Genel Başkan Devlet Bahçeli “Görevimin başındayım! Gitmeyeceğim” diye tutturuyor!
Gitmemesi gerekiyor zaten!
Çünkü daha yapacağı önemli (!) işler var!
Kim bilir, bu işlerden biri de, 2019 seçiminde MHP’yi seçim barajı altında bırakarak yok etmek ve AKP’ye tekrar seçim kazandırmak olabilir!
“Devlet Bahçeli oldukça AKP’nin sırtı yere gelmez” diyenler haklı mıdır bilmem ki!
* * *
Yirmi yıldır yenilgi üstüne yenilgi alıyor, MHP hem oy, hem prestij kaybediyor ama Devlet Bahçeli’nin lügatinde istifa da yok, olağanüstü kurultaya gitmek de yok!
Olağan Kurultay ise yaklaşık iki buçuk yıl sonra: 18 Mart 2018’de.
Bahçeli “Olağanüstü Kurultay yapmamak için tüm yetkimi kullanırım. Olağanüstü Kurultay için imza toplayabilirler ama ben yaptırmam. Buyursunlar mahkemeye gitsinler” diyor.
MHP’yi kayyuma teslim eder ama asla kongre yapmazmış!
Helâl olsun! Başkan dediğin böyle olur. Kayyum iyidir çünkü... Hele, cemaat gazetelerine tayin edilen kayyumlar gibi MHP’nin başına AKP’li bir kayyum atanırsa harika olur!
AKP’li kayyumun idare ettiği MHP, belki de Bahçeli yönetiminden daha başarılı olur!
* * *
Bugünkü MHP’de, hukuk yok, adalet yok, demokrasi yok!
İşte Meral Akşener, Sinan Oğan, Koray Aydın, Şefik Çirkin... MHP sevdalısı oldukları halde dışlanan partililer!
Devlet Bahçeli’nin adaleti bu... Hepsini kara listeye aldı!
MHP’ye kayyum gelse bile bundan kötüsü olmaz!
Devlet Bahçeli’nin birkaç gün önce Balgat’taki bir otelde eski ve yeni MHP milletvekillerine verdiği yemeğe Meral Akşener, Koray Aydın ve Şefik Çirkin katılmadı. Bir protestoydu bu...
MHP içinde sular fokur fokur kaynıyor!
Utancın perde arkası!
Türkiye-Yunanistan milli futbol maçının öncesinde, terör saldırısında hayatlarını kaybedenler için yapılan bir dakikalık saygı duruşunda yükselen ıslık seslerinin, Türk insanı adına bir “Utanç” olduğunu yazmıştım.
Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim de “Ne oldu bize? Ölmüş insanlara bu saygısızlık neden? Yunanistan Milli Marşı’na ıslık da nereden çıktı?” diye şaşkınlığı ortaya koymuştu.
Bu utancı kimlerin yarattığı anlaşıldı!
Konuyla ilgili olarak önceki gün medyada yayınlanan haberler özetle şöyleydi:
* * *
Stadyum protestosunun perde arkası:
AKP’liler maça bedava girdi, ortaya utandıran görüntüler çıktı!
Erdoğan ve Davutoğlu’nun da kabul edilemez bularak kınadığı ıslıklamanın ardından AKP çıktı!
Başbakan Davutoğlu ve Yunanistan Başbakanı Çipras’ın da izlediği maç için AKP gençlik kolu üyelerine cep telefonundan çağrı yapıldı ve bedava biletle stada girdiler.
Statta Paris katliamında ölenler için yapılan saygı duruşunda protestoyu başlatanların AKP gençlik teşkilatı üyeleri olduğu kaydedildi.
AKP’lilerin bedava biletlerle girdikleri tribün bölümlerinden yoğun biçimde ıslık geldiği, Arda Turan’ın ıslıkların yoğun olduğu bölüme dönerek ‘sus’ işareti yaptığı görüldü.”
* * *
Kısacası, ülkemizde ırkçı, köktendinci, cihatçı söylem ve davranışlarla, insanlık da, misafirperverlik de, büyük uluslara özgü asil duygular da kaybolmuş bulunuyor!
Avrupa gazeteleri bu olay nedeniyle Türkiye aleyhine geniş yayın yaptı.
Fatih Terim’in “Ne oldu bize?” sorusunun cevabını vermek kolay değil!
Toplumumuz, kaynar suda haşlanan rafadan yumurta gibi karakter değiştiriyor!
Tebessüm
“Üçte üç” bulmalıyız!
Derler ki; Tanrı insana üç özellik vermiş:
1) Dürüstlük,
2) Akıl,
3) İrade.
Fakat, zaman zaman gördüğümüz bir-iki istisna dışında, hiç kimseye iki özellikten fazlasını vermemiş!
Eğer dürüst ve akıllı iseniz, siyasetçi değilsiniz.
Eğer dürüst ve siyasetçiyseniz, akıllı değilsiniz.
Eğer akıllı ve siyasetçiyseniz, dürüst değilsiniz.
Gelin bu denklemi çözün bakalım. Tam bir bilmece değil mi?
Günün birinde, bu üç özelliğe de sahip istisnai bir insan bulup, onu politikaya soyundurarak ülkeyi kurtarırız umudu içindeyiz. Yoksa mevcutlarla işler zor yürüyecek gibi!
Günün Sözü
Kadının huyu para yokken, erkeğin huyu para çokken anlaşılır!
