Bize nasip oldu... 

Bilen bilir, övünmeyi de övülmeyi de sevmem. Yüzüm kızarır.

Ama bazı şeyler var ki övünmek gibi gözükse de sadece gerçektir. Söylemesen olmaz!

Yeni Asır’da yeni yetme muhabirlerdik. Güvenip görev verdiler. Yeni Asır sadece Ege Bölgesi’nde İstanbul’un pek meşhur gazetelerinin Türkiye trajlarını solladı.

Nasip oldu, Türkiye’nin açık ara en çok okunan gazetesinin kuruluşunda yer aldık.

Mevcut gazeteler nasıl rekabet edeceğini bilemedi, tarihlerinde ilk kez fiyatlarında indirim yapmak zorunda kaldılar.

Görev üstlendiğimiz medyanın her türünde çok satan, çok okunan, çok tıklanan olmak bize nasip oldu.

Fakat mevzu eskiler değil bugün. 

Gelecek!

Olağanüstü koşullarda, olağanüstü zamanlarda, olağanüstü hızla yayına başlayan bir televizyonun kuruluşunda sıfırdan itibaren görev almak.

Bugün yayın yaşamına başlayan Sözcü Televizyonu’nun bir parçası olmak...

Gurur mu? Evet gururluyuz.

Heyecan mı? Evet, hem de nasıl.

Mutluluk mu? Kalbimiz pır pır.

Yorgunluk mu? Vız gelir tırıs gider.

Güven mi?

Bugüne değin türlü bedeller ödeyerek yürüdüğümüz dosdoğru yolumuzda kendimize güveniyoruz, evet.

Ama kendimizden çok; bu ülkenin namuslu, şefkatli, iyi yürekli, gerçeği arayan, çocuklarına güzel ve ahlaklı bir ülke bırakmak isteyen yurttaşlarına güveniyoruz.

Bakarsınız Sözcü Televizyonu ile bu güvene layık olmak da bize nasip olur!