28 Haziran 2018’di. O zamanlar AKP’nin genel başkan yardımcısı da olan Milletvekili Harun Karacan, milletvekili seçilen Selahattin Minsolmaz’ı tebrik için Kırklareli’ne gelmişti.


Karacan, Minsolmaz ve beraberlerindeki heyet Kırklareli valisi Osman Bilgin’i makamında ziyaret ettiler. AKP genel başkan yardımcısı orada şöyle konuştu:


“Kırklareli çok şanslı... Birincisi kıymetli valimiz, dostumuz, arkadaşımız Osman valimiz Kırklareli’ye vali olmuştur. Sayın vekilimiz siyasi kanattan, sayın valimiz bürokrasi kanadından işbirliği içinde olacaklar. Kırklareli’de bir vekilimiz var ama Osman valimiz burada olduğu müddetçe iki milletvekilimiz var!”


‘AKP’nin ikinci vekili’ laflarından çok etkilenen vali Bilgin teşekkür konuşması yaptı:


“Genel başkan yardımcımız(!) bizim ağabeyimiz, büyüğümüz. Sayın Selahattin Minsolmaz beyefendiyi de milletvekili seçilmesinden ötürü tebrik ediyorum. Ülkemizin 2023 hedefi var. Önemli bir virajı dönüyoruz. Sayın milletvekilimiz ile yol arkadaşlığı ve dava arkadaşlığı yapacağız!”


Ülkemizin 2023 hedefi var diyen Osman Bilgin 2022’de Kırklareli’nden Şırnak Valiliği’ne tayin edildi.


6 Şubat’ta ‘asrın depremi’ yaşanınca ‘asrın lideri’ talimatıyla Gaziantep’in Nurdağı İlçesi koordinatör valiliğine getirildi.


Kırklareli’deki övgü fırtınasından deprem fırtınasına geçiş...


Derhal kolları sıvadı. İlk incelemelerinin ardından, “Kusura bakmayın belki geç geldik ama durum bildiğinizden çok daha vahim. Açıklanan rakamlardan üç, dört belki beş kat daha kötü” dedi.


Doğruydu, durum yetkili açıklamalarından çok çok kötüydü.


Aradan bir süre geçti, kendisine ‘AKP’nin ikinci vekili’ falan denilen koordinatör vali Osman Bilgin bir kez daha konuştu, şunları dedi:


“Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına çağrıda bulunuyorum. Hepimiz malının yüzde 10’unu bu süreç için bağışlasın. Gönül rızasıyla 10 liramız varsa bir lirasını mutlaka bu sürece bağışlayalım. 10 liramız 5 liraya düşmesin, 20 lira olsun. Memurların hepsi bir aylık maaşlarını almasınlar, ne olacak? Yani aç kalmayız! İşçilerin hepsi, bir aylık maaşlarını almasın...”


Yeter ki sen iste hem ‘vekil’ hem kıymetli valim, emrin olur!


Memur ve işçiler de tıpkı Meclis’teki vekiller gibi birer maaşlarını almayıverir!


Vekili aç kalmaldıysa, millet de aç kalmaz ya şunun şurasında...


***


Fakat memurun, işçinin yani yurttaşların durumu tıpkı sizin de dediğiniz gibi açıklanandan üç, dört belki beş kat daha kötü!


Ev kirası, elektrik, su, doğalgazık, internet, telefon faturası, gıda, yol parası, kredi borcu, kredi kartlarının taksitleri derken Allah sizi inandırsın kıymetli hem vekil hem valim, memur, işçi için maaş daha almadan bitiyor!


Çoluk çocuk aç kalmayacağını bilse bu millet ne vekilin bağışını bekler ne de zatıalinizin önerisini.


Herkesten önce koşar.


Koştu zaten!


Herkesten önce koştu. Pek kıymetli vekillerden, pek yüce kurumlardan, pek şatafatlı zirvelerden önce arabasına, sırt çantasına cebindeki son parasıyla bir şeyler doldurdu koştu.


Herkesten önce memleketin enkazından can kurtardı.


Yani siz bir maaşı, üç beş maaş birden alan tanıdık AKP’li şanslılardan, ‘yürü ya kulum’ denilenlerden isteseniz daha isabetli olur!