FINANCIAL TIMES: SONUÇ ERDOĞAN'IN ZAFERİ


Financial Times gazetesi seçim sonucunun Erdoğan'ın zaferi olduğunu belirterek, "Sonuç, Erdoğan'ın erken seçim alma kararının haklılığını gösterdi" dedi. Yazıda özetle; "Bir ekonomik ve siyasi belirsizlik döneminin ardından AKP şimdi çoğunluğu elde etti. Erdoğan'ın seçimlerin yenilenmesi kararı sonuç verdi. Bu öncelikle Erdoğan'ın sonra AKP'nin zaferidir. Çünkü insanlara göre direksiyon Erdoğan'da" deniliyor.

"Erdoğan'ın müttefikleri ve yatırımcılar - Erdoğan'ın otoriterlik eğilimlerinden kaygı duymakla birlikte - başarısının ekonomik ve siyasi istikrarı yeniden tesis edilmesini umacak." görüşünün yer verildiği haberde, "Ancak AKP süper çoğunluğu elde edemedi. Süper çoğunluk, Erdoğan'a ABD ve Fransa'daki gibi bir başkanlık sistemi konusunda yapılacak anayasa değişikliğini referanduma götürme yetkisi verecekti. Neredeyse tüm anketler, mecliste hiçbir partinin tek başına hükümet kuracak çoğunluğu elde edemeyeceğine işaret ediyordu. Ama anayasaya göre tarafsız olması gereken Erdoğan açıkça bu süper çoğunluk için kampanya yürüttü. Fakat basit çoğunlukla bile, AKP üzerindeki nüfuzu, Erdoğan'a Türkiye tarihinde hiçbir başkanın sahip olmadığı fiili yetkileri veriyor." ifadeleri kullanılıyor.


INDEPENDENT: ERDOĞAN'IN STRATEJİSİ HDP'Yİ PKK'NIN KOLU GİBİ GÖSTERMEKTİ



Independent yazarı Patrick Cockburn, seçimlerle ilgili analizinde, "Erdoğan, partisinin parlamentoda çoğunluğu elde etmesiyle ezici bir zafer kazandı" diyor.

Cockburn'ün yazısından bazı bölümler şöyle: "Teorik olarak siyaset üstü olması gereken Erdoğan, AKP'nin stratejisini yürüttü. AKP, bu müthiş zaferinden sonra ordu, güvenlik güçleri ve medyanın kontrolünü ele geçimek için daha güçlü bir konumda olacak. Parti kurulduğundan beri devlet kadrolarındaki muhalifleri saf dışı bırakıyor. Neredeyse resmi ve bağımsız medyanın tamamı AKP'nin denetimine girdi. Bu AKP'nin oylarını artırmasını açıklayan nedenlerden biri. Devlet televizyonu tamamen Erdoğan ve AKP'ye yer verirken muhalefet büyük ölçüde görmezden gelindi. Son seçimlerden sonraki beş ay içinde Erdoğan'ın stratejisi Kürtlerle çatışmak ve HDP'yi PKK'nın kolu gibi göstermek oldu. AKP taraftarları dün gece, muhafazakar ve dindar Kürtlerin 'terörist' grupla bağlantısı nedeniyle HDP'yi terk ettiğini söylediler. Kürtlerle çatışma AKP'ye milliyetçilik kartını oynama imkanı verdi. Bu sayede sağın oyunu aldı."

Foto: Reuters

SURİYE KONUSUNDA ERDOĞAN'IN ELİ GÜÇLENECEK


"Halktan aldığı yetkiyle Suriye'deki gelişmeleri etkileme konusunda Erdoğan'ın eli güçlenecek. Şimdi, Türkiye'nin Suriye'de askeri açıdan daha büyük bir rol oynaması için bastırabilir." yorumunu yapan tecrübeli gazeteci Cockburn, haberde "Siyasi belirsizliğin sona ermesinin Türk Hükümetini güçlendireceği beklentisiyle Türk lirası dün gece dolar karşısında yükselişe geçti. Ancak giderek büyüyen etnik, mezhepsel ve dinsel ayrışma ortadan kalkmayacak. Kürtler arasında HDP'nin desteğindeki azalma, tek yolun silahlı mücadele olduğunu düşünenlerin elini güçlendirecek. Aynı zamanda, bir çok kişi, AKP'nin bir kriz ve korku atmosferi yaratarak halkı önce korkutup sonra da bunu sona erdirme vaadinde bulunduğu için kazandığını düşünecek." görüşlerini aktarıyor.

Foto: Reuters


GUARDIAN: TÜRKLER AĞIR BİR BEDEL ÖDEYEBİLİR


Guardian gazetesindeki bir analizde, "Türkler, Erdoğan'ın vadettiği istikrar için ağır bir bedel ödeyebilir" deniliyor. Simon Tisdall imzalı yorumda, "Türkiye'nin kavgacı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın partisi AKP, beklenmedik bir şekilde parlamento çoğunluğunu kaybedince ağır bir darbe almıştı. Erdoğan Pazar günü, siyasi yaşamının en büyük kumarını oynadı ve kazandı. Ama Türkler, Erdoğan'ın sadece kendisine ve AKP'ye tam yetki verilmesiyle ulaşılabileceğini söylediği istikrar için ağır bir bedel ödeyebilir. Erdoğan'ın hoş olmayan mesajı ayrılık ve korkuya dayalıydı: Komşulardan, Kürtlerden, yabancılardan, mültecilerden Amerikalılardan, AB'den ve insanların birbirlerinden korku duymalarına dayalıydı." görüşleri aktarılıyor.

TÜRK DEMOKRASİSİ İÇİN DERİN KAYGILAR YARATAN BİR ADAM


"Erdoğan, havayı 'benden sonra tufan' politikası uygulayarak değiştirebileceğini düşündü. Cumhurbaşkanı olarak tarafsız olması gerekmesine rağmen, seçim kampanyası boyunca istikrar, güvenlik lafını ağzından düşürmedi. Ve yeterli sayıda seçmen, Erdoğan'ın uyarılarını dikkate aldı. Bu, otoriterliği Türk demokrasisinin geleceği için derin kaygılar yaratan bir adamın şaşırtıcı bir kişisel zaferidir. Taraftarlarınca yeni Atatürk olarak görülen, düşmanlarınca Osmanlı sultanı özentisi olarak nitelenen Erdoğan şimdi modern Türkiye'yi kendine göre şekillendirme, ülkesinin geleceğine karakterini, vizyonunu, muhafazakar, yeni İslamcı görüşlerini yansıtma şansına sahip." yorumunu yapan Tisdall, "Muhalif gazetelere, sosyal medya ve bağımsız gazeteciliğe baskı yapmakla, Gezi parkı protestolarını şiddetle bastırmakla eleştirilmesine rağmen Erdoğan yine kazandı. Son zaferi, AKP'nin 2002'den beri arka arkaya üç seçim kazanmasından daha büyük bir zafer. Çünkü Erdoğan bu kez oy pusulasında yoktu. Seçim yeni parlamento için yapıldı ama her şey tamamen onunla ilgiliydi." diyor.

Foto: Reuters

EN BÜYÜK ARZUSU PUTİNVARİ BİR BAŞKANLIK


Haberin devamında, "AKP, MHP'den destek alabilirse, anayasayı değiştirme ya da yeniden yazması için gerekli olan 330 milletvekili sayısına ulaşacak. Bu Erdoğan'ın potansiyel olarak en tartışmalı, en büyük arzusunu gerçekleştirebilmesi anlamına geliyor. Yani Putinvari, icra yetkisine sahip bir başkanlık. Bir başka deyişle fiilen Türkiye'nin parlamenter sistemden, tek adam diktasına geçmesi. Parti kuralları gereği geçen yıl başbakanlığı bırakmaya zorlanmasından bu yana Erdoğan'ın amacı bu oldu. Şimdi sonunda istediğini elde etmiş görünüyor. Erdoğan'ın mutlak zaferi, Kürt azınlığa karşı çatışmacı yaklaşımı ve PKK'ya karşı operasyonları yeniden başlatmasına karşı çıkan birçok Türk ve Batılıyı endişeye sevk edecek. Bu değişiklik şiddeti ve sıradan seçmenler arasındaki güvensizlik duygusunu artırdı - ki belki de amaç zaten buydu." görüşü aktarılıyor.

Foto: Reuters

ERDOĞAN DAHA SERT ÖNLEMLERE BAŞVURABİLİR


Guardian gazetesindeki analiz haberi, "Recep Tayyip Erdoğan, AKP'nin seçim yenilgisinden sonra savaşı yeniden başlatmakla suçlandı. Şimdi avantajını kullanıp, PKK'ya ve müttefiklerine karşı daha sert önlemlere başvurabilir. Buna alternatif olarak yetkisini yenilemenin rahatlığı içinde geri çekilip ateşkesi ve birkaç yıl önce kendisinin başlattığı barış sürecini yeniden geri getirebilir. ABD ikinci seçenek için bastıracak."
"HDP meclise girmeyi başarsa bile gecenin kaybedeniydi. Şimdi Kürtler, uzun bir belirsizlik dönemiyle karşıya." yorumuyla son buluyor.


NEW YORK TIMES: KUMAR İŞE YARAMIŞ GİBİ GÖRÜNÜYOR


New York Times'ın "Erdoğan'ın partisi Türkiye'de yeniden parlamento çoğunluğunu kazandı" başlıklı haberinde, 1 Kasım seçimlerinin sonuçlarının, partisi 2002'den bu yana dört seçim kazanan Cumhurbaşkanı Erdoğan için önemli bir zafer olduğu belirtildi. "Bu zaferin aynı zamanda Erdoğan'ın, daha milliyetçi bir duruşa yönelen" ve güneydoğuda PKK'ya karşı "daha sert bir çizgi benimseyen seçim stratejisini de geçerli kıldığı" ifade edilen haberde, AK Parti'nin artırdığı oyların büyük bölümünün MHP'den geldiğinin tahmin edildiği bildirildi.

Stratejik İletişim Merkezi Direktörü Suat Kınıklıoğlu'nun "Kumar işe yaramış gibi görünüyor" şeklindeki yorumuna yer verilen haberde, eski bir AK Parti milletvekili olan Kınıklıoğlu'nun zaman içinde Erdoğan'ın politikalarına sert eleştiriler getirmeye başladığı belirtildi. Haberde Kınıklıoğlu'nun seçim sonuçlarını "AKP için büyük başarı" diye nitelediği aktarıldı.

TIMES: ERDOĞAN SİYASETİN HOUDINI'Sİ


Times gazetesinde yer alan bir yorumda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için Macar asıllı Amerikalı ünlü illüzyoniste atfen "Erdoğan siyasetin Houdini'sidir" deniyor. Yazıda, "Bir kez daha, köşeye sıkışmışken seçimleri kazandı. Seçim sonuçlarını beğenmediği için beş ay sonra kumar oynayıp ikinci seçim kararını alırken, alaycılık, öfke ve şüpheyle karşılaştı. Bu kadar kısa süre içinde oy verme eğilimlerini değiştirebileceğine, şiddeti tırmandırarak Kürtlerden ve milliyetçilerden oyları geri alabileceğine ve sonra da partisi yeniden seçilirse sükunet sözü vereceğine kimse inanmadı." denilirken, "Sonuçlar, liberaller için endişe verici ama istikrar arayan yatırımcılar için rahatlatıcı.

Foto: Reuters


Şimdi mesele Erdoğan'ın büyük destek gören bir reformcu olduğu pragmatik ilk yıllarına geri mi döneceği yoksa son zamanlardaki kutuplaştırıcılığa devam mı edeceğinde düğümleniyor. Belki zaferle, son birkaç ay içindeki kindar paranoyayı hafifletebilir. Erdoğan uzun vadeli oynuyor. 2023'te; Cumhuriyet'in 100'ncü yıldönümünde yürütme yetkilerine sahip bir başkan olmak istiyor. Dün sabaha kadar bu bir boş hayal gibi görünüyordu. Ama akşam üstü bu olabilecek bir şeye dönüştü." ifadeleri aktarılıyor.