Avusturya'yı şaşırtmak için böyle bir gol atmamız gerekiyordu. Arda’nın korneri çok iyi yere gitmişti. Bizim maça kadar makine gibi olan takım düzenleri daha ne olduğunu anlamadan bozuldu. Merih dokundu ve öne geçtik. Avusturya hemen yüklendi ve pozisyonlar da buldu. Bizim cevabımız ise geçiş oyununda özellikle Orkun’un organizasyonuyla olumluydu. Üstümüze gelsinler, biz kapanır kalemizi savunuruz düşüncesinden daha farklı olarak turnuva başından beri ilk kez taktik anlayışımız ve takım bütünlüğümüz başarılıydı.

Barış yine kanattan geldiğinde yıpratıyordu. Ferdi ve Mert Müldür sakin ve hatasız oynadılar. Merih ve Abdülkerim ilk devre hiç riske girmedi.

Santraforsuz oynamak üzüyor... Tabii şunu unutmamak lazım. Stoperler de santrforsuz oyunda, özelliklede duran toplarda gol atma işinde başrol oynayabilirler. Merih Demiral öyle bir kafa vurdu ki Arda’nın kornerine, işte artık çöktüler dedim Avusturya için. Arda’nın saha içindeki oyun zekasına bir de duran toplardaki ustalığı eklenince ortaya tam bir sanatçı çıkıyor.

Avusturya'nın ritmini tam bozmuşken kullandıkları kornerde klasik rahatsızlığımız yine ortaya çıkmıştı. Böyle bir karşılaşmada amatörce pozisyon hatası yaparsan Gregoritsch golü atar. Uzun boylu forvetler bizim savunma dengemizi bozuyor ve etkili oluyorlar.

Arda ve Kenan çok yoruldular. Montella onları zamanında değiştirdi. Yalnız İrfan Can daha önce oyuna girse yorulan orta saha daha hızlı toparlanırdı.

Mert son saniyelerde inanılmaz bir top çıkarttı. 2008 ruhunu yakaladık dün akşam gelen galibiyetle. Engelleri tek tek aşıyoruz. Hollanda var sırada. Bir bütün olmuş Milli Takım’la neden onları da geçmeyelim?

Bravo çocuklar! Sizi çok seviyoruz.