28 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimi için CHP tabanı, Kılıçdaroğlu’na oy vermiş olanlar umutlu ama genel merkezin sessizliği açıkçası onları ürkütüyor. Millet İttifakı’ndan seçilen milletvekilleri “Ben nasıl olsa seçildim” deyip kendilerini TBMM’ye taşıyan Kemal Kılıçdaroğlu’nu bu yarışta yalnız bırakmamalı. Bir seçim yapılacak. Bu yarış için kim daha iyi çalışır, halka ulaşır, sandığa gitmeyeni götürürse o başarılı olacak. Yani tamamen ortada olan bir seçim.

AKP, 2015 yılından bu yana her seçimde oy kaybına uğradı. Bu kayıplar son seçimde de görüldü. Yani, Kılıçdaroğlu’nun seçimi kazanma olasılığı her zaman var. Kemal Kılıçdaroğlu 24 milyon 569 bin 196, Recep Tayyip Erdoğan 27 milyon 88 bin 360 oy aldı. Yani ikisinin arasındaki oy farkı 2 milyon 520 bin. Evet sandık başına gidiliyor ama halkımız henüz oyunu nasıl kullanacağını da bilmiyor. O yüzden yaklaşık 1 milyon 29 bin oy geçersiz sayılmış.

İLK SONUÇLARI UNUTUN

Birinci turda Erdoğan’ın yüzde 49.5, Kılıçdaroğlu’nun yüzde 44.8 oy alması bir şey değiştirmiyor. Yani bu oy oranlarını unutun. Çünkü, 28 Mayıs’ta yapılacak ikinci tur karşılaşmasında bu oy oranlarının, kimin ne aldığının bir anlamı yok. Maça taraflar sıfır sıfır başlayacak. Kim daha çok çalışır, kim daha çok kişiyi kendisine oy atmaya ikna ederse o kazanacak.

Seçimde Erdoğan karşıtı seçmenin moral ve motivasyonu yükseltilirse oylar ülkemizin geleceği ve rejimi açısından da yeni bir kapı açacaktır. O yüzden bu konuda Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı liderlerine, milletvekillerine, parti teşkilatlarına büyük görev düşüyor. Ancak aradaki oy farkı bir umutsuzluk yaratmış. İşte bunu kırmak, seçmeni ateşlemek gerekiyor. Ali Babacan son açıklamasıyla Kılıçdaroğlu’nu kazandırmak için her türlü çabayı göstereceklerini söyledi. Bugün toplanacak İYİ Parti Başkanlık Divanı’nda da Akşener’in destek açıklaması bekleniyor.

Aslında Kılıçdaroğlu’na her kesimden destek var. Bu konuda onlarca ileti geliyor. İlk cümle “Hiç moral bozmuyoruz, seçimi biz alıyoruz” deniliyor. “Çalışacağız, kazanacağız” sözcükleri de eksik olmuyor. Örneğin 9. Cumhurbaşkanı rahmetli Süleyman Demirel Konfederasyonu adına Emin Atasever “28 Mayıs’ta Kılıçdaroğlu’nu Çankaya’ya çıkaracağız. Umutsuzluğa gerek yok. Kartlar yeniden karılıyor. Oyum Kemal Kılıçdaroğlu’na. Biz bu oyunu bozarız. Çünkü biz Süleyman Demirel konfederasyonuyuz” diye yazmış.

ESKİ ÜOD BAŞKANINDAN DESTEK

Azmi Karamahmutoğlu 1996-1997 yıllarında Ülkü Ocakları Derneği Genel Başkanlığı görevinde bulundu. “Değişim” için Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığına “Evet” diyeceğini belirtti. Karamahmutoğlu “Türk Milliyetçileriyle Dertleşme”sinde şunları söyledi:

“21 yıllık AKP/Erdoğan müesses nizamının ülkemizi sapladığı bataklık; 10 milyonu aşkın kaçak ve sığınmacıyla sosyolojisi bozulmuş, nüfus işgaline uğramış bir Türkiye’dir ve ülkemiz ürkütücü bir güvenlik sorunu yaşamaktadır. Kaçak ve sığınmacıları gönderip, ülkemizin toplumsal yapısının düzeltilebilmesi için 21 yıllık kurulu tek adam rejimini değiştirmeyi başarabilmeliyiz. 

Seçimin, Saray rejiminin propaganda aygıtlarınca belirlenen bir gündem ve iddialarla, onların kavramlarıyla tartışmayı reddediyoruz. Güvenlikçi politikalar üzerinden tartıştırmak istediği seçim kampanyası; millet karşıtı ‘siyasal ümmetçi’ zihniyetin, Türk milliyetçilerine ‘sığ’ bakışını ele vermektedir.

YAĞMA-TALAN

Yolsuzluk, hırsızlık, yağma ve talanın konuşulmasını istemeyen AKP Hükümeti bilsin ki; Türk milliyetçileri, milletin ve ülkenin yalnızca güvenliğini sağlamaya değil, beraberinde ekonomik refahına ve bilim, kültür, sanat ve fikir dahil topyekûn kalkınmasına taliptir. 

Cumhuriyet Türkiye’sinin bütün hükümetleri terörle mücadele etmiştir ve edecektir de. Bunun tek istisnası (terörle mücadelenin kesintiye uğratıldığı) ‘çözüm süreci’ nde AK Parti Hükümeti döneminde olmuştur.

Biz Türk milliyetçileri değişimi gönülden istiyoruz. Yakın zamana kadar AKP ve Erdoğan muhalifi olan arkadaşlarımızın, bu seçimde oy vermeyi düşünmesi; 21 yıldır süregelen yıkımı ‘çöküş’e götürmeye hizmet edecektir. Çağrımız çöküşe değil, Cumhuriyet Türkiye’sinin yeniden dirilişine, değişime oy vermeniz içindir.

DEĞİŞTİRMEK İÇİN

Değişim için, Tayyip Erdoğan’ın 21 yıllık kurulu düzenini değiştirmek için 28 Mayıs’ta ipi göğüslemeye en yakın aday Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Bu gerekçelerle ‘değişime’, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vermek bireysel seçimim ve kararımdır. Birlik ve beraberlik içinde çalışacağımız daha güzel günlerde kucaklaşabilmek dileğiyle Ülküdaşlarımın ve Türk milliyetçilerinin takdirlerine saygıyla arz ediyorum.”

Değişimi isteyen, sandığa gitmeyip de 28 Mayıs’ta gitmek isteyen çok. Yeter ki moral aşılayın. Unutmayın, taraflar maça sıfır-sıfır başlıyor. İlk turda ikinci olup da, ikinci oylamada kazanan liderler olduğunu da unutmayalım.