Lütfullah Kayalar, öğrencilik yıllarında Yozgat’a gelen Millet Partisi’nin Genel Başkanı Osman Bölükbaşı’nı hemşerileriyle birlikte tam 4,5 saat dinledi. Bölükbaşı’nı sıkça alkışladılar. Bölükbaşı, bir önceki seçimde Yozgat’ta çıkan oy sayısını bildiği için onlara sitem etti: “Bıkmadan usanmadan beni saatlerdir dinliyorsunuz. Sapınız çok ama taneniz yok” sözleriyle kendisini dinleyenin çok ama oyunun az çıkmasını eleştiriyordu.

Tarım Bakanlığı da yapan şimdi İYİ Parti Yozgat milletvekili olan Lütfullah Kayalar, Yozgat’ta mevsim koşulları nedeniyle buğdayın üçte birinin sapının uzun ama tanesinin standart dışı olması yüzünden Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından alınmadığını, çiftçinin ürününü ucuza tüccara vermek zorunda bırakıldığını söyledi. O zaman bize düşen TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal’la konuşmaktı. İşte, Genel Müdür Güldal’ın sorularımıza verdiği cevaplar:

GÜNDE 200 BİN TON

“TMO olarak 510 olan alım noktasını bu yıl 590’a çıkardık. Günlük 200 bin ton ürün alıyoruz. Bunun maddi karşılığı günlük 1 milyar 600 milyon lira civarında. TMO, 85 yıllık bir kurum. Bu süreçte en yüksek alımı geçen yıl günlük 110-120 bin tonla gerçekleştirdik. Bu yıl alım miktarını günlük 200-220 bin tona çıkarttık. Şu ana kadar üreticimize 510 bin adet randevu vermişiz.

Bu süreçte 6,5 milyon ton buğday alındı. Bunun 10 milyon tona ulaşmasını bekliyoruz. Yani, alımlar için bir sınırlamamız yok. Ürününü teslim edene, 30 gün içinde bedelini ödüyoruz. Ekmeklik buğday fiyatı 8 bin 250 lira, arpa 7 bin lira. Piyasanın en yüksek fiyatını devlet verdiği için üreticimiz de yoğun bir şekilde TMO’yu tercih ediyor. Bundan memnunuz.

GÜNÜNDE ALIYORUZ

Ancak şöyle bir problem var: Her yıl yaptığı gibi üretici ekinini biçtirir, hemen ardından ürününü TMO’ya götürüp teslim eder. Randevu sistemimiz var. Randevusunu alır ama herkes aynı anda biçip, aynı gün ve haftalarda vermek isteyince tabi açtığımız randevular çok hızlı bir biçimde doluyor. Sürekli ileri tarihlere kayıyor. Kimse endişe etmesin. Depolarımız, sahalarımız açıktır.

Üreticimiz aynı anda ürünü vermek isteyince randevu sisteminde ilk zamanlarda çok sorun oldu. Çok şükür şimdi ‘Randevu alamıyorum’ diyen yok. Randevu verilen gün üreticimiz ürününü teslim ediyor.”

O BUĞDAY NE OLACAK?

Buğdayın kalitesi cihazla ölçülüyor ve gruplandırılıyor. Bir grup var ki proteini düşük olduğu için “Standart dışı” deniliyor. TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal, “Bu buğday ekmeklik, yemeklik vasfını taşımıyor. Bu da pas hastalığından kaynaklanıyor” diyor. Çoğu üreticiden kaynaklanmayan ve standart dışı bırakılan bu ürünü TMO alacak mı? Binlerce çiftçinin merak ettiği sorunun cevabını Güldal şöyle veriyor:

“Biz şimdi kaliteli grup buğdaylarını aldığımız zaman depolarımız ancak bunlara yetiyor. Buğdayı standart dışı kalan üretici, ‘Bunları satamıyoruz’ dese de piyasada bunun karşılığı var. Yem sanayi ve bazı kullanıcılar 5-6 bin lira aralığında düşük vasıflı, standart dışı kabul edilen buğdayları alıyor. Beklenti, devletin bu buğdayı da alması... TMO olarak standart dışı buğdayı, arpayı almayacağız.”

FİYATLAR YÜKSELİŞTE

Genel Müdür Ahmet Güldal’ın alım döneminde haftanın beş gününü sahada, iki gününü Ankara’da geçirdiğini biliyorum. Üreticilerle konuşuyor, ürünlerinin neden alınmadığını anlatıyor. Güldal’a rekolteyi (Tarımda bir yılda derlenen ürünlerin bütünü) sordum. Şunları söyledi:

“Son yılların en yüksek verimini aldık. Bereketli bir yıl oldu. Yaklaşık 21 milyon ton buğday, 8.5 milyon ton arpa bekliyoruz. Devletimizin verdiği fiyatlarda bize göre iyi. Son 10 gündür piyasa, bizim verdiğimiz fiyatlara doğru tırmanıyor. Dolaysıyla Güneydoğu tarafında bize  ürün daha az gelmeye veya gelmemeye başladı. Sanayiciler, ihracatçılar alıyor. İç Anadolu’da da fiyatlarda yükseliş söz konusu oldu. Dolayısıyla satmayan üreticinin de elindeki ürünü yavaş yavaş değerleniyor. Bize satmak istediğini her zaman satabilir. Bizim alım tarih ve sınırımız yok. Bu konuda kimse endişe etmesin.”

İTHALAT VE EKMEKLİK UN

TMO, bu yıl buğday ithalatı düşünmüyor. Türkiye’nin bir yıllık ihtiyacını karşılayacak miktarda stoklar olduğuna değinen Güldal’a, “Ekmek fiyatları artıyor. Fırıncılara indirimli un tahsisi yapılacak mı?” diye sordum. Şunları söyledi:

“Ekmek fiyatlarına unun etkisini azaltmak için düşük fiyatlarla buğday satışı yapmıştık. Bu uygulamaya son verildi. Burada önemli olan şu: Unun ekmek maliyetindeki oranı yüzde 26’yı geçmez. Yüzde 74’ü diğer maliyet unsurları olan doğalgazdı, enerjiydi, mazottu, mayaydı işçilik ve diğerleridir.

Hasat sonrası satış fiyatımız ekmeklik buğday 9 bin 350 lira, arpa fiyatı 7 bin 725 lira. Bu fiyatlarla satışa başlayacağız. Devam eden aylarda da finans, bekletme maliyetini koyacağız. Ekmeklik buğday için bir indirim olmayacak.”

Kuşkusuz bu konuya üst makamlar karar verir. Ankara’da 200 gram ekmek 6,5 lira. Bir torba (50 kilo) unun fiyatı yakın döneme kadar 350 lirayken, şimdi 600 lira. Doğalgaz, elektrik, işçilik, tahsisin kaldırılması ekmeğe yeni zamların habercisi...

SULTANİYE YANDI

Çoğu üreticiden kaynaklanmayan sorunlar yalnız buğdayla, arpada değil, Manisa’da da çekirdeksiz Sultaniye kuru üzüm üreticisi çok zor durumda. “Mildiyö” hastalığı üzümü salkımıyla birlikte kurutuyor ve çöpe dönüştürüyor. Ünlü iş insanı İsmail Akçura’ya sordum, “Evet, çekirdeksiz Sultaniye kuru üzüm üreticisi çok perişan” dedi.

Devletin desteğine ihtiyacı olanları yazdık. Duyan olur mu bilemem... Biz üreticimizin sesi olmaya devam edeceğiz.