HAZAN, ÇAN, EZAN YAN YANA
İzmir'in tarihi Kemeraltı Çarşısı, ahilik seviyesindeki esnafları ile olduğu kadar, sevgi, saygı ve hoşgörü sahibi toplumu ile de tanınıyor. Hazan, çan, ezanın iç içe olduğu Kemeraltı'nda her kökenden, her görüşten insanlar uyum ve huzur içinde yaşıyor. Kimse diğerine öteki diye bakmıyor.
MUSEVİ DİYE CAMİDEN ANONS YAPILMADI
Ancak Kemeraltı son günlerde üst üste üzüntü yaşadı. Çarşının eski ve sevilen esnafından Yosef Hoba, nam-diğer Basmacı Yusuf geçtiğimiz pazartesi günü hayata gözlerini yumdu. Çarşı esnafı, seveni çok olan Hoba'yı sonsuzluğa uğurlamaya hazırlanırken, Hisar Camisi'ne başvurarak anons yapılmasını talep etti. Ancak aldıkları yanıt üzüntülerini perçinledi. Çünkü, camiden yapılması istenen vefat anonsu, Yosef Hoba "Musevi" olduğu için kabul edilmedi.
DİYANET'İN İNSANLIĞI ÖLDÜRDÜĞÜ OLAY
Kemeraltı Esnafı yaşananları SÖZCÜ'ye anlattı. Yosef Hoba'nın dükkan komşusu ve arkadaşı kumaşçı Ercan Leka, "İnsani görevimiz gereği, seveni çok olan Yusuf amcanın vefatını, büyük olan çarşıya duyurabilmek için cami megafonundan anons yapılmasını istedik. Fakat Musevi olduğu için cami imamları bizi aşar dedi. İlçe ve il müftülüğünü aradık, olmadı. Diyanet İşleri Başkanlığı'nı aradık, sonuç alamadık. Salasını istemedik, sadece anons yapılmasını istedik, yapılamadı. Böyle bir tavrı hiç beklemezdik, insanlık adına çok üzücü bir olay" dedi.
HABERDAR OLAMAYANLAR AĞLADI
Hoba'nın ölümünden haberdar olamadıkları için birçok kişinin dükkanının sokağına gelerek ağladığını söyleyen Leka, "İnsanları mezhebi ya da etnik kimlikleri ile ayıramayız. Hepimizin Allah'ı bir" diye konuştu. Leka, "Yusuf amca çok iyi insandı. 60 yıllık esnaftı. Rahmetli Yusuf amcanın elinde büyüdük diyebiliriz. Ticareti, esnaflığı, komşuluğu, insanlığı öğrendik ondan" ifadelerini kullandı.
CUMA NAMAZINDA İNSANLARA KARTONLAR SERERDİ
Kemeraltı'nı yakından tanıyan gazeteci Fikri Atılbaz, "Yaşanan olayı sosyal medyadan duyurduktan sonra basın ve insanların gösterdiği büyük duyarlılık düşünce ve hislerimizde yalnız olmadığımızı gösterdi" dedi. Yosef Hoba'nın yüreğinin insan sevgisi ile dolu olduğunu ve herkese çok saygılı yaklaştığını anlatan Atılbaz, "Her Cuma namazı öncesinde, dükkanının bulunduğu sokağa balyalar dolusu kartonlar sererdi. Müslüman inancına sahip insanlar namaz kılabilsin diye... Namazdan sonra da tüm kartonları toplar, sarar, üçüncü kata çıkarırdı. 77 yaşına kadar bunu yaptı. Selamün aleyküm diyen olursa, aleyküm selam diye karşılık verirdi. Böyle bir insandı" diye konuştu.
36 AY ASKERLİK YAPTI, BİR ANONS ÇOK GÖRÜLDÜ
Son yıllarda dinler arası diyalogtan söz edildiğini hatırlatan Atılbaz, "Biz hepimiz dinler arası diyalogu zaten yaşıyoruz burada. Ama diyalogtan söz edenler camiden bir duyuru anonsunu çok gördüler. Oysa Yusuf amcanın çarşı esnafında hakkı vardır, hukuku vardır. Ne olurdu vefatı bir anons ile duyurulsaydı? Keşke herkes öğrenip, son yolculuğuna uğurlamaya gelebilseydi" ifadelerine yer verdi. Hoba'nın vatansever bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak 36 ay askerlik yaptığını kaydeden Atılbaz, "Bu vatan hepimizin. Bölücülüğe, ayrımcılığa karşıyız. Bizi biz yapan değerlerimizi kaybetmemeliyiz" dedi.
SAYGI MİRASININ DEVAMINI GÖRÜNCE GÖZYAŞLARINI TUTAMADI
Yosef Hoba, yaşlandığı için, çok sevdiği manifatura dükkanını geçen yıl satmıştı. O dükkanı kiralayan esnaf Mustafa Tokgöz, "Yusuf amca gittikten sonra Cuma namazlarında karton sermek arkadaşlar için zor oluyordu. Ben de gidip 50 tane hasır aldım, cuma namazı kılan vatandaşlarımız için yola serdim. Yusuf amca geldi, 'Mustafa, çok güzel bir şey yapmışsın, seninle gurur duydum' dedi. Ve gözlerinden yaşlar süzüldü" diye konuştu.
EN İYİ VERGİ MÜKELLEFLERİNDENDİ
Konak ve Kemeraltı Vergi Daireleri'nde uzun yıllar yöneticilik yapmış olan emekli memur Gülhan Tuncel, "Benim en iyi müfelleflerimdendi. Kılı, kırk yarardı. Çok dürüsttü. İnsani vasıfları fevkaladeydi. Ülkesini çok seven, duyarlı bir vatandaştı. Ölünce çok üzüldüm.İnsanların inançları nedeni ile ayrılmasına da çok üzüldüm" dedi.
TEPEDEKİ KİMSEYİ SEVMİYOR
Terzi Mürşide Tolga, "Basmacı Yusuf neşeli, şakacı, dürüst bir insandı. Her şeyin en iyisini satardı. İnsan ilişkileri çok iyiydi. Benim babam dini bütün bir Müslüman'dı, bu ayrımcılığı kabul etmezdi. Biz Museviler ile bitişik oturduk. Annem fırını yakar, ekmek yaparken, Musevi komşularımız da aynı fırında güzel kurabiyeler pişirirdi ve herkes birbiri ile paylaşırdı. Joya teyze vardı, hepimizi ayağında sallayarak büyüttü. Herkesin ibadeti kendine. Biz ayrım yapmayız. Dedikodu yapmayız. Kimseyi hor görmeyiz. Hepimiz birbirimizin aynasıyız" sözlerini dile getirdi. Tolga, "İnsanı sevmek bu kadar zor mu? Tepedeki kimseyi sevmiyor, onu kim sevecek acaba" dedi.
ÖRNEK BİR İNSANDI
Aliço lakaplı esnaf Ali Tenteriz, "Yusuf ağabey deyince akla dürüstlük, dostluk, insanlık gelir. Bir kedi görse eli ile beslerdi. Cuma namazında insanların önüne serdiği karton, kilim ve seccadeleri hangi Müslüman yaptı? Örnek bir insandı. Ben burada 40 yıllık çaycıyım, camide anons yapılmaması gibi yakışıksız davranışa ilk kez şahit oldum" diye konuştu. Kürkçü Moşe diye tanınan Musevi vatandaş Moşe Habif, "Benim kapı komşumdu. Basmacıydı. Tırnakları ile kazıya kazıya dükkan sahibi oldu. Yosef de hepimiz gibi esnaf komşuları ile dertleşen, iyi günde, kötü günde dostlarının yanında olan, moral dolu biriydi. Daha önceden bir Musevi arkadaşımızın vefatı caminin ses sisteminden duyurulmuştu. Bu kez duyamayanlar cenazesine gelemedikleri için çok üzüldü" dedi.
AYNI DAVRANIŞ ALEVİ ESNAFA DA YAPILMIŞTI
İzmir'de esnaf gruplarının, vefatını duyamadıkları Yosef Hoba'yı Altındağ Musevi Mezarlığı'ndaki kabrinde ziyaret ederek, çiçek götürecekleri öğrenildi. Kemeraltı'nda geçtiğimiz günlerde de benzer bir olay yaşanmış, bir esnafın vefatının cami anonsu ile duyurulması isteğine, Alevi olduğu gerekçesi ile olumsuz yanıt verilmişti. Bir esnaf ücret karşılığı Alevi vatandaşın vefat haberinin anonsunu yaptırmıştı.





