Araştırmacı yazar ve ekonomist olan Aydın Keleşoğlu, Atatürk’ün ekonomi politikalarıyla ilgilenirken 2005’te Atatürk’ün bu güne ışık tutan sözlerinin sadece ekonomi değil, iç ve dış politika, dünya savaşı ve barışını, bilim kültür alanlarını da kapsadığını görüp, “Atatürk’ün Öngörüleri”ni kaleme aldı. Keleşoğlu’nun 9 yıldır üzerinde çalıştığı kitap bu yıl Bilgi Yayınevi’nden çıktı. Keleşoğlu, kitapta Atatürk’ün yıllar önce söylediği sözlerle günümüzde neleri öngördüğünü şöyle anlatıyor:Millet zorbalık altında yok oluyor
“Tarih bugün de biz evlatlarına büyük görevler yüklüyor. Bugün padişahlığa soyunan yöneticiler var ve bu yöneticiler maalesef kişisel saltanatına düşkün kişiler. Millet baskıcı ve zorba yönetim altında yok olmaktadır. “Özgürlük olmayan bir memlekette ölüm ve yok olma vardır” diyor Atatürk. Yazarın, aydının ve düşüncenin hapsedildiği bir ülkede, bilim adamının bir sabah ansızın kumpasla evinden alındığı bir ülkede özgürlük olamaz. O halde, tarih bugün biz evlatlarına da büyük görevler yüklüyor. Bir lider ki bir asır önce öngörüleri birer birer gerçekleşiyor, sözleriyle ve fikirleriyle adeta bugün bize ders veriyor.
Hitler bile halkına bu kadar gaz kullanmadıMustafa Kemal Atatürk’ün “Bizim çok korktuğumuz ve daima korkarak kendimizi koruyacağımız bir şey vardır ki, herhangi bir şahsın, daha ziyade herhangi bir heyetin diktatör yönetimine dönüşmesidir. Çünkü şahıslar gibi Meclisler de diktatör olur. Ve Meclisin diktatörlüğü şahısların diktatörlüğünden daha tehlikeli ve daha öldürücüdür”, “Milletler, egemenliklerini geçici bile olsa bırakacağı meclislere dahi gereğinden fazla inanmamalı ve güvenmemelidir. Çünkü meclisler bile diktatörlük yapabilir. Ve bu diktatörlük bireysel diktatörlükten daha tehlikeli olabilir” sözlerini hatırlatan Keleşoğlu, AKP döneminde yaşananlara dikkat çekti. Kumpas davalarını ve Gezi sürecini eleştiren Keleşoğlu, “Silivri’de yatmış onlarca aydın, yazar, gazeteci ve askerler hangi meclisin diktatörlüğünde içeride tutuldu? Sorarım. Alman diktatörü Hitler bile bu kadar gaz kullanmadı kendi halkına karşı. Atatürk”e göre diktatörler ve zorba hükümetler ayakta kalamazlar. AKP de kalamaz” dedi.
Türk basını mütareke yıllarına döndü
Şu anda Türk basınında yandaş ve yandaş olmayan diye ayrımın olduğunu vurgulayan Keleşoğlu, AKP döneminde bir çok gazetecinin işinden kovulduğunu hatırlattı. Atatürk”ün yaklaşık 90 yıl önce “Basın hiçbir şekilde tahakküm ve baskı altına alınamaz” sözleriyle uyardığını anlatan Aydın Keleşoğlu şunları söyledi: “Türk Basını adeta mütareke dönemindeki yandaş İstanbul Basını’nı andırıyor. Atatürk basının toplumsal ve siyasal önemini bildiği için basın konusuna ayrı önem ve özen gösterir. Kendisi de Minber gazetesini satın almış, İrade-i Milliye ve Hakimiyet-i Milliye gazetelerini yönetmiş biri olarak gazeteci kimliğiyle basının tamamen özgür olmasını savunurdu. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk dün ne dediyse bugün oluyor.”

