini “atama” yaparak değiştirdi. Merkez Bankası’nın başına ise “atanmış rektör istemiyoruz, seçilmiş rektör istiyoruz” diye protesto yapan Boğaziçi Üniversitesi’ni parlak bir dereceyle bitiren Hafize Gaye Erkan’ı getirdi.

Patates soğan.

Yine aynı yalan.

“Atanmış rektör istemiyoruz” diye ayağa kalkan bir üniversiteden mezun olmuşu; “tefecilerden taze dolar akışı sağlayacak ve biz de oturup o dolarları yiyeceğiz” diye Merkez Bankası başkanı yap fakat üniversitelere; “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve iktidar partisi AKP’ye övgüler düzen profesörleri” rektör olarak atamayla konumlandır.

Gel de tekrar etme.

Patates soğan.

Eskiye aynen devam.

★★★

Şu tabloya bakın:

Profesörümüz 2015 yılında AKP’den Van Milletvekili adayı olmuş. İktidar partisi AKP Genel Merkezi Sosyal Politikalar Başkan Yardımcılığı yapmış. Ve “Ülkemiz Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan liderliğinde Türkiye Yüzyılı vizyonuyla dışa bağımlı olmadan çok daha iyi noktalara getirecektir” yazılı mesajlar atmış.

Adı önemli değil.

Bu profesörümüz.

Atama rektör yapıldı.

Başka bir örnek yazayım: Yine adı önemli değil bir başka profesörümüz de hemen seçim sonrası sosyal medya hesabından; “... bir kez daha Cumhurbaşkanımız seçilen Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı tebrik ediyor, ülkemize ve milletimize ve tüm gönül coğrafyamıza hayırlı olmasını Rabbimden niyaz ediyorum” övgüsü yazmıştı. Bu profesörümüz de hemen atama rektör yapıldı. Bunlar gibi “yağcılık kokan kalıplaşmış övgüleri” peş peşe sıralayan 13 profesörümüz 13 üniversiteye rektörlük yapsınlar diye atandılar.

Patates soğan!

Atama rektöre devam!

★★★

İnsanoğlu kurnaz yaratık; baktı ki “yağa bulanmış çok övgü iyi bir atama” getiriyor. Yine ismi lazım değil bu kez İstanbul’da bir ortaokul müdürü, okulun resmi hesabından; “Ortaokulun spor kompleksimizde eda edeceğimiz cuma namazı için davetlisiniz...” diyen mesaj attı. Ve okulun ön kapısının üst duvarına da boydan boya “Seccadeni almayı unutma...” diye yazan bir afiş astı. Ortaokulun hemen 100 adım ilerisinde 2-3 bin kişinin rahatça namaz kılabileceği bir cami de bulunuyor. Bu ortaokul müdürümüz “seccadeni de almayı unutma diyerek...” asılında daha üst makamda bir yere atanabilmeye alt yapı hazırlıyor.

Patates soğan!

Seccadeye devam.

★★★

Bir tekrar daha:

Patates soğan.

Koltuk sevmeye.

Devam.

Başta CHP olmak üzere 6 parti bir olup bu beyin sisi yaratan “övgü alıp atama verme düzenini” değiştirecek bir seçim zaferi elde edemediler. Yine başta CHP, bu 6 partinin genel başkanı, sanki seçimleri kendileri kazanmış gibi koltuklarında oturmaya devam ediyorlar. Siyasi hayatta yeni lider ve genç  kadroların çıkmasının önünü tıkıyorlar.

Patates soğan.

Koltuk kolikliğe.

Devam.

Tek adama dayalı yarı tanrı lider particiliği ve onun yan ürünü koltuk sevicilik, Türkiye’yi “muhalefetsiz iktidarla yönetilmeye mahkum” etti.

Gidin artık!

Koktu bu soğan!