Avrupa Şampiyonu Kadın Voleybol Milli takımımız, 2024 Paris Olimpiyat Oyunları elemeleri için ilk maçını bugün Porto Riko ile yapacak.
Gönlümüz onlarla. Kazanacaklarına inanıyoruz.
★★★
Ülkemizde bin bir sorun var... İnsanlarımız çok bunaldı.
Neredeyse Afganistan düzeyine indik.
Sıkıntılarımız öylesine büyük.
Böyle kara bir tablo içinde A Milli Kadın Voleybol takımımız zaferleriyle bizi sevindiriyor, mutlu ediyor.
Brüksel’de Avrupa Şampiyonu olduktan sonra milli marşımızı tüm dünyaya dinlettiler, gurur duyduk.
Fakat yobaz kafalar millete bu sevinci çok görüyor.
Halkı Allah ile aldatanlar, din adına yine ahkâm kesip karalama kampanyası açtılar.
“Kadınların kısa şortlarla voleybol oynamaları ve erkeklerin onları seyretmeleri dinen günahtır!” dediler.
İlâhiyat Fakültelerinde gerçek hocalar, din sosyologları, kelamcısı, fıkıhçısı bu ilkelliğe ne diyor?
Dini yıpratan böyle saçmalıklar eskiden de vardı ama bu kadar yaygın değildi. Günümüzde zirveye çıktı. Çünkü, kontrol yok, denetim yok, tam tersine teşvik var!
★★★
Şampiyon voleybolcu kızlarımızı hedef alan tutuculardan biri de, Diyanet İşleri Başkanlığı’nda görevli olan Adnan Üstün adında bir dinbaz...
Bu adamın, şampiyonlarımıza “Baldırı çıplak kızlar “ diye hücum etmesi, bir Diyanet görevlisi olarak ona yakışmadı!
Aslında dine zarar veriyor bu tipler... Gençler, onların yüzünden dinden uzaklaşıp “deist” oluyor, farkında değiller!
★★★
Türkiye Vaizler Birliği’nin yayınladığı geçen yıla ait sohbet görüntülerinde Diyanet görevlisi Adnan Üstün’ün, A Millî kadın voleybolcularımızı hedef alan çirkin sözlerine tepki göstermemek mümkün değil. Adam şöyle diyor:
“Bacağı baldırı açık kızları bilmem nerenin sultanı, millî takım diyeceksiniz. Ayıptır. Baktım geçen bir hoca millî maç diye açmış izliyor. Tepki gösterdim. Senin milletini bunlar mı temsil ediyor?”
İşte kafa bu...
Ve bunlar, bizim ödediğimiz vergilerden maaşlarını alıyor, sonra da aydın insanlarımıza her türlü hakareti yapıyorlar.
İşin daha hazin tarafı Diyanet İşleri’nin dini yıpratan bu tiplere sessiz kalması!
★★★
Ülkemizde en kolay istismar “Din alanında” yaşanıyor.
Son 22 yılda (AKP iktidarı döneminde) gençlerin İslâm’la ilişkilerinde olumsuz gelişmeler meydana geldi. Yapılan bazı araştırmalarda, gençler arasında “Deizmin” arttığı görüldü.
Bilindiği gibi Deizm, “Arada din ve peygamber olmaksızın, bireyin kendi akıl, gözlem, sezgi ve mantığına göre Allah’ın varlığına inanmasına dayalı felsefi bir görüştür.”
İYİ Parti’nin yarattığı hayal kırıklığı!
İYİ Parti iyi mi yapıyor?
Bu partinin görevi kamuoyunda hep hayal kırıklığı yaratmak mı?
Seçimde yüzde 9.7 gibi umulandan çok daha az oy alarak seçimin kaybına sebep olan İYİ Parti, şimdi (dolaylı olarak) AKP’ye destek vermeye hazırlanıyor.
İYİ Parti Sözcüsü Kürşat Zorlu’nun:
“Yine zam üzerine zam geliyor ama iktidarın umurunda değil” diye güya AKP’yi eleştirmesine rağmen yerel seçimlerde 81 ilde de kendi adaylarını çıkartacaklarını açıklaması “iktidara tam destek” anlamına geliyor.
Kendileri kaybedecek ama AKP’ye kazandıracaklar!
Yerel seçimlere işbirliği yapmadan girince SIFIR çekeceklerini İYİ Partililer de biliyor ama nedense “Biz ayrı gireceğiz” diye ısrar ediyorlar.
Şimdi, sokaklarda, kahvelerde, kulislerde biçimsiz dedikodular dolaşıyor. İYİ Parti’nin aldığı karardan en çok Saray’ın memnun olduğunu da hatırlatalım. Vatana ve millete hayırlı olsun!
GÜNÜN SÖZÜ
Eğitimsiz toplumlar eğitimli toplumlara “YEM” olurlar!
