Milletvekili aday listeleri açıklandıktan sonra bazı adaylarla ilgili memnuniyetsizlikler de ortaya çıktı. Bu konuda kuşkusuz en büyük sıkıntı Millet İttifakı’nda, CHP listeleri içinde diğer siyasi partilerin adaylarından 59’unun CHP listesinden aday gösterilmesi, dolayısıyla CHP’lilere yer kalmaması da eleştiri konusu oldu.

CHP’ye dönük en önemli eleştiri ise eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in, Ankara Birinci Bölge dördüncü sıradan aday gösterilmesi oldu. Ergenekon, Balyoz soruşturmaları, bazı kumpas davaları Ergin’in bakanlığı dönemine rastlıyor. O yüzden, CHP listesinde Ergin’in yer alması eleştiriliyor.

HEP BİRLİKTE YAPTIK

Sadullah Ergin, AKP’den istifa etmişti. Kumpas soruşturmaları ve CHP listesinden Ankara’dan aday gösterilmesiyle ilgili kendisine dönük eleştirileri hatırlattığımda şunları söyledi:

“O tartışmaların içerisine girdiğimiz zaman tamamını ortaya koymamız lazım. 2002’den 2013 yılı sonuna kadar mecliste bulundum. Bunların hepsini ortaya koyup tek tek deşersek konuşabiliriz. Ama şu an bulunduğumuz pozisyonda, biz DEVA partisini 2020’de kurduk. Ben bu partinin kurucularındanım. DEVA partisi yaklaşık bir buçuk yılı aşkın süredir Millet İttifakı’nın öncesi,  altılı masanın bir parçasıydı. Daha sonra Millet İttifakı’na dahil olduk. Bu masada Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme Geçiş çalışmasını ekiple birlikte hazırladık. 2 bin 300 maddelik ‘Ortak Politikalar Mutabakat’ metnini hazırladık. 84 maddelik Anayasa değişiklik metnini 6 parti beraber yaptık.

DEVA partisi olarak biz 81 il ve 87 seçim çerçevesinde kendi listelerimizi hazırladık. Evet ittifakın içerisindeyiz ama kendi listelerimizle seçime girmeye hazırlandık. Bizim listemiz Yüksek Seçim Kurulu’na verilmeye hazırdı.

ÖNERİ CHP’DEN GELDİ

12-13 gün önce CHP bir teklif getirdi. Dedi ki ‘Cumhurbaşkanını seçiyoruz ama mecliste salt çoğunluk noktasında eksiğimiz kalabilir. Bu şekilde ayrı listelerle gidilirse mecliste 300’ün altına düşeriz. Onun için tek çatı altında seçimlere gidilmesini, öneriyoruz. Bu parlamentoya daha çok sandalye taşıyacak.’

Bunu partimizin yetkili kurullarında görüştük. Yapılan değerlendirmelerde CHP’nin teklifinin makul ve mantıklı olduğu ve buna destek verilmesi konusunda karar oluştu. Masadaki 5 parti gibi bizde kendi partimizin listesini hazırlayıp CHP’ye takdim ettik.

Burada yapılan, seçim işbirliği protokolünün bir parçası. Buradan CHP’ye olumsuz bir gönderme yapmak kanaatimce doğru değil. Ama DEVA partisinin ve diğer partilerin bu masada kendi tüzel kişiliği, kendi programları var. Kendi kimlikleriyle bulunuyorlar. Bu partilerin aynılaşması da mümkün değil. Farklı partileriz, farklı programlarımız var.

İŞ BİRLİĞİNE İHTİYAÇ VAR

Türkiye’nin bugün iş birliğine ihtiyacı var. Bu iş birliği içerisinde beraber çalışma zemininde oldukça da olumlu, güzel, derinlikli çalışmalarda, üretimlerde yapıldı. Seçimlere 33 gün var. Biz seçimlerden sonra otururuz şimdi bu sizin söylediğiniz konuları bütün boyutlarıyla oturup tartışalım konuşalım. Kimin eksiği varsa, kimin yanlışı varsa hem özeleştirisini yapalım, hem de bunun gereği neyse yerine getirelim.

Seçimlere 33 gün kalmış ‘Vay bu niye listede’ deniliyor. Bunun orada olması CHP’nin iradesiyle değil DEVA partisinin yetkili kurullarının iradesiyle yapılmış bir tasarruftur. Onun için olayın mahiyetini, çerçevesini, bağlamını buraya koyayım. Benim söyleyeceklerim bunlar.”

Adaylar belirlenmiş, şu aşamada kavganın kime yarayacağını siz de çok iyi biliyorsunuz.

Meclis üyesini “Yukarının emri” deyip istifa ettirdiler


Ankara’nın Sincan İlçesi’nin MHP’li Belediye Meclis Üyesi Hamdi Yılmaz, 9 yıldır bu görevi yürütüyor. Belediye Meclisi’nin geçen Cuma günü yapılan toplantısı öncesi, Hamdi Yılmaz, AKP’li Belediye Başkanı Murat Ercan’dan randevu istedi. Başkan randevu vermedi.

Hamdi Yılmaz, meclis toplantısında, belediye meclis üyelerinin hiçbir yetkisinin olmadığını, 1.5 milyon lira bütçeleri olmasına rağmen bunun nerelere harcandığı konusunda da bilgiye sahip olamadıklarını belirtti. Yılmaz, “Yerel basın parayla susturuluyor. 20 bürokrat işe gelmeden maaş alıyor. Vallahi vebal altındayız” dedi. Acaba, bu üyenin başına bu sözlerinden dolayı bir şey geldi mi diye merak ettim. Hamdi Bey’i telefonla aradım. “Konuşmak istemiyorum” dedi. Başka bir meclis üyesi neler yaşandığını şöyle aktardı:

GECE GELEN TELEFON

“O konuşmanın yapıldığı günün gecesi Hamdi Yılmaz’ı, gece saat 24.00 civarında MHP Sincan İlçe Başkan Yardımcısı Mustafa Yılmaz arıyor. Hamdi Bey, bu telefona cevap vermiyor. Az sonra diğer başkan yardımcısı Mustafa Uyar arıyor. Hamdi Yılmaz’a, ‘Konuşmalarında Cumhur İttifakı’na zarar veriyorsun. Bize yukarıdan emir geldi, belediye meclis üyeliğinden istifa etmen istendi. Partide ise kalabileceğin söylendi’ diyor. Hamdi Yılmaz da, başına bir şey gelebileceğini dikkate alıp sabah hem belediye meclis üyeliğinden, hem de MHP üyeliğinden istifa dilekçelerini veriyor. 9 yıldır meclis üyeliği yapan Hamdi Yılmaz’ın belediye meclis üyeliği ve parti üyeliği de ‘Belediyede 20 bürokrat işe gitmeden maaş alıyor’ dediği için bitiyor.”

Hamdi Bey 20 bürokratın işe gelmeden maaş aldığını sorguladığı için görevden alınıyor. İnanıyorum ki, “Yukarıdan” böyle bir emir verilmemiştir. MHP Genel Merkezi’nin bu konu üzerinde durup, isimlerinin kullanılıp kullanılmadığını, kullanılıyorsa bunun altında çıkar ilişkileri olup olmadığını araştırmasında fayda var.