Mehtap Ö. ERTÜRK / SÖZCÜ

Uluslararası Şeffaflık Derneği Türkiye’deki 15 kurumun derinlemesine incelenerek ‘Şeffaflık Sistemi Analizi’ raporunu yayımladı.

Foto: Shutterstock


Ülkelerin yolsuzlukla mücadele alanlarındaki yeterliliklerini ölçmek üzere yürütülen bu araştırmanın sonucuna göre, 15 kurumun hiçbiri ‘güçlü’ olarak değerlendirilmesini sağlayan 60 puan barajını aşamadı.

Rapor, Türkiye’nin en zayıf kurumlarının yürütme ve medya olduğunu ortaya koydu. 15 kurumdan sadece 5’i  yolsuzlukla mücadelede orta derecede etkin görünürken 10’u ise ‘zayıf’ ve ‘çok zayıf’ olarak değerlendirildi.

YÜRÜTME ŞEFFAF DEĞİL


‘Türkiye Nasıl Yönetiliyor?’ konferansına katılan Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD)  Yolsuzlukla Mücadele Grup Başkanı Drago Kos, Türkiye’de yasama, yürütme ve yargı mekanizmasının olduğunu, ancak yürütmenin bunların hepsini etkilediğini söyledi. Kos, “Yürütme erki şeffaf ve dürüst olsa sorun değil ama maalesef rapor durumun böyle olmadığını gösteriyor” dedi.

Uluslararası yolsuzlukla mücadele alanında Türkiye’nin giderek daha kötü puanlar aldığını kaydeden Kos şunları söyledi:
“Türkiye, yolsuzluğu giderek daha az kontrol edebiliyor. 10 yıl önce yapılan bir araştırmaya göre Türkiye’de adam başına 53 doların yolsuzluğa gittiğini ortaya koyuyordu. Şu anki durum nedir bilmiyoruz ama Türkiye yılda en az 4 milyar doları yolsuzluk nedeniyle kaybediyor.”

YALAN SÖYLENİYOR


Türkiye’nin yolsuzluk algılama değerlendirmesine giren ülkeler arasında bu yıl 66’ncı sırada olduğunu hatırlatan Kos, “Bu, Senegal, Ruanda ve Uganda’dan da daha beter bir sonuç. Türkiye ciddi bir şekilde yolsuzlukla mücadele etmezse çok problemli bir geleceği olacak ve Türkiye bunu hak etmiyor” diye konuştu.

Soma’da yaşanan maden faciasını da hatırlatan Kos, “Yolsuzluk sadece kağıt üzerinde değil, insanlar yalanlar duyuyor. İşte, Soma madenlerinde yaşananlar. İki ay sürmesi gereken denetimler sadece dört günde yapılmış. Çünkü bu teftişi yapanlarla madenin sahipleri arasında yakın bir ilişki var” dedi.

ATATÜRK'ÜN CUMHURİYETİ YOL AYRIMINDA

Uluslararası Şeffaflık Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Oya Özarslan, Türkiye’deki siyasi gücün diğer kurumları etkisizleştirecek şekilde, yürütme erki üzerinde yoğunlaştığını söyledi. Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’in çok önemli bir yol ayrımında olduğunu ifade eden Özarslan şunları söyledi:

“Demokrasiyle ilişkili tüm kavramlarda yaşanan erozyon neredeyse elle tutulur hale geldi. Şirketler, medya, gazeteciler ve muhalif her kesime baskı neredeyse günlük hayatın bir parçası haline geldi. Sert bir ‘u dönüşü’ yapmalıyız. Ya kurumların daha iyi yönetilmesini sağlayacak reformlarla birlikte parlamenter sistemin devam ettirilmesini sağlayacağız. Ya da ayrıntılarını tam bilemediğimiz Türk usulü başkanlık sistemi ile otokratik bir rejim işaretleri veren sisteme doğru yol alacağız.”

Türkiye’nin son iki yılda yolsuzluk algısında sekiz puan kaybederek, 13 basamak birden gerilediğini aktaran Özarslan, temel hukuk kavramlarının yavaş yavaş yok olduğunu dile getirdi.