“17 Ağustos 1999...

O sabah 03.02’de depremle uyandık. Ne olup bittiğini anlamaya çalışırken eşim ve çocuklarımla Kasımpaşa Deniz Hastanesi’ne gitmeye karar verdik. Yolda giderken asıl sorunun Gölcük’te olduğunu öğrendik. Hastaneden saat 05.00’de, Gölcük Deniz Hastanesi Baştabip Yardımcısı Tabip Albay Aydın Ünsal ile telefon irtibatı kurabildim. Çok zor durumda idiler. Özellikle alım safhasında olan serumlar gelmiş, ancak serumları takmak için kullanılan serum setleri kendilerine henüz ulaşmamıştı. Serum seti olmadığı için de, yaralılara serum takmakta sorun yaşıyorlardı.

★★★

Son yıllarda Kasımpaşa Deniz Hastanesi’nde başlattığımız bir uygulama vardı. Özellikle acil gereksinim duyulan branşlardaki yedek subay uzman doktorların subay orduevinde sürekli kalmaları için gerekli izin alınmış ve uygulamaya geçilmişti. Amaç hastanede mesai saatleri dışında acil olgulara, ilgili branşın uzmanıyla hızlı sağlık hizmeti sunabilmekti. Bu uygulamanın en büyük yararını depremin ilk saatlerinde gördük. Orduevinde kalan yedek subaylar, hastanedeki nöbetçi doktorlar, hemşireler ve teknisyen astsubaylardan bir grup oluşturduk. Sıhhiye malzeme deposunun kapısı zorlanarak gerekli acil ilaç ve sarf malzemeleri ile tüm serum setleri paketlendi. Kuzey Deniz Saha Komutanlığı’nın direktifi ile, süratli sahil güvenlik botuyla sağlık personeli ve tıbbi malzemeler saat 07.00’de Gölcük’e hareket etti. Yaklaşık 08.30’da da oradaki hastane bahçesinde hizmet vermeye başladılar.

★★★

Sonrasında savaş gemileri yardımıyla yaralı depremzedelerin Kasımpaşa Deniz Hastanesi’ne nakli planlandı. Gemilerle gelen yaralıların limanlardan hastaneye nakledilmesi için SSK Okmeydanı Hastanesi, Gümüşsuyu Asker Hastanesi ve Harp Akademileri’nden ambulans desteği aldım. Hastanemizin 5 ambulansı vardı, gelenlerle ambulans sayısı 10’a ulaştı. Gölcük’ten savaş gemilerinin intikali başladıktan kısa süre sonra seviye farkı nedeniyle Karaköy limanına yanaşamayacakları, hastaları Harem üzerinden GATA’ya gönderecekleri bilgisi geldi. GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Baştabibini arayıp durumu rapor ettim. Hazırlığa başladılar, ancak ellerinde 2-3 ambulans olduğunu belirtip ihtiyaç bildirdiler. Kasımpaşa Deniz Hastanesi’nde hazır beklettiğim ambulansların 8-9’unu GATA Haydarpaşa’ya gönderdim. Saat 11.00’de hücumbotların Karaköy rıhtımına yanaşabileceğini ve yaralıların bir kısmının oraya nakledileceğini bildirdiler. Süratle durumu uygun olan hastaları taburcu ederek, gelecek yaralılar için hastaneyi hazırlamaya başladık. Ambulansları GATA’ya gönderdiğim için hastanede bir ya da iki ambulans kalmıştı. İsmini vermeyeceğim 3-4 ambulans şirketini aradım, olanları ve yapmaları gereken yardımı anlattım. Henüz ülkenin çoğunluğu işin önemini kavrayamadığından, benimle maliyet hesaplarına girmeye kalktılar. Açıkça kendilerine olayın ciddiyetini anlatıp aba altıdan sopa gösterdim. Bu kez de abarttılar ve çok sayıda ambulans gönderdiler!.. Öyle ki ambulanslar bir kaç yüz metrelik kuyruk oluşturdular ve bu görüntü gazetelere konu oldu.

★★★

Acilen Karaköy Rıhtımı’ndaki yolcu salonunda 2-3 triyaj (tıbbi müdahalede öncelik belirleme) grubu oluşturduk. Triyaj gruplarında uzman doktorlar görev aldılar. Yaralılar önce kısaca değerlendiriliyor, gerekli acil girişimler yapılıyor durumlarına uygun sağlık kurumlarına ambulanslarla sevk ediliyorlardı. Bize destek veren hastaneler; SSK Okmeydanı Hastanesi (Önceki yıllarda savaş ve afet durumlarında Kasımpaşa Deniz Hastanesi’ne her türlü desteği vermek üzere protokol yapılmıştı), Amerikan Hastanesi ve Florence Nightingale Hastanesi idi. Yoğun Bakım gerektiren hastaları Amerikan Hastanesi’ne sevk ediyorduk.

★★★

Kasımpaşa Deniz Hastanesi’ne 250’e yakın yaralı depremzede ve 50’ye yakın ölü alındı. Morg kapasitemizi aşan sayıdaki cenazeler, belediyelerin hazırladığı mekanlara nakledildi.

Polislerin trafik akışını iyi organize etmeleri sonucu, çok sayıdaki ambulansla hasta nakilleri çok süratli gerçekleşti. Sadece İstanbul’un Avrupa yakasındaki üniversite hastanelerinden, taleplerimize karşın yoğun oldukları gerekçesiyle destek alamadık!..

Acil servisten kabul edilen hastalar resimleri çekilerek ve kimlik tespiti sonrası katlardaki hasta odalarına alındılar ve detaylı değerlendirmeler sonrası tedavileri (medikal veya cerrahi) planlanarak uygulamaya başlandı. Hayatını kaybeden vatandaşların resimleri çekildi, kimlik bilgileri saptandı. Başvuran yakınlarına resimleri gösterilip kesinleştirildikten sonra cenazelerin gönderildikleri morglara yönlendirildiler.

★★★

Salı günü ve gecesi, çarşamba günü ve gecesi sabahlara kadar cerrahi girişimler, önemli ve özel ameliyatlar yapıldı. SSK Okmeydanı Hastanesi’nde görevli çok sayıda doktor bu iki günde kesintisiz olarak hastanemizde çalıştılar. Bu günlerde kaybettiğimiz canlarımız törenlerle defnedildi.

Perşembe günü öğle saatlerinde bir üniversite hastanesinde görevli hekimlerden biri gelerek hastanede yer hazırladıklarını ve yardımcı olabileceklerinin söyledi. Ben de kendilerine ihtiyacımız kalmadığını, depremde ve intikalde kaybettiğimiz insanlarımızın cenaze törenlerine katılabileceklerini bildirdim!..

★★★

Çok sevdiğim birçok büyüğümü, arkadaşlarımı, eşlerini, çocuklarını, daha önce görev yaptığım Gölcük’teki asker ve sivil hastalarımı kaybetmiştim. Aynı duygular ailem ve çalışma arkadaşlarım için de geçerli idi. Yaşayan ve kurtulan sevdiklerimizle moral bulmaya çalıştık. Onlara en iyi ve en ileri sağlık desteğini vermeye odaklandık.

★★★

Deprem sonrası aldığımız derslerin gereklerini yapmak için kolları sıvadık.

■ Birinci önceliğimiz doğal afetlerde ve savaşta kullanılmak amacıyla “Seyyar Afet Hastanesi” kurulması idi. Bu amaçla hastanenin kuruluş şekli, yerleşimi, işleyişi, personel gereksinimi, konteynerlerin özellikleri, afet ve savaş öncesi konteynerlere monte edilmesi zorunlu tıbbi cihaz ve donanımlar, konteynerlerde bulunması gereken tıbbi cihaz, ilaç ve sarf malzemeleri, konteynerlerin iç dizaynı ve yerleşimini gösteren projeler oluşturulup Kuzey Deniz Saha Komutanlığı yardımıyla Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na iletilmesi sağlandı. Öylesine detaya girildi ki hastane yönetimi ile sağlık ekipleri arasında iletişimi sağlamak amacıyla iridyum telefon talebi bile yapıldı.

★★★

■ İkinci önceliğimiz olarak, o yıl yapılacak tüm bilimsel toplantıları doğal afetlere yönelik biçimde planladık. Bu amaçla eğitim almak üzere AKUT ilgilileri ile birlikte çalıştık ve uygulamayı gerçekleştirdik.

■ Üçüncü önceliğimiz; maket uygulamalı CPR (Cardiopulmonary Resussitasyon-Dolaşım ve Solunumun Yeniden Canlandırılması) eğitimini süratle başlatmaktı. Çünkü depremde göçük altından canlı kurtarılan bazı ciddi yaralılar, gerekli kardiyopulmoner canlandırma yapılamadığı için yaşatılamamışlardı. Tüm detaylarıyla maket salonu ve ders alanı oluşturuldu.

1 doktor, 1 hemşire ve 1 teknisyenden oluşan eğitici tim, CPR eğitimi almak ve eğitici olmak için özel kursa gönderildi. 5 yılda yaklaşık 450 deniz subay ve astsubayı 1 hafta süreyle günde 2 saat 4’er kişilik gruplar halinde maket uygulamalı kardiyopulmoner canlandırma eğitimine alındı.

■ Dördüncü önceliğimiz doğal afetlerde, özellikle yapılaşmanın çarpık olduğu büyük kentlerde deniz yolu ile ulaşımın önemini ve gereğini vurgulamaktı.

★★★

Bu konuda çeşitli bilgilendirmeler yapıldı. Emekli olduktan sonra uluslararası bir kongrede “Hastanelerimiz depreme hazır mı?“ konulu toplantıda oturum başkanlığı yaptım. Bir yabancı ülke katılımcısı söz alarak “Ben İstanbul’u çok iyi biliyorum, hastaneleriniz depreme hazır olsa bile, şehir içi yapılanmanız nedeniyle yaralıları karayolu ile hastanelere ulaştıramazsınız!” diyerek deniz ulaşımının önemini Türk katılımcılara anlatmak gereğini duydu. Bu konuda halen ciddi girişimler olduğu konusunda bilgi sahibi değilim, daha doğrusu gereğinin yapıldığını sanmıyorum!..

★★★

Kasımpaşa Deniz Hastanesince; 12 Aralık 2002 tarihinde Ulusal düzeyde “Doğal Afetlerde Sağlık Hizmetlerinin Organizasyonu” sempozyumu düzenlendi.

n Beşinci ve son önceliğimiz olarak; doğal afetlerde ve savaşta kullanılmak üzere “Doğal Afet Hastane Gemisi” projesini gündeme getirdik. Bu konuda çeşitli araştırmalar, çalışmalar ve yerinde incelemeler yaptık. Bu amaçla; Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın olumlu yaklaşımı ve izni ile 2003 ve 2004 yıllarında iki kez “Doğal Afet Hastane Gemisi ” oluşturuldu. Hastaneler, sağlık desteği verecek tüm ünitelerle lojistik ve savaş gemilerinin içinde konuşlandırıldı. Tüm branş doktorları, gerekli hemşireler ve teknisyenler görevlendirildi. Karadan hasta nakli için ambulans, ulaşımı güç bölgelerdeki hastalara sağlık personelinin ulaşması için minibüs bile düşünüldü ve uygulandı. Projeyi gerçekleştirmek amacıyla T.C.G. İskenderun Gemisi geçici ve deneme amaçlı olarak “Doğal Afet Hastane Gemisi”ne dönüştürüldü.

“Doğal Afet Hastane Gemisi” uygulamasının ikincisinde; 5-19 Mayıs 2004 tarihlerinde TCG İskenderun ile Karadeniz limanlarında yöre halkından 16.428 kişiye sağlık hizmeti verildi...”

★★★

Okuduğunuz satırlar, Kasımpaşa Deniz Hastanesi eski Başhekimlerinden Emekli Amiral Doktor Vehbi Alpman’a ait. Bana gönderdiği iletide “17 Ağustos 1999’daki Büyük Marmara depreminden yeterince ders çıkarılmadığını ve olası İstanbul depremi için gereken hazırlıkların ihmal edildiğini üzülerek gördüğüm için bu hatırlatmada bulunmayı bir görev kabul ediyorum” demiş.

Sayın Alpman çok haklı.

Beklenen yıkıcı İstanbul depremine hazırlanma sorumluluğunu taşıyanların  askerden öğrenecekleri çok şey var!..