Çığlıklar henüz bitmedi, göz yaşları dinmedi...
Acı ve ıstırap dağlar gibi...
Milyonlarca kişinin günlerce aç ve açıkta kalması devletin deprem afetine hazırlıklı olmadığını gösteriyor.
Hâlâ yardım gitmeyen köyler, kasabalar var...
Tek tük kurtarılan oluyor, seviniyor, mutlu oluyoruz ama enkazların altında daha binlerce talihsizin olduğunu düşününce ruhlarımız kararıyor.
Beton yığınları altında kalan yakınlarının canlı çıkarılmalarını umutla bekleyen çaresiz insanlar görüyoruz, yüreğimiz dağlanıyor.
Korkunç deprem, devleti de çökertti.
Ünlü sözdür, “Deprem öldürmez, yıkılan çürük binalar öldürür!” denir.
Bu bir anlamda doğrudur. Peki, o binaların yapımına kim izin verdi? Kim denetlemedi? Ruhsatsız binaları kim “İmar barışı” çıkartarak affetti?
Uygun olmayan zeminlerde yapılan inşaatlara neden göz yumuldu?
İşte, gerçek sorumlular onlardır!
★★★
Türkiye son yüz yılda çok deprem yaşadı. Fakat, böyle 10 kenti birden yıkan bir depreme ilk defa tanık olduk.
İşin en hazin tarafı, iktidarın tutumu... Bu büyük afeti bile siyasete âlet etmeye çalışıyorlar. Bunun ters teptiğini anlamayacak kadar düşüncesizler!
Bölgede 15 milyona yakın insan açlıkla, dondurucu soğukla mücadele edip imdat isterken, iktidar hâlâ propaganda derdinde!
Hiç olmazsa bu büyük felâkette particiliği bir yana bıraksalar, çırpınan insanlara şefkatle baksalar!
★★★
Acılıyız...
Üzgünüz...
Yüreğimiz dağlanıyor...
Tüm bunlar olurken, bazı üst düzey iktidar mensuplarının parti propagandasına yönelik sözlerini duydukça daha da şaşırıyor, daha da üzülüyoruz.
Alttaki yazıda bunlardan ibretlik bir kaç örnek naklediyorum.
Yüreklerimizi yakan ve ülkeyi yasa boğan deprem faciasının ardından AKP’li bazı yetkililer neler söylediler, neler?
Gözleri bu kadar mı kapalı? Gerçekleri bu kadar mı görmüyorlar! Yoksa böylece kendilerinin vicdani sorumluluktan kurtulacakların mı sanıyorlar?
Neler dediler, neler?
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay:
“Yıkılan İskenderun Hastanesi eski bir binaydı, yeni binamızda hamdolsun hiçbir şey yok, sağlam ve hizmet veriyor” dedi.
Fuat Beyefendi... 20 yıldır devleti sizin iktidarınız yönetiyor. Saraylar, konaklar yaptırdınız. Neden çürük binaları yıkıp sağlamlarını yaptırmadınız?
Ayrıca... Kaçak binalara af getiren İmar Barışı Yasası’nı iktidar olarak siz çıkartmadınız mı?
AKP Sözcüsü Ömer Çelik de AKP propagandası yapma fırsatını kaçırmadı:
“Cumhur İttifakı olarak sahadayız. Ak Parti ve MHP yöneticileri ve MYK’larında görevli olanları derhal deprem bölgesine gönderdik” dedi.
Aç ve açıkta kalan çaresiz insanlar ekmek bekliyor, yiyecek, içecek, ısınacak, barınacak yer bekliyor, Ömer Bey parti propagandası yapıyor! Helâl olsun!
Ya eski AKP Milletvekili Mehmet Metiner’e ne demeli?
O da Saray’ın gözüne girmek için fırsatı kaçırmadı:
“Reis Adıyaman sevdalısıdır. Ölenler öldü ama Reis’imiz Adıyaman’ı yeniden inşa edecektir.” diye genel başkanına alkış tuttu.
★★★
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, deprem açıklamasında:
“Uşak’taki sanayicilerimiz bir milyona yakın battaniyeyi deprem bölgesine gönderdi. Bu aslında Türkiye’nin üreten bir ülke olduğunun da göstergesi. Türkiye’yi üreterek büyüyen bir ülke olma yolunda hükümet olarak desteklemeye devam edeceğiz” dedi.
6 binden fazla bina yıkıldı, insanlar öldü, ocaklar söndü ama neyse ki, bol battaniye üretiyoruz ha, aferin size!
Hep çıkar üzerine kurulu bir siyaset anlayışı!
Milyonlarca talihsiz insan, ağır kış şartlarında yaşam savaşı veriyor, bunlar hâlâ neler düşünüyor?
GÜNÜN SÖZÜ
Uygar bir toplumda VİCDAN, aklın ve adaletin nabzıdır!
