İmparator Akihito, üç yıl önce ilerlemiş yaşının görevlerini yerine getirmesini engelleyebileceği endişesini dile getirmiş, tahtı devretme isteğinde olduğunun sinyallerini vermişti. Ancak, mevcut yasalar çerçevesinde o dönem mümkün olmayan tahttan çekilme isteğinin yerine getirilebilmesi için meclis özel bir yasa değişikliği yoluna gitmişti. Japonya'nın 125. İmparatoru olan Akihito, 200 yıldan fazla bir süredir yaşarken tahtı devredecek ilk imparator olsa da, Japonya'nın tarihinde uygulama ilk değil. Uygulamaya dair kesin bir istatistik bulunmasa da, benzer yolla tahttan ilk çekilen liderin 645 yılında İmparatoriçe Kogyoku olduğuna inanılıyor. 8. yüzyıl itibariyle, Japon tarihinde benzer yolla tahttan inen birçok imparator olduğu düşünülüyor.
2. Dünya Savaşı sonrası anayasasına göre siyasi bir etkisi olmayan imparator, "Devletin sembolü" olarak taşıdığı simgesel önem nedeniyle halk tarafından büyük saygı görüyor. İmparator Akihito, babasının ölümünden sonra 55 yaşından beri tahtta bulunuyor. Kendi dönemi boyunca yaşanan doğal afetlerde felaket bölgelerini ziyaret etmesi, engellilere yönelik çalışmalara ülke genelinde destek vermesi, Japon tarihine ve savaşlarda hayatını kaybedenlerin anısına katıldığı etkinlikler nedeniyle Akihito, halk tarafından sempati duyulan bir figür konumunda bulunuyor. İmparatorluk Ajansı'na göre, İmparator Akihito tahtı devretmesinin ardından "büyük imparator" anlamına gelen "Joko" unvanını alacak.
30 YILDA JAPONYA DÖNÜŞÜM YAŞADI
Bugün itibariyle sona erecek olan 30 yıllık Heisei Dönemi, Japon toplumu için birçok değişimi ifade ediyor. Japonya İçişleri Bakanlığı istatistiklerine göre dönemin getirdiği en belirgin değişimlerin başında Japonya'nın düşen nüfusu ve internet teknolojilerinin ülkede yaygınlaşması geliyor. Japon nüfusunun 2008'de 128 milyona ulaşmasından sonra, 2011'den beri düzenli düşüşte olduğunu ortaya koyan veriler, 2015 yılında, 75 yaş ve üstü insan sayısının, ilk defa 14 yaş ve daha genç insan sayısını aştığını gözler önüne seriyor.
Heisei Dönemi'nde çok sayıda kadın ve erkeğin evlenmemeyi tercih ettiğini ortaya koyan istatistiklere göre, söz konusu eğilim 25 ve 29 yaşları arasındaki kadınlar arasında belirgin olarak ortaya çıkıyor. Bu yaş grubundaki bekar kadınların oranının 1990’da yüzde 40,4 iken, 2015’te yüzde 61,3’e yükseldiği belirtiliyor. Japon halkının yaşam tarzının da Heisei döneminde değiştiği istatistiklere yansıdı. İnternet ve cep telefonlarının yaygınlaşmasının hane başına düşen iletişim giderlerini artırdığı belirtilirken, geçtiğimiz yıl hane başına ortalama 120 dolar olarak belirlenen aylık harcamanın 30 yıl öncesinin aynı kategorideki harcamalarının iki katından daha fazla olduğu belirtiliyor.
Kadınlar arasında iş gücüne katılım oranı da Heisei Dönemi'nde artış gösterdi. 2016 yılında, demiryolu şirketlerinde çalışan kadınların sayısı bu sektörün toplamının yüzde 10'una ulaştı. Bu, 1991’deki oranın 3.4 katıydı.