Gündemde, Suriye sınırına kurulması düşünülen tampon bölgenin ayrıntıları var. Belli ki karar verilmiş. Kurulacak. Haliyle içeride ve dışarıda tepkiler oluşacak. Tabii bu durumun bir de maliyeti olacak.
Bu soruyu hep soruyorum... Biz Suriye’nin iç işine neden karıştık? Bilemiyorum ama muhtemelen fitili de biz ateşledik. Biz başlattık! Ne umduk ki?
Öncelikle bugünlere gelmemizde büyük pay sahibi ikili, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu’nu kutluyorum. Düşman bir ülke Türkiye’yi zora düşürmek istese, elinden geleni ardına koymasa, bütün imkânlarını seferber etse daha iyisini yapamazdı!

YANLIŞ HESAP

Türkiye müdahil olmasa belki de üç ayda bitecek iç savaş yıllardır sürüyor. Boşluktan yararlanan onlarca terör örgütü peydahlandı. Müslümanlık derecesini ölçüp beğenmediklerinin kafasını kesiyorlar.
PKK, Suriye topraklarına yerleşti. Ülke kurmaya niyetleniyor. Hep dediğim gibi, Erdoğan ve Davutoğlu’nun Türkiye’ye yaptıkları en büyük kötülük izledikleri yanlış Suriye politikasıdır... Öyle ki artık ne kontrol altına alınabilir, ne de düzeltilebilir!
Suriye’den ülkemize kaç kişi geldi? Net bir rakam yok. Tahminen iki milyonun üzerinde... Televizyonda adamlarla röportaj yapıyorlar, her Suriyeli aynı cevabı yapıştırıyor; “Hayatta geri dönmeyiz!”
Şu ana kadar Suriyeliler için harcanan para kimilerine göre 6 milyar dolar, hesaplamalara göre 10 milyar doları çoktan geçti. Bizim vergilerimizden harcanan milyar dolarlardan bahsediyoruz. Ne kadar daha harcayacağız? Ne zaman sona erecek? Onu da bilemiyoruz!

MAFYANIN TOHUMLARI

Üstelik bunun alternatif maliyetleri de var. Kaçak çalışanlardan tutun da suç oranının artmasına, asayişin bozulmasına kadar... Resmi rakamlar bize sadece İstanbul’da 330 bin Suriyelinin olduğunu söylüyor.
Bunun 20 bini, dilencilik yapıyor. Çok yakında dilencilik de kesmeyecek. Kendi mahallelerini kuracaklar, çeteleşecekler, mafya oluşturacaklar... Hep böyle olmuştur. Sonra ayıkla pirincin taşını...
Durumu bir toparlayalım... Ülkede hükümet yok! Kısa vadede kurulacak mı belli değil! Turizmden, ihracata kadar gelir kalemlerinin tamamında kötüleşme yaşanıyor. Yurtdışı karışık, her an bir fırtına kopabilir... Ve biz mecburen Suriye’de yeni bir maceraya giriyoruz. Dedim ya, etrafta düşman aramaya ne gerek var? Olsa da daha iyisini yapamazlardı.