Milli Mücadelenin temellerinin atıldığı Kurtuluş savaşının ilk önemli adımını teşkil eden Amasya Genelge’sinin 22 Haziran 1919’da okunduğu kent, krallık başkentliği yapmış tarihi ve doğal güzellikleriyle önemli şehirlerimizden biridir. Amasya’ya yolunuz düşerse nereleri gezebilirsiniz? İşte Amasya'da görmeniz gereken yerler... AMASYA SAAT KULESİ Nergis Köprüsü üzerinde 1865 yılında Ziya Paşa tarafından yaptırılmıştır. Bu tarih saat kulesinin ilk yapılış tarihidir. Kaidesi dörtgen prizma şeklinde ve mermerden yapılmış, gövdesi silindirik bir görünümüne sahip ve tuğladan yapılmış olan Amasya saat kulesinin üst bölümü ahşap dörtgen prizma şeklindedir. Yapımından 75 yıl sonra önemli bir deprem yaşayan Amasya saat kulesi bu depreme rağmen ayakta kalabilmiştir. Ancak 1940 yılında Hükümet Köprüsü'nün yapımına engel olduğu gerekçesiyle yıkılmıştır. Saat kulesi 2002 yılında yeniden inşa edilmiştir.
shutterstock_610115936 Amasya Saat Kulesi
ALÇAK KÖPRÜ Roma döneminde, zamanın kent merkezi durumundaki kale ve çevresini Yeşilırmak’ın karşı kıyısına bağlamak üzere inşa edilmiştir. Düzgün kesme taşlarla dört yüksek kemer oluşturacak şekilde inşa edilen köprünün bu yüksek ayakları zaman içinde Yeşilırmak’ın yükselen yatağına gömülmüş, kemerlerin sadece üst kısımları görünür kalmıştır. Kemerlerin üzerindeki köprü tablası da su yüzeyine yaklaştığından halk bu zamandan sonra köprüyü “Alçak Köprü” olarak adlandırmıştır. Dönemin Amasya Valisi Ziya Paşa tarafından 1865’te köprü kemerleri üzerine ayaklar inşaa edilerek günümüze kadar gelmiştir.
Amasya tarihi evleri ile de dikkat çekiyor
AMASYA ARKEOLOJİ MÜZESİ Geç Neolitik Erken Kalkolitik Çağ’dan itibaren Tunç Çağı, Hitit, Urartu, Frig, İskit, Pers, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı Dönemlerine ait 13 ayrı medeniyetin eserlerini bir arada görebileceğiniz müze 1925'te kurulmuştur. 1977 yılında bugünkü bina yapılmış ve 1980 yılında Amasya Arkeoloji Müzesi hizmete açılmıştır. Müze binasının batısında bulunan müze bahçesi içerisinde Hitit, Helenistik, Roma, Bizans, İlhanlı, Selçuklu ve Osmanlı Dönemlerine ait taş eserler sergilenmektedir. Daha Önce Müzenin bahçesinde bulunan ve Selçuklu Sultanı I. Mesud’a ait olan türbe içinde sergilenen İlhanlılar dönemine ait 14. yy.’dan kalma mumyalar Müze içerisindeki özel bir bölümde sergilenmektedir. Onüç farklı medeniyete ait arkeolojik ve etnografik eserlerin sayısı 24 bini bulmuştur.