Birlikte yola çıktılar. O birlikteliği bozmak için her şey yapıldı ama başarılamadı. İktidara geleceklerine o kadar güvenmişlerdi ki, komisyonlar çalıştı, hangi alanda neler yapacaklarını 2 bin 300 maddede topladılar. Seçildiklerinin ilk gününde, ilk haftasında, ilk ayında, ilk 100 gününde neler yapacakları bile belliydi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener başbakan olacağını söylüyordu. Cumhurbaşkanı adayının “6’lı masa” tarafından belirleneceği söylense de, o adayın büyük olasılıkla Kemal Kılıçdaroğlu olacağı da biliniyordu.

CHP-İYİ Parti arasında 2018 seçimlerinde başlayan ve belediye başkanlığı seçimlerinde de devam eden birliktelik, Akşener’in masadan ayrılmasıyla bozuldu. Bu duruma hem CHP, hem İYİ Parti içinde samimiyetle üzülenler olduğu gibi, sevinenleri de oldu. Kılıçdaroğlu, 6’lı masadaki siyasi partilerin oy oranını hiç dikkate almadan hepsine eşit mesafede durdu. Açıkçası bu durum Akşener’i rahatsız etti. İYİ Parti, Deva, Gelecek, Saadet, Demokrat Parti ile aynı düzeyde tutulmaması gerektiğini her fırsatta dile getirdi.

DÜĞÜMÜ ÇIRAY ÇÖZDÜ

İYİ Parti Genel Merkezinde, Saadet Partisi’nin ev sahipliğinde yapılan 5’li masa toplantısı yakından izlendi. Akşener’in de bu toplantıya her an katılabileceği beklentisi de bulunuyordu. Ama bunun için bir formül geliştirilmesi gerekiyordu.

“Efendim, Kemal Bey, Meral Hanım’ı telefonla arayıp toplantıya davet etseydi, Akşener bu davete katılırdı” diyenler vardı. Evet, tam anlamıyla hareketli saatler yaşandı. Bunun için İzmir Milletvekili ve Genel Başkan Başdanışmanı Dr. Aytun Çıray’a büyük görev düştü. Zaten, CHP ile İYİ Parti arasında bir sorun yaşandığında bu işi samimiyetle çözüme kavuşturmak için Çıray’a hep görev düştü. Daha önce CHP Milletvekilliği yaptığı için CHP ve İYİ Parti arasında köprü görevi yaparken, sorunu çözüme kavuşturmak için de değişik seçenekleri ortaya koyuyordu.

FORMÜL BULUNDU

Geçen hafta, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş “Akşener’e arabulucu” olarak gitmek istedi. Ancak olayın sıcaklığı devam ederken böyle gidişin farklı yorumlanacağı dikkate alınıp uygun bulunmadı. Kılıçdaroğlu’nun bilgisi dahilinde dün iki büyükşehir belediye başkanı Akşener’e gitti, masanın dağılmaması gerektiğini anlattılar.

İki başkan da, Cumhurbaşkanı adayı olmayacaklarını belirttiler. Orta yol bulunması için iki büyükşehir belediye başkanının geniş yetkili ‘Cumhurbaşkanı Yardımcılığı’ görevi verilmesi öngörüldü. Tabii, her şeyden önce cumhurbaşkanının Millet İttifakı’ndan seçilmesi halinde bu mümkün olacak.

Kılıçdaroğlu’nu miting meydanlarında, İmamoğlu ve Yavaş yalnız bırakmayacak. Bu durum, Kılıçdaroğlu’nun da elini güçlendirecek. Hedefte “Güçlendirilmiş parlamenter sistem” olduğu gibi miting meydanlarında da güçlendirilmiş cumhurbaşkanı adayı bulunacak.

Türkiye büyük bir deprem felaketi yaşadı. Örneğin İmamoğlu ya da Yavaş depremin yerle bir ettiği kentleri ayağa kaldırmakla görevlendirilecek. Bu arada, Belediye Başkanlığı görevleri de Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle devam edecek, böylece bu kentlerin belediyelerinin mecliste daha fazla oya sahip olan Cumhur ittifakı’na geçişi de mümkün olmayacak.

KANUN GEREKİYOR

Ancak konuştuğum bazı hukukçular bunun mümkün olamayacağını, Anayasa’nın 127. maddesinde mahalli idarelerin kanunla düzenlenmesi ilkesi olduğunu belirttiler. Anayasa’nın 104. maddesinde “Anayasa’da münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çıkarılamaz” deniliyor. Dolasıyla bu konu Anayasa Mahkemesi’ne mutlaka götürülecek ve bugün mahkemenin yapısı dikkate alındığında önemli bir sorunla karşılaşılaşacak.

DAHA ÖNCE DE YAŞANDI

Akşener, geçmişte de partisinin genel başkanlığından istifa etmiş, baskılar sonucu 72 saat sonra göreve dönmüştü. Dönemin Milletvekili Yusuf Halaçoğlu Akşener’i eleştirmişti.

Bu sözler, Akşener’i istifaya götüren işaret fişeği olmuştu.

Çalıştayın yapıldığı otelden “istifa edip ayrılmasına” izin vermeyen partililer, Akşener’in otomobilinin önüne yattı. Yeniden kürsüye çıktığında da “seçimli olağanüstü kongreye gidileceğini” bildirdi, aynı günün akşamı da sosyal medya üzerinden aday olmayacağını duyurdu. Evinin önünde biriken ve kendilerini pencerenin demirlerine zincirleyen partililer, Akşener’in adaylığını açıklamasını istediler. Sonuçta, Akşener istifadan vazgeçti.

HAREKETLİ SAATLER

Dün, Ankara gerçekten çok hareketliydi. 6’lı masadan çekilen Meral Akşener, İmamoğlu ve Yavaş’a geniş yetkili Cumhurbaşkanı yardımcılığı formülü üzerine, yeniden masaya döndü. Kılıçdaroğlu ise yine 6’lı masanın Cumhurbaşkanı adayı olarak yoluna devam edecek.

Olaylar bu hale gelmeden bu formül bulunabilirdi. Anlaşılan 6’lı masa bu tür sürprizlere hazırlıklı değilmiş. Neyse, konu fazla uzamadan çözüme kavuşturuldu. Kılıçdaroğlu ve Akşener’in bir otelde buluşmasıyla düğüm tamamen çözülmüş oldu.

İmamoğlu ve Yavaş, bu süreçte herhangi bir seçime girmeyecek. O yüzden görevlerinden istifa etmelerine de gerek kalmayacak. Bu kritik süreçte geliştirilen formül, 6’lı masayı daha da güçlendirdi. Açıkçası, krizden güçlenilerek çıkıldı.

Evet, seçim gündemi öne çıkıyor. Ama sakın deprem bölgesindeki vatandaşlarımızı unutmayalım, onları yalnız bırakmayalım. Gündemimizden onlar hiç çıkmıyor, çıkmamalı.