Ankara’ya yaptığım kısa gezide, meslektaşım ve 30 yıllık arkadaşım Bekir Coşkun’la da sohbet etme fırsatı buldum.
Atlı Spor Kulübü’nde yemek yiyorduk. Lâf lâfı açıyor, eski günlerden konuşuyorduk.
Bir ara gözlerim birkaç kilometre ötedeki devasa bir binaya takıldı. Hava kararınca birden bütün ışıkları ile duvarları aydınlatan projektörleri yanmış ve inanılmaz büyüklükteki sarayın her yanı ışıltılarla parlamaya başlamıştı.
Ben diyeyim yüzlerce, siz deyin binlerce, o kadar çok projektör ve ampul yanıyor, bina uzaktan dev bir mücevher gibi görünüyordu.
Ben Ankara’nın yabancısı olduğum için Bekir Coşkun bu ışıklar içerisindeki o dev binayı bana tanıtmak lüzumunu hisseti:
İşte Tayyip Bey’in sarayı orası!’’

* * * *
O zaman Kaçak Saray’a neden ayda 1 milyon 140 bin liralık elektrik faturası geldiğini anladım.
Elektrik bedavaymış gibi tüm avizeler, ampuller ve projektörler, şan olsun diye sabahlara kadar yakılırsa, elbette ki fatura böyle kabarır.
Dünyadaki hiçbir saray böyle bol keseden aydınlatılmamıştır!
Nasıl olsa milletin vergilerinden ödeniyor paralar... Yak yakabildiğin kadar!
Mantalite bu!

* * * *
Kaçak Saray’ın faturasında, önceki dönemden kalan 106 bin 770 liralık borç da var. Faturada, bu borç ödenmezse elektriğin kesileceği belirtiliyor.
CHP Adana Milletvekili Ali Demirçaylı “Sarayın elektriğini kesecek mert bir memur arıyorum. Vatandaşı bu belâdan kurtarsın.’’ diyor... Diyor ama sadece temenni bu... Kurtulmak imkânsız artık!
Atatürk Orman Çiftliği’nde sayısız ağaç kesilerek yasalara aykırı bir şekilde yapılan Tayyip Bey’in sarayının vatandaşa maliyetinin her geçen gün daha da artacağı kesin!

Fakir ülkenin zengin Cumhurbaşkanı!

Kaçak Saray’ın maliyeti ve masrafları dillere destan...
1150 odalı sarayın korunması için 1150 polis görevlendirildi. Her odaya bir polis düşüyor.
1150 polis 24 saat boyunca sarayın içini ve dışını koruyor ve 5 kilometre uzunluğundaki saray duvarlarını da kontrol ediyor.
Saray çevresine 3000 güvenlik kamerası yerleştirildi.
Ülkemizde cam yokmuş gibi, binanın bütün camları 710 milyon lira harcanarak dışarıdan ithal edildi.
Bir aylık elektrik faturası 1 milyon 140 bin lira oldu.
Saray duvarları her türlü dinlemeye ve tape kayıtlarına karşı özel önlemlerle donatıldı.
Yüksek teknolojili güvenlik sistemine 50 milyon lira harcandı.
Orijinal planında olmayan, bir at çiftliği de saray planına eklendi. Törenlerde kullanılan atlar için bir çiftlik inşa edilecek.

* * * *
Sarayın yaklaşık bir buçuk milyar liralık inşaat masrafları ve tüm bu aşırı harcamalar fukara halkımızın ödediği vergilerden karşılanıyor.
Fakir ülkenin zengin Cumhurbaşkanı...
Ne yapalım, gerçek bu? Millet sıkıntı içinde ama kimin umurunda?

Te­bes­süm

Aslan yürekli hakem!

Adamın biri ölüp cennetin kapısına dayandığında, baş melek önünü keser:
Dur bakalım! İçeri almadan önce sorularıma cevap ver! Sen nasıl bir insandın? Hayatın boyunca tam anlamıyla iyi bir iş yaptın mı, anlat bakalım?’’
Adamcağız uzun uzun düşünür, hafızasını zorlar, ama ne yazık ki yaptığı iyi bir şeyi hatırlayamaz.
Baş melek tekrar sorar;
“Peki, bari söyle, hiç cesaret gerektiren bir şey yaptın mı hayatında? Yürekli davrandın mı?’’
Adam heyecanla atılır ve gururla başını dikerek:
Davrandım tabii ki!’’ der.
Melek “Anlat bakalım, neymiş yaptığın bu cesur iş?’’
Adam anlatmaya başlar:
Ben futbol hakemiydim. Trabzon’da, Trabzonspor-Fenerbahçe şampiyonluk maçını yönetiyordum. Karşılaşmanın uzatmaları oynanırken, en son dakikada Trabzonspor aleyhine penaltı düdüğü çaldım...’
Melek: “Vay canına, gerçekten cesurmuşsun sen.. Tam cennetliksin. Hadi geç bakalım!’’ diyerek ona cennetin kapılarını açar.
Kahraman hakem tam
geçecekken, melek merakla sorar:
Ne zaman olmuştu bu maç?’’
Hakem saatine bakar:
Aşağı yukarı üç dakika oluyor biteli..’’

Günün Sözü

Bir şeye duyulan ortak
nefret çimento gibidir,
insanları birleştirir!