Eczaneye girip, alacağımdan gayet emin bir şekilde:

“Bir kutu Azopt göz damlası verir misiniz?” dedim.

Göz tansiyonum yüksek olduğu için bir süredir “Azopt” adındaki bu damlayı kullanıyorum...

Eczacı olumsuz bir şekilde başını salladı:

“Veremeyiz efendim...”

“Neden?”

“Çünkü bir aydır piyasada yok da ondan... Diğer eczanelerde de yok, ecza depolarında da yok!”

“Yaa? Piyasada olmayan ilaçlara göz damlası da eklendi demek ki? Tam bir skandal... Bu ülkenin bir Sağlık Bakanlığı var mı yaa? Nasıl bir ülke olduk?”

Eczacı “Evet, hazin bir durumdayız. Türkiye bir ilaç kabusu yaşıyor!” dedi ve devam etti:

“Göz damlasının alternatifini bulabiliriz ama ya diğer ilaçlar?

İlk tercih olarak kullanılan hayati önemdeki birçok antibiyotik yok...

Çok önemli bazı kanser ilaçları yok...

Kanser tarama kitleri yok...

Öksürük şurupları yok...

Çocuk şurupları yok...

Doğum kontrol malzemeleri yok...

Verem, çocuk felci, hepatit B, tetanos gibi temel bebek ve çocuk aşılamaları bile aksıyor...”

★★★

Dertli eczacıyı dinlerken ruhum karardı “Koca Türkiye’yi ne hale getirdiler?” diye acı acı düşünmeden edemedim.

Yoklar ülkesinde yaşar hale geldik!

Yüzyıl önce kuduz aşısı başta olmak üzere birçok hayati aşıyı kendisi üreten ve bir kısmını yabancı ülkelere ihraç eden Türkiye bugün ne halde?

Sorumlu kim?

Tabii ki, ülkeyi kimler yönetiyorsa, onlar!

“Sağlıkta çağ atladık” diye böbürlenen AKP iktidarı tam tersine ülkeyi tehlikeli bir sağlık girdabına soktu!

Bu rezilliğe çare yok mu?


Ülkemizde birçok hasta çaresizlik içinde kıvranıyor... Çünkü, yaşamaları için şart olan ilaçları bulamıyorlar!

Eczacı dostuma:

“Büyük bir ülkeyiz biz! Bulunmayan ilaçlar sorunu çözülemez mi? Bu rezilliğin bir çaresi yok mudur?” diye sordum.

Kederli bir şekilde başını salladı:

“Var tabii ki... Sağlık Bakanlığı isterse çözer.”

“Peki, niye çözmüyor?”

“Bizde üretim yok, ilaçların büyük çoğunluğu dışarıdan geliyor. Ya hammadde olarak ya da hazır ambalaj şeklinde getiriliyor. İlaçları yabancı ülkelerden satın alırken dolar ya da Euro olarak ödüyoruz... İşte sorun burada... Gerçek kur uygulamayan Sağlık Bakanlığı ilaçların fiyatını hakiki kur üzerinden belirlerse sorun bir anda çözülür...”

Canım sıkılmış halde söylendim:

“Bunlar her yere para savuruyor. İtibardan tasarruf olmaz diye son model uçaklardan, lüks araçlardan inmiyorlar... İlaca gelince mi para kalmıyor?”

Eczacı arkadaş “Sorun şu” dedi ve devam etti:

“Gerçekçi döviz kuru uygulanırsa ilaç fiyatları en az yüzde 200, belki de yüzde 300 zamlanır. O durumda SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu) bunun altından kalkamaz. Ayrıca vatandaşın ilaç zamlarına vereceği sert tepki de iktidarı korkutuyor!”

★★★

İşin özeti: Sağlıkta yaşanan büyük sorunlar, sağlık kurumlarının çöküşü, istifa edip yurt dışına kaçan doktorlar, piyasada yok olan ilaçlar, seçim öncesi AKP iktidarının sonunu hazırlıyor!

TEBESSÜM

Dönülmez sokak


Direksiyon başındaki Temel “Sağa dönülmez” işaretine aldırış etmeyerek sağa sapar ama aynı anda bir düdük sesiyle irkilir. Bir trafik polisi elinde ceza makbuzuyla yaklaşıp sorar:

“Dönülmez levhasını görmediniz mi bayım?”

Temel boynunu büker:

“Vallahi polis bey... Görmesine gördüm de sizi görmedim!”