21 Temmuz 2012’de çıkan yönetmelikle ortaöğretimde sınıfta kalma uygulaması kaldırılmıştı. Öğrenciler bir çok dersten başarısız olsa bile ‘dur bakalım ne olacak’ düşüncesi ile ite kaka bir üst sınıfa devam ediyorlardı bugüne kadar.


Yeni Milli Eğitim bakanı ilk iş bu durumu iptal etti. Sınıfta kalma 11 yıl sonra geri döndü. Artık 6 ya da daha fazla dersten başarısız olan öğrenciler sınıfta kalmış sayılacak.


Altı ya da daha fazla dersten başarısız olana ‘sınıfta kaldın’ diyecekse memleketi idare edenler, kendi karnelerine de bakmaları gerekmez mi?


***


Gayri Safi Yurt İçi Hasıla bakımından 2000 yılında dünyada 17’nci sıradaydık. Neredeeen nereye diye diye 19’ncu sıradayız şimdi!


2001 krizinde Türkiye’de işsizlik oranı yüzde 11.5 falandı. Bugün TÜİK’e göre bile yüzde 10’larda!


Tek hane hayalini 2026’ya bırakıp enflasyonda dünya rekortmeni olduk. 2000 yılında krizdeki enflasyon yüzde 70’ti mesela!


2002’de cari açık yüzde 1 dolayındaydı. 2021, 2022 ve 2023’te ‘Cumhuriyet tarihinin rekorları’ kırıldı!


Dolarizasyon, yani bankalarda tutulan para cinsi... 2002’de yüzde 57 civarındaydı. Bankalardaki her 100 liralık mevduatın 57 lirası yabancı para, 43 lirası Türk parasıydı. Bugün ise 2002’den daha kötü durumdayız.


Dış borç? 2002’de yüzde 55’ler seviyesindeydi. Hala aynı yerde!


Zengin ile yoksul arasındaki uçurumun en fazla olduğu 2’nci Avrupa ülkesi olduk.


Sosyal adalet sıralamasında 41 OECD ülkesi arasında 40’ncıyız!


Son 5 yılda iflas eden esnaf sayısı 500 binden fazla!


Enerji enflasyonu en yüksek 2’nci OECD ülkesiyiz.


Gıda enflasyonunda hep birinciyiz!


Hukukun üstünlüğü sıralamasında 126 ülke arasında 109’ncuyuz!


Demokrasisi en fazla gerileyen iki ülkeden biriyiz.


Gelir dağılımında sondan 5’nci en adaletsiz OECD ülkesiyiz.


Siyasal hak ve özgürlükler bakımından OECD ülkeleri arasında son sıradayız.


Freedom House özgürlük endeksinde 100 üzerinden 31 puan alabildik!


Yargı bağımsızlığı sıralamasında dünyada 104’ncü sıradayız!


Şeffaf yönetilen ülkeler listesinde 180 ülke var biz 78’inciyiz.


Basın özgürlüğü sıralamasında 157’nciyiz. Çin’den sonra dünyada en çok tutuklu gazetecinin olduğu ülkeyiz.


İnternet özgürlüğü puanımız 100 üzerinden 37!


Eğitim politikaları bakımından OECD ülkeleri arasında sondan ikincinciyiz.


Yurttaşlarımız çareyi kaçmakta arıyor. Son 3 yılda 320 bin kişi göç etti.


Küresel barış endeksinde 163 ülke arasında 152’nciyiz.


Pasaportu güçlü ülkeler listesinin 55’nci sırasındayız. Gelişmiş ülkelerin çoğu bize vize vermiyor!


Cinsiyet eşitliği sıralamasında 153 ülke arasında 130’ncu olduk.


Türkiye, 1000 kişiye düşen doktor sayısı 2 ile son sırada! Son 7 yılda 3 binden fazla sağlık görevlisi yurt dışına gitti.


İşçi hakları bakımından en kötü 10 ülke arasındayız. Son 16 yılda 23 bine yakın işçi iş cinayetlerinde can verdi.


OECD ülkeleri arasında havası en kirli olan 5’inci ülkeyiz.


Bitti mi?


Suç gelirlerinin aklanması, terörizmin finansmanı ve kara para ile mücadelede yetersiz kalan ülkelerin alındığı gri listeden çıkamıyoruz!


Sonu düşünülmeden en fazla Suriyeli sığınmacı alan ülkeyiz.


Emeklinin maaşı AKP iktidarında mum gibi eridi. 20 yıl önce en düşük emekli maaşı bile asgari ücretten yüzde 47 fazlaydı. Bugün yüzde 35 eksik!


Paris İklim Anlaşması’ın imzaladık sözde. Fakat son 21 yılın çevre karnesi: Rant-talan!


Fabrika kuran fabrikalar satıldı. Sonra gerisi geldi. Bu milletin dişiyle tırnağı ile kurduğu ne kadar kurum, kuruluş varsa yüzlercesi satıldı. Kupon olsun olmasın araziler elden çıkarıldı. Güya milyarlarca dolar gelir elde edildi, nerede peki? Yapılan köprüler, otoyollar, havaalanları, santraller milletin değil 5 şanslı müteahhitin!


2003’te katıldığımız ilk Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı(PISA) sonucuna göre 41 ülke arasında fende 33, matematikte 35, okuduğunu anlamada 35’inciydi Türkiye. Son PISA testi 2018’de yapıldı. AKP’nin eğittiği öğrencilerimiz 79 ülke arasında matematikte 43, okuduğunu anlamada 41 ve fende 40’ıncı olabildi. Yani hep aynı sınıfta kaldı!


Tek adam yönetiminin karnesi işte böyle...


Peki bu notları alanın durumu sizce ne olur?


21 yıldır memlekette at koşturduklarına göre notları ne olursa olsun ‘sınıf atladıkları’ ortada.


Bu bedavacılıktan herkes yararlanamıyor tabi!


Ders alıp, her seçimde bu karneyle karşısına çıkanları sınıfta bırakmayan, ellerine tasdiknameyi vermeyen milyonlarca yurttaş mesela... Onlar bırak aynı sınıfta kalmayı en alt sınıfa düştü, en alt!