Altın Küre'nin 3 ödüllü filmi Düzenbaz (American Hustle)'da dolandırıcı Irving Rosenfeld karakterini oynayan ve bu yıl Oscar adaylığı açıklanan Christian Bale, SÖZCÜ'ye konuştu: "Kel ve kilolu olmak beni korkutmadı." Geçen hafta Oscar'ın habercisi olan 71. Altın Küre'de yarışan Düzenbaz (American Hustle) filmi üç ödülle geceye damga vurdu. Cuma günü Türkiye'de vizyona giren filmde dolandırıcı Irving Rosenfeld karakteriyle alkışlanan ve Batman rolüyle her zaman hatırlanacak olan Christian Bale, SÖZCÜ'nün sorularına Amerika'dan cevap verdi.

Senaryosunu okuduğunuzda filmle ilgili neler düşündünüz?

1970'lerin renkli dünyada yaşayan bir karakteri canlandırmanın eğlenceli olacağını düşündüm. Daha önce Dövüşçü filminde çalıştığım yönetmen David O. Russel'le ikinci kez bir araya gelmek de ayrı bir keyif verecekti bana. Biliyorsunuz, onun yönettiği Dövüşçü filmindeki rolümle En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Oscar'ını almıştım.

Dolandırıcı Irving Rosenfeld rolü sizi fiziksel olarak da değiştirdi.

Kamera önünde fiziksel görünümümü değiştirmekten asla korkmam. Bu rol için 22 kilo aldım. Kelini yandaki saçlarıyla kapatan, kilolu bir dolandırıcı Irving Rosenfeld.



Düzenbaz, Altın Küre'den üç ödül birden aldı.

Ben her zaman David’in yapımlarıyla ilgilenmişimdir ve bu filmin de harika bir şey olacağını biliyordum. Çok uzun zaman sonra bile hatırlanacak bir film oldu. Film, farkını Altın Küre'de hemen ortaya koydu ve üç ödül birden çıkardı. En İyi Film, En İyi Kadın Oyuncu (Amy Adams) ve En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Jennifer Lawrence) ödüllerini aldı. Filmimiz böylece şimdiden Oscar'a göz kırpmış olduk.

Amy Adams ve siz çok iyi bir ikili oluşturmuşsunuz.

Filmin kalbinde Amy Adams'ın oynadığı Sydney Prosser ile benim canlandırdığım Irving Rosenfeld karakterlerinin aşkları var. Filmde hem iş ortağı hem de iki sevgili olan bu çiftin aşkı filme çok özel bir heyecan katıyor. Hayata olan tutkuları doğrusu göz kamaştırıcı.

Siz abartı dramadan hoşlanır mıydınız?

Gerçekçiliği tamamen farklı yöne çeken bir film bu. Söyleyeceğim tek şey ben abartı dramadan hoşlanmam ama hayatınızın bir bölümünde başınıza gelecektir. Hayatınıza mutlaka trajedi girecektir. Bu derin duyguları hissederken hayatınızın belli bir noktasında size tamamen mantıklı gelir.



Rolünüz ve çekimler sizi yordu mu?

Bu filmi sadece 42 günde çekeceğimiz için aynı zamanda korkunçtu. Karakterler çok renkliydi ve o ortamda 70'leri yaşarken yorgunlukları unutup keyif aldım diyebilirim. Bu karakter ve film benim için sanki uyanıkken rüya görmek gibi bir şeydi. İnsanları inceledikçe biraz delileşiyorsun ve bazı şeyler hakkında takıntılı oluyorsun, bu heyecan verici. Ne kadar çok yaparsan o kadar iyi. Bağımlılık yapıyor.

1970'lerde olmak nasıl bir duyguydu?

Geriye dönüp modaya ve o çağa baktığımızda, bence artık bizi aşmış bir durum görüyorum. Çok coşkulu bir zaman dilimi, sanki tüm bir dönem Cadılar Bayramı gibi. Renkler coşkulu, stil harika. Ama kişiler bizden çokta farklı değil. Duygular aynı.

Oscar senin olur mu?

Neden olmasın!